Gençlik Politikaları Başkanı İmir, HÜDA PAR Diyarbakır Gençlik Kolları Başkanlığının 15 Temmuz Şehitler Parkı'nda düzenlediği "Kudüs'ün Fethi" programına katılarak bir konuşma yaptı.
Selahaddin-i Eyyubi'nin Aksa ve Kudüs’te 88 yıllık Haçlı işgalini sonlandırmasının yıldönümü olduğunu hatırlatan İmir, "Bugün imanın küfre galebe çaldığı gündür. Bugün adaletin zulme galebe çaldığı gündür. Kudüs, ‘Allah’ın etrafını bereketlendirdiği mekândır.’ Kudüs, Müslümanların ilk kıblesidir. Kudüs, Hazreti Muhammed’in İsrasının sonu, Miracının başlangıcıdır. Kudüs, Hazreti Muhammed’in peygamberlere imamlık ettiği mekanın adıdır. Kudüs, Hazreti Ömer tarafından tek damla kan dökülmeden fethedilen ve 1200 yıl Müslümanların barış ve huzur içerisinde yaşadığı beldedir." dedi.
"Selahaddin hassasiyetle hareket etmek zorundayız"
İmir, "Biz Selahaddin-i Eyyubi'nin torunlarına soruyorlar: Neden Kudüs’ü bu kadar gündeminize alıyorsunuz? Biz de Hür Gençlik olarak diyoruz ki, Kudüs bizim için itikattır, izzettir, onurdur, şereftir, imandır. Kudüs bizim için en önemlisi bir akide meselesidir. Ceddimiz Selahaddin, ‘Kudüs işgal altında iken ben nasıl gülerim, nasıl uyurum’ diyerek yola koyuldu. Bugün onun yolunun takipçileri olarak aynı anlayış ve hassasiyetle hareket etmek zorundayız." ifadelerini kullandı.
Selahaddin-i Eyyubi 'nin, başta Haçlılar olmak üzere Kudüs’ün özgürlüğünün önündeki engelleri ortadan kaldırmak için çalıştığını belirten İmir, onun kendisine yapılan iftiralara ve karalamalara aldırmadan mücadele ettiğini ve Kudüs’ü Haçlı işgalinden kurtararak Müslümanlara emanet ettiğini söyledi.
"Kudüs, ümmetin ortak davasıdır"
İmir, "Selahaddin, bir Kürt komutandı ama ordusunda Türk, Arap ve ümmetin bütün dilleri ve renkleri vardı. Selahaddin, hiçbir Müslümanı dışlamadı, ötekileştirmedi, kavmiyetçilik yapmadı. Ümmet bir olursa Kudüs’ün özgürlüğüne kavuşacağını çok iyi biliyordu. Çünkü Kudüs, ümmetin ortak davasıdır. Selahaddin, bu bayrağı Nureddin Mahmud Zengi’den devraldı ve Kudüs’ü özgürlüğüne kavuşturarak bu mücadeleyi başarıyla tamamladı. Bir daha Kudüs’ü işgal edemeyen haçlılar bu sefer Kudüs’ü siyonist terör rejimine teslim ettiler. Ve o günden beri kan gözyaşı, muhaceret eksilmedi." diye konuştu.
Bugün de Kudüs ve Aksa'nın siyonist terör rejiminin ve siyonist haçlıların işgali altında olduğunu söyleyen İmir, "Aksa’nın mahremiyeti çiğneniyor, kardeşlerimiz şehit ediliyor ve oradan sürülüyorlar. Aksa’nın komşusu olan ve şu an siyonistlerin boşaltmak istedikleri Şeyh Cerrah Mahallesi Kürtlerin oturduğu mahalledir." dedi.
İmir, "Tüm ümmet coğrafyası feryadu figan ederken işgal rejimini tanımak, ilişki kurmak, siyonizmin yaptığı katliam ve işgalleri tanımaktır. Bunu isteyerek ve severek yapmanın dünyada ve ahirette vebali büyük olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
"Peki, küçücük bir işgal rejimi bu cüreti kimden alıyor?" diye soran İmir, "Bu gücü arkasındaki siyonist haçlıların başı olan İngiltere ve ABD’den alıyor. En önemlisi de Müslümanların bölük pörçük olması, aralarındaki ihtilaf ve çatışmalarla enerjilerini heba etmelerinden alıyor." dedi.
