70 yıldır komünist Çin zulmü altında inleyen Doğu Türkistan'da acı dinmiyor. Ailelerin parçalandığı, milyonlarca insanın toplama kamplarında ve cezaevlerinde tutulduğu, İslam'ı hatırlatan her türlü ibadet ve sembolün yasak olduğu Doğu Türkistan'da "1 Ekim Çin İşgali" olarak kabul edilen gün nedeniyle Uygurlu Müslümanlar Ankara’da bir program düzenledi.

Günün anlam ve önemine binaen Uygur Akademisi Vakfı Başkan Vekili Abdulhamit Karahan tarafından bilgilendirme yapıldı. Karahan, şu ifadelere yer verdi:

“01 Ekim 1949’da kurulan ‘Yeni Çin’de, ÇKP ilk icraat olarak iktidarı ele geçirene kadar kullandığı ‘Anti Emperyalist ve Anti-feodal Demokratik Devrim’ söylemini fiilen terk ederek, ‘Emperyalist Mançu-Çing Hâkimiyeti’ ve ‘Savaş Ağası Gomindang’ın işgalci geleneğini çok daha kanlı yöntemlerle devam ettirmiştir. Feodal Çin dönemine ait savaş hilelerini kullanıp, Sovyetler Birliğini de bu yolda amaçlarına alet ederek ‘Doğu Türkistan Cumhuriyeti Hükümeti’ni bertaraf edip, 20 Aralık 1949’da Doğu Türkistan’ı kanlı bir baskınla işgal etmiştir. Çin’in amacı, ülkenin sınırları içindeki ‘Ötekileri’ bütünleştirmenin ötesinde eritmek ve yok etmek anlamı taşımaktadır. 2017’de ifşa olan Doğu Türkistan’daki ‘Toplama Kampları’ ve yapılan ‘Etnik Soykırım’ ÇHC hükümetinin yıllardır sürdürdüğü sistematik asimilasyon ve eriterek yok etme politikasının hızlandırılmış uygulamasıdır.”

Doğu Türkistan Araştırmaları Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Erkin Ekrem, “İslam'ın en doğu toprağıdır Uygur toprakları, Çin onları da oradan kovmak istiyor. Doğu Türkistanlılar 100 yıldır bu toprağı müdafaa için direnişe devam ediyor. Çin bu toprakları değerli görüyor, asimilesi için işgaller yapıyor. Çin için bu topraklar değerli çünkü. 2 bin 500 yıllık tarih bunu gösteriyor, Doğu Türkistansız bir yol, Çin çok zordur. Bu mesele artık bir insanlık meselesi haline geldi. Dünyadaki etnik veya dini özelliği olan sorunların başında Doğu Türkistan meselesi gelmekte. Doğu Türkistan meselesi Batılıların meselesi değil, Müslümanların meselesidir. Her şey para değil, ticaret değil. Bu ticaret ve paradan dolayı bazı şeyleri kaybediyoruz. Müslümanların toprağını kaybetmesinin bir günahı var. Çin açısından stratejik bir önemi olan bu topraklarda sistematik bir asimilasyon gerçekleştiriliyor. Çinliler bu toprağa sahip olmak istiyor dolayısıyla toprağın üstünde katliamlar yapıyor. Çin'in bakış açısı: Ya benim gibi olacaksın ya da ayrılacaksın. İslam dünyasının bu konuya sahip çıkmasını arzuluyoruz.” dedi. 

Daha sonra söz alan Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doğan Bekin, “Bizim bu meselede sessiz kalmamız mümkün değil. Rahmetli Erbakan hocamız bu konuda duyarlıydı, İstanbul'da büyük bir miting yapmıştı. Doğu Türkistan meselesinde İslam dünyası söylemden öteye gitmemektedir. Doğu Türkistan'da büyük bir mezalim yaşanmaktadır. Oradaki soykırımlar insanlık olarak ele alınmalıdır. Mevcut iktidar bu meseleye eğilmelidir.” ifadelerine yer verdi.

Gelecek Partisi Sivil Toplu ve Halkla İlişkiler Başkan Yardımcısı Ali Burak Topaloğlu, “Kurulduğumuz ilk günden bu yana her daim Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin yanında durduk. Hükümetin, Uygur Türkleri noktasında yeteri kadar insiyatif almadığını, Çin ile olan ticari ilişkilerinden çekinerek bu meseleyi takip ettiğini görüyoruz.” diye görüş belirtti.

Son olarak İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş da toplantıda, partisinin Doğu Türkistan politikası hakkında bilgilendirme yaptı. (İLKHA)