Yardımlaşmanın önemi hakkında İLKHA muhabirine konuşan Kurtaran, ihtiyaç sahiplerinin yalnızlık duygusuna kapılmamaları, bu sebeple oluşabilecek olumsuzluklarında önüne geçilmesi adına ihtiyaçlarının karşılanmasının büyük önem arz ettiğini ifade etti.

"Yalnızlığa itilen, toplum tarafından önemsenmeyen kişiler suça sürüklenebilir"

Kurtaran, "İnancımız gereği toplumsal dayanışma ve yardımlaşmanın bilincindeyiz. Zaten insan toplumsal bir varlıktır. Buna binaen de özellikle sivil toplum kuruluşları olarak toplumdaki yardımlaşma ve dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu, sıkıntıda olan insanlarla karşılaştığımızda çok daha net bir şekilde gözlemleyebiliyoruz. Dinimizin buna verdiği öneme binaen bize şunu beyan eder. Müminler birbirlerini sevmede, birbirlerine acımada, merhamet etmede bir vücudun azaları gibidirler. Vücudun bir azası sıkıntı çektiğinde, hasta olduğunda tüm vücut hasta olur ve sızıyı hisseder. Dolayısıyla bugün toplumu değerlendirdiğimizde aç olan insanlar, eğitimsiz olan, sağlığı yerinde olmayan insanların olduğunu görüyoruz. Biz de bu toplumsal dinin müntesipleri olarak gereğini en güzel şekilde yerine getirmemiz gerekiyor. Bunu yaparken de toplumdaki ihtiyaç sahiplerini topluma kazandırmak, onlara kardeşlik duygusunu, aidiyet duygusunu tattırmak, topluma ait olduklarını hissettirmek gerekiyor. Çünkü kendisini yalnız hisseden, yalnızlığa itilen ve toplum tarafından önemsenmeyen, ihtiyaç sahibiyse ihtiyacı giderilmeyen insanlar bazı suçlara teşvik edilmiş olunuyor. Yalnızlık ve dışlanmışlık duygusuyla toplumun infialine yol açacak olan bazı yüz kızartıcı hareketlerde bulunabilirler. Farklı yönlere meylederek manevi bir çöküntü içerisine de girebilirler." dedi.

"Yardımlaşma ve dayanışma çabası tüm toplum tarafından önemsenmeli"

İhtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarının karşılanması için tüm toplumun duyarlı olması gerektiğini, sivil toplum kuruluşu olarak da bu işin sağlıklı yürümesi için hayırseverler ile ihtiyaç sahipleri arasında köprü görevi gördüklerini hatırlatan Kurtaran, "Toplumsal olarak insanlara el attığımızda, onlarla görüştüğümüzde, yardım ettiğimizde, onları topluma kazandırmakla beraber ihtiyaçlarını da gidermiş oluruz. Az evvel hadisi şerifte de belirttiğimiz gibi, bir Müslümanın küçük bir sızısını içerisinde hissediyorsa bu gerçekten çok önemlidir. Çünkü o üşüyorsa kendisi evinde ısınmaz, açsa kendisi evinde tok olmaz ve onun sızısını içinde hissederek gidip yardım eder. Bu şekilde toplumsal dayanışma ve yardımlaşmayı topluma yaymamız gerekiyor. İnancımız da bize bunu emrediyor. Bunu toplumsal görev olarak biliyoruz. Onun için sivil toplum kuruluşları olarak bir yandan hayırseverler, diğer yandan ihtiyaç sahipleri arasında köprü vazifesi görerek yardımlaşma ve dayanışmanın daha sağlıklı bir şekilde yürümesine vesile oluyoruz. Bu çabanın tüm toplum tarafından önemsenmesini, ihtiyaç sahibi olan kardeşlerimizin ihtiyaçlarının karşılanması için sivil toplum kuruluşları olarak inşallah elimizden geldiğince gayret edeceğiz. Toplumun da bu işi önemsemesini özellikle istiyoruz." diye konuştu. (İLKHA)