MUŞ - Kentsel Dönüşüm Projesi çerçevesinde Muş`un Kale Mahallesinde TOKİ`nin yapacağı evler için yıkım çalışmaları başladı.
Evlerini boşaltmaya başlayan Kale Mahallesi sakinleri, bu ihaleyi yapanların kendilerine zulmettiklerini ileri sürerek, kendilerinden alınan tapuların karşılığında gereken bedelin ödenmediğini iddia ettiler. Mahalleli, yetkililerden hak ettikleri bedelin kendilerine teslim edilmesini istedi.
Mahalle sakinlerinden Celal Erikli, malum ihaleyi yapanlardan şikâyetçi olduğunu söyledi. Erikli, ``Kentsel dönüşüm adı altında burayı yıkıyorlar. Buraya değer biçmişler. Birçok kişi hak ettiği değeri alamadı. Benim 2 katlı evim var, evimi yıkacaklarını, bunun karşılığında ise bir daire ev vereceklerini söylüyorlar ve beni 44 bin TL borçlandırıyorlar. Biz bunu kabul etmiyoruz. Hem tapulu malımızı yıkıyorsunuz hem de bizi borçlandırıyorsunuz. Evimiz bir kümes dahi olsa biz evimizde kalmak istiyoruz. Yarın bu parayı ödeyemediğimizde ne olacak. Tabii ki bize icra gelecek. Peki, biz o zaman ne yapacağız?" dedi.
Bu durumun düzeltilmesini ve sorunun giderilmesini isteyen Erikli, ``Evimiz her ne şekilde olursa da minnetsiz bir şekilde içinde yaşıyoruz. Evlerimizin bedeli neyse onu versinler ondan sonra çıkalım`` dedi.
Kendilerinin zorla evlerinden çıkarıldıklarını söyleyen mahalle sakinlerinden Ercan Çete ise; ``İnsanları zorla evlerinden çıkarıyorlar. Biz hakkımızı savunmak istiyoruz fakat hakkımızı savunmak için bir avukat tutacak paramız bile yok. Ben evimi vermek istemiyorum. Belediye de gereği gibi sorunumuzla ilgilenmiyor. Kaç kez bu iş ile ilgilenen yetkililerin yanına gittim, benimle tehditvari konuşarak, `İster evinizi verin ister vermeyin. Paranızı bankaya yatıracağız eğer çıkmazsanız evinizi başınıza yıkarız` diyorlar. Ben bu tehditlere rağmen yinede evimi vermiyorum. Siz gelin evimi başıma yıkın. Benim 3 dairemi yıkacaklar ve 135 bin TL de borçlandıracaklar. Ben çocuklarımın rızkını hiç kimseye yedirmem! Elimden geldiği kadar mücadelemi yapacağım`` dedi.
TOKİ`nin kendilerine kira bedeli olarak vermesi gereken 450 TL`nin 150 TL`sinin kesildiğini iddia eden M. Can Uygur. "Biz evimizden çıkmak istemediğimiz halde bizi zorla çıkarıyorlar. Kira bedeli olarak bize 450 TL olarak belirlemişler fakat bize 300 TL veriliyor. 150 TL ortada yok. Evlerin taşınması esnasında nakliye bedeli olarak ödenmesi gereken 900 TL`de halen ödenmedi. TOKİ yetkilileri de bize hakaret ettiler. `İster evi boşaltın ister boşaltmayın biz evleri yıkacağız` dediler. Ayrıca bizim 4 milletvekilimiz var bir gün birisi bizim derdimizle ilgilenmedi`` dedi.
Çok mağdur olduklarını ve kimsenin kendilerine sahip çıkmadığını söyleyen mahalleli, Başbakan dâhil olmak üzere ilgili tüm yetkilileri kendilerine yardım etmeye çağırdılar.
Evlerini boşaltmaya başlayan Kale Mahallesi sakinleri, bu ihaleyi yapanların kendilerine zulmettiklerini ileri sürerek, kendilerinden alınan tapuların karşılığında gereken bedelin ödenmediğini iddia ettiler. Mahalleli, yetkililerden hak ettikleri bedelin kendilerine teslim edilmesini istedi.