"Siyonistler ve Haçlılar yeni bir Selahaddin çıkmaması için çok çaba sarf ediyor"
Selahaddin-i Eyyubi'ni, Kudüs davası etrafında Müslümanları birleştirdiğini, yekvücut yaparak Haçlı işgalini sona erdirdiğini kaydeden İmir, "Siyonistler ve Haçlılar yeni bir Selahaddin çıkmaması için çok çaba sarf ediyor. Haçlı ve Siyonist ittifak Selahaddin’i ve kılıcını çok iyi tanıyorlar. Onun hayatını stratejisini inceliyor ve bu şartların oluşmaması için düşünce merkezleri ve enstitüler kuruyorlar. Ama Kudüs’ü özgürlüğüne kavuşturacak kervan yola çıkmıştır ve Allah’ın izniyle yeni Selahaddinler çıkacaktır ve Kudüs ile beraber tüm ümmeti özgürlüğüne kavuşturacaktır." şeklinde konuştu.
İmir, şöyle konuştu:
Düşmanlarımızın ortak aklıyla ortak ekonomi ve ortak askeri gücüyle Müslümanların tek başına karşı koyması mümkün değildir. Bu kollektif güce karşı ancak ümmetin ortak aklını, ortak ordusunu ve her alanda yardımlaşarak karşı koyabiliriz.Nurettin ve Selahaddin’in torunları birbirinin hasmı değildir. Haçlılara karşı birlikte savaşmış, aynı davanın, aynı ordunun komutanlarıydı.
Kudüs, sadece Arapların değil bütün ümmetin ortak davasıdır. Bütün Müslümanlar burada taraftır ve üzerine düşeni yapmalıdır.
Buradan söz veriyoruz. Selahaddin’in yolunu sündüreceğiz, onun davasına ve emanetine sahip çıkacağız.
"Müslüman Kürt halkını İslam’dan koparmak istiyorlar"
"Diyarbakırlı annelerimiz, bacılarımız ve kızlarımız, memleketimizin güllerinden gül yağı, gülsuyu biriktirin. Kudüs siyonist işgalden kurtulunca bu gül sularıyla Aksa’yı temizleyecek ve yıkayacağız." diyen İmir, "Kürt halkını Selahaddin’in yolundan ayırmak için bütün düşmanlar birleşmiş. Müslüman Kürt halkını İslam’dan koparmak ve dinsizliğin, kokuşup biten laikliğin kurtarıcısı rolünü vermek istiyorlar. Böylece Selahaddin’den intikam almak istiyorlar. Bu oyunun farkındayız. Kardeşlerimiz de bu oyunu fark etmelidir. Türkler, Araplar ve Farslar, Kürtleri emperyalistlerin kucağına itecek politikalara son vermelidir." diye konuştu.
"Kürtler asla inancından, ahlakından, ailesinden ve kültüründen vazgeçmeyecektir"
İslam düşmanlarının, laik ve seküler zihniyete sahip olanların, Kürt halkı için rehber ve kurtarıcı olamayacağını vurgulayan HÜDA PAR Gençlik Politikaları Başkanı Hüseyin İmir, "Dün Kürt halkının oyunu, malını ve evladını alanlar bugün Kürtlere ahlaksızlığı ve sapkınlığı dayatmaktadırlar. Biz de bu meydandan haykırıyoruz, Kürtler izzetlidir, şeref sahibidir ve asla inancından, ahlakından, ailesinden ve kültüründen vazgeçmeyecektir. Biz kadim bir medeniyetin mirasçılarıyız. Bizim önderlerimiz, Selahaddin-i Kurdi’dir, Melay-ı Cezeri’dir, Ahmed-ı Xanê’dır. Melay ê Bati’dir, Ömrünü zindanlarda, başlarını darağaçlarında veren Saidlerdir ve onların yolunu takip edenlerdir." dedi.
Melayê Cezeri'nin, "Pıştê nadın du hezar xerced û tîr û rim û xışt (Sırt vermedik iki bin hançere, oka, mızrağa gürze)/Mê seri daniye rê û bi Xwedê bestiye pışt (Koyduk başımızı yola, dayadık sırtımızı Allah’a)" şiirine atıfta bulunan İmir, sözlerini şöyle tamamladı: "Sırtımızı önce Allaha sonra sizlere dayadık. Ve son olarak HÜDA PAR VE HÜR GENÇLİK olarak diyoruz ki, Kudüs; Hazreti Ömer’in emaneti, Selahaddin Eyyubi’nin rüyası, Abdülhamid Han'ın davasıdır. Rabbimiz bugün bir araya geldiğimiz gibi Mescid-i Aksa'nın bahçesinde bir araya gelip beraber namaz kılmayı kıyama durmayı Rabbim bizlere nasip etsin. Sizleri şanı yüce olan Allah’a emanet ediyorum. Kalın Kudüsle…" (İLKHA)