Fiziki, sözlü, sosyal ya da online kanallarla gerçekleşen rahatsız edici saldırılar olarak bilinen akran zorbalığını Eğitim Danışmanı Murat Karcıoğlu değerlendirdi.
Karcıoğlu, "Akran zorbalığı nedeniyle çocukluk döneminde zorluklar yaşayan çocuklar sonraki dönemlerde bu etkiyi fazlasıyla hissediyor.” dedi.
Çocuklar arasında şakalaşmak olarak adlandırılan ama sonu zorbalığa varan olumsuz davranışların oldukça fazla olduğunu belirten Karcıoğlu, "Bu nedenle de çocukların birbirleri ile iletişiminin nasıl olduğunu titiz bir şekilde değerlendirmek ve farklı boyutlardaki akran zorbalığını ele almak gerekiyor. Fiziki, sözlü ya da sosyal zorbalık olarak öne çıkan davranışlar çocuğun psikolojisini olumsuz etkilerken akranlardan soyutlanmaya varan bir sonucu da beraberinde getiriyor. Bu nedenle de çocukluk çağlarındaki zorbalığın etkilerini titiz bir şekilde ele almak gerekiyor." ifadelerini kullandı.
"Arkadaşlarınla iyi geçin' telkinleriniz çocuğun akran zorbalığa sessiz kalmasına neden olmasın." diyen Karcıoğlu, "Sevgili ebeveynler, çocuklarınız okulunda veya sınıfında akranları ile geçinmek zorunda değil. Onlara saygı duymak zorunda. Duyduğu saygı doğrultusunda da saygı görmek durumundadır. Çocuklarınız, kendisi ile kötü geçinen bir arkadaşı ile karşılaştığında onunla iyi geçinmek zorunda hissedip bu zorbalığa sessiz kalmasına neden olmayınız. Çocuklara 'hayır' demeyi öğretmemiz gerekir. İstemediği davranış veya isteklerle karşılaştığında bir çocuk bunu reddetmeyi bilmeli. Bunu yaparken de karşısındakine kendini anlayışla karşılamasını bekleyecek bir dil ile yapması gerekir." diye konuştu.
Yeni bir akran zorbalığı türü olarak siber zorbalık
Karcıoğlu, "Çocuklar arasındaki sosyal ilişkilerin online araçlar üzerinden devam etmesi teknolojinin doğal bir sonucu ama teknolojinin 'olumsuz' bir sonucu olan akran zorbalığı da maalesef çocukları bekliyor. Sosyal medya platformları aracılığıyla gerçekleşen zorbalık türü diğer zorbalık türleri ile kıyaslandığında çocukları daha ciddi sorunlar bekliyor. Sosyal medyada akranlarına karşı kendini kötü hisseden çocuk için bu durumun sonraki yaşama etki etmemesi adına ebeveynler tarafından gerekli önlemleri almak gerekiyor. Özellikle de zorbalığa zorbalıkla cevap verilmemesi konusunda titiz bir yaklaşımın benimsenmesi önemli oluyor. Bugün çocukların birçoğu sosyal medyada profil açarken kendi isimleri dışında farklı dillerde veya kendi dillerinde rumuzlar ile profil oluşturuyor. Ergenlik döneminde çocuklar profil fotoğrafı olarak kendi fotoğraflarını kullanmayı pek de tercih etmiyor. Çünkü kendi olarak var olamayacağından korkuyor." şeklinde konuştu.
Akran zorbalığı yeni bir zorbalık doğurmasın
Akran zorbalığının çocuklar üzerindeki etkisi yıkıcı olduğundan çocukluk döneminde görülen sorunların gençlik çağlarını da derinden etkilediğine dikkat çeken Karcıoğlu, "Ancak olumsuz bir alternatif olarak akran zorbalığının yeni bir zorbalık doğurması da söz konusu olabiliyor. Kendisine yapılanın aynısını karşıdaki çocuğa yapmayı isteyen çocuk içinden çıkılamaz bir duruma yol açabiliyor. Tam da bu noktada ebeveyn etkisi ve ılımlı yaklaşım devreye giriyor. Çünkü ebeveynlerin gençlik çağını olumsuz etkileyecek zorbalık kadar yeni bir zorbalığa neden olacak davranışlara da müsaade etmemeleri gerekiyor. Bu, sorunu kökünden çözmenin en iyi yolu olarak görülebilir." ifadelerini kullandı. (İLKHA)