Mahalle sakinlerinden Celal Erikli, malum ihaleyi yapanlardan şikâyetçi olduğunu söyledi. Erikli, ``Kentsel dönüşüm adı altında burayı yıkıyorlar. Buraya değer biçmişler. Birçok kişi hak ettiği değeri alamadı. Benim 2 katlı evim var, evimi yıkacaklarını, bunun karşılığında ise bir daire ev vereceklerini söylüyorlar ve beni 44 bin TL borçlandırıyorlar. Biz bunu kabul etmiyoruz. Hem tapulu malımızı yıkıyorsunuz hem de bizi borçlandırıyorsunuz. Evimiz bir kümes dahi olsa biz evimizde kalmak istiyoruz. Yarın bu parayı ödeyemediğimizde ne olacak. Tabii ki bize icra gelecek. Peki, biz o zaman ne yapacağız?" dedi.
Bu durumun düzeltilmesini ve sorunun giderilmesini isteyen Erikli, ``Evimiz her ne şekilde olursa da minnetsiz bir şekilde içinde yaşıyoruz. Evlerimizin bedeli neyse onu versinler ondan sonra çıkalım`` dedi.
Kendilerinin zorla evlerinden çıkarıldıklarını söyleyen mahalle sakinlerinden Ercan Çete ise; ``İnsanları zorla evlerinden çıkarıyorlar. Biz hakkımızı savunmak istiyoruz fakat hakkımızı savunmak için bir avukat tutacak paramız bile yok. Ben evimi vermek istemiyorum. Belediye de gereği gibi sorunumuzla ilgilenmiyor. Kaç kez bu iş ile ilgilenen yetkililerin yanına gittim, benimle tehditvari konuşarak, `İster evinizi verin ister vermeyin. Paranızı bankaya yatıracağız eğer çıkmazsanız evinizi başınıza yıkarız` diyorlar. Ben bu tehditlere rağmen yinede evimi vermiyorum. Siz gelin evimi başıma yıkın. Benim 3 dairemi yıkacaklar ve 135 bin TL de borçlandıracaklar. Ben çocuklarımın rızkını hiç kimseye yedirmem! Elimden geldiği kadar mücadelemi yapacağım`` dedi.
TOKİ`nin kendilerine kira bedeli olarak vermesi gereken 450 TL`nin 150 TL`sinin kesildiğini iddia eden M. Can Uygur. "Biz evimizden çıkmak istemediğimiz halde bizi zorla çıkarıyorlar. Kira bedeli olarak bize 450 TL olarak belirlemişler fakat bize 300 TL veriliyor. 150 TL ortada yok. Evlerin taşınması esnasında nakliye bedeli olarak ödenmesi gereken 900 TL`de halen ödenmedi. TOKİ yetkilileri de bize hakaret ettiler. `İster evi boşaltın ister boşaltmayın biz evleri yıkacağız` dediler. Ayrıca bizim 4 milletvekilimiz var bir gün birisi bizim derdimizle ilgilenmedi`` dedi.
Çok mağdur olduklarını ve kimsenin kendilerine sahip çıkmadığını söyleyen mahalleli, Başbakan dâhil olmak üzere ilgili tüm yetkilileri kendilerine yardım etmeye çağırdılar.
Bu mahallelerin kamulaştırılması konusunun Bakanlar Kurulu`nun almış olduğu karar neticesinde yürürlüğe girdiğini belirten Belediye Başkan Yardımcısı Cemalettin Seviş, ``Bu karar İç İşleri bakanlığın 11.03. 2013 tarihli 7594 sayılı yazısı üzerine 2942 sayılı kamulaştırma kanunun 27. maddesine göre Bakanlar Kurulu`nun 29.03.2013 tarihinde kararlaştırmıştır. Yapılan borçlandırmalar ise evleri alınmış olan vatandaşın evinin kalitesine sahip olduğu arsanın metre karesine sahip olduğu ağaçlara vs. göre borçlandırma yapılmıştır. Bu bedeller de TOKİ`nin Muş`taki Emlakçılara danışması neticesinde belirlenmiştir. Dolayısıyla ne kira bedellerinin ödenmesi konusu, ne nakliye paralarını ne de yapılan borçlandırmalar Belediyeye ait bir husus ve yetki değildir`` dedi. (M. Şirin Çağlayan - İLKHA)