Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, “Ağustos Ayı Sağlıkta Şiddet Raporu”nu kamuoyuyla paylaştı.
Durumun vahameti, Konya Şehir Hastanesi’nde görevli Doktor Ekrem Karakaya’nın yasını tutan sağlık camiası yakın zamanda gelen Esenyurt Necmi Kadıoğlu Devlet Hastanesi'nde hasta yakınlarının bıçaklı saldırısına uğrayan güvenlik görevlisi Tuğrul Okudan’ın ölümünün bütün sağlık camiasını sarstığını açıklandı.
Durmuş, “Güvenlik görevlisi Okudan’a Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve sağlık camiamıza başsağlığı ve sabır diliyoruz. Artık bir arkadaşımızı daha şiddete kurban etmek istemiyoruz. Maalesef; sayılar, mekanlar, unvanlar değişse de saldırganların kimliği değişmiyor. Sağlık sisteminin omurgası olan çalışanlara yönelik yapılan saldırıların çoğu, hasta ve hasta yakınlarından gelmektedir. Bu durum toplum vicdanında büyük yaralar açmakta, tüm kesimlerin tepkisini çekmektedir. Sağlık sistemine hançer gibi saplanan bu durum sağlık hizmetinin kalitesini etkilemekte, aynı zamanda sağlık çalışanlarının korku içerisinde görevlerini yapmasına neden olmaktadır. Aynı zamanda toplumsal duyarlılığın artırılmasının ne kadar önemli olduğunun da göstergesidir.” dedi.
“Sağlıkta tehlike çanlarının ne kadar acı çaldığını duyabiliriz”
Birçok olayda saldırganların yasaya rağmen ceza almaması hem sağlık çalışanlarını derinden etkilemekte hem de saldırganları cesaretlendirdiğini aktaran Durmuş, “Hal böyle olunca da şiddetin hız kesmeden devam ettiğini görmekteyiz. Tüm bunlar dikkate alındığında, sağlıkta tehlike çanlarının ne kadar acı çaldığını duyabiliriz. Toplumun genelini rahatsız eden sağlıkta şiddet artık son bulmalıdır. Beyaz kod uygulaması, cezaların yüzde 50 oranında artırılması, sağlıkta şiddetin bir kamu davası niteliğine dönüşmesi ve son olarak çıkarılan yasa ile sağlıkta şiddetin katalog suçlar arasına alınması sağlıkta şiddetin son bulmasına yönelik atılan çok değerli adımlardır. Ancak, hayata geçen bu önemli düzenlemelerin beklenen başarıya ulaşabilmesi için belli uygulamaların da bir an önce hayata geçmesi elzemdir.” ifadelerini kullandı.
“Hasta yakınlarının hastaları hakkında bilgiye doğru ve kolay ulaşmasının kanalları açılmalıdır”
Hastanelerde güvenliği daha çok artması gerektiğini vurgulayan Durmuş, şu ifadelere yer verdi:
“X-ray cihazlarının hastanelere yerleştirilmesi elbette doğru bir adım. Ancak, bununla birlikte güvenlik görevlilerinin yetkililerinin artırılması da gerekmektedir. Hasta ve hasta yakınlarının hastanede bekleme alanları ayrı tutulmalı, aynı zamanda hasta yakınlarının hastaları hakkında bilgiye doğru ve kolay ulaşmasının kanalları açılmalıdır. Şiddetin yoğun olarak yaşanabileceği birimlerde görevli sağlık çalışanlarına ‘kriz anlarını yönetmeye yönelik’ iletişim eğitimlerinin verilmesi de önem arz etmektedir. Bu adımların atılması sağlık çalışanlarının can güvenliği için hayati öneme sahiptir. Bugüne kadar atılan adımlar ile bahsettiğimiz gerekli düzenlemeler ve altyapı çalışmalarının hayata geçirilmesi, şiddeti ortadan kaldırmasa bile minimum düzeye indirecektir.”
Ağustos ayında bir nebzede olsa geçen aya göre azalış yaşandığını söyleyen Durmuş, “Ağustos ayında 28 saldırganın neden olduğu 18 şiddet vakasında 29 sağlık çalışanı mağdur oldu. Ay boyunca yaşanan 18 şiddet olayının 15’ine hasta ve hasta yakınları neden olurken, 3’üne ise kendini bilmez kişiler sebebiyet verdi. Ağustos ayı boyunca şiddet vakalarının 17’si hem sözlü hem fiili, 1’i sözlü olarak vuku buldu. Şiddet olaylarının 16’sı hastanelerde, 2’si ise sahada gerçekleşti. Ay boyunca yaşanan 18 şiddet olayında; 10 hemşire, 9 doktor, 6 acil tıp teknisyeni, 4 güvenlik görevlisi mağdur oldu. Şiddet vakalarına sebebiyet veren 28 saldırganın 6’sı hakkında herhangi bir işlem yapılmadı. Gözaltına alınan 18 saldırgan serbest bırakıldı. 1 saldırgan hakkında soruşturma başlatılırken 3 saldırgan ise tutuklandı.” şeklinde belirtti.
“Adli mercilerin saldırganları serbest bırakmaya yönelik verdiği kararlar, yasanın beklenen etkinliğini zedelemektedir”
Son olarak Durmuş, “4 ay önce Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren ‘Sağlıkta Şiddet Yasası’yla birlikte önemli bir adım atıldı. Ama adli mercilerin saldırganları serbest bırakmaya yönelik verdiği kararlar, yasanın beklenen etkinliğini zedelemektedir. Aynı zamanda sağlık çalışanlarının ‘güven’ duygusunu da zedelemektedir. Hâkim, savcı ve kolluk kuvvetleri sağlıkta şiddete hassasiyetle yaklaşmalı, yasanın maddelerini tereddütte yer bırakmayacak şekilde uygulamalıdır. Ağustos ayında yaşanan 2 olay, sağlık çalışanlarının umutsuzluğunu ortaya koymaktadır. Şanlıurfa’da bir doktoru darp eden 3 saldırgan, davanın ikinci duruşmasında tahliye edildi. Afyonkarahisar’da ise kentin tek hematoloji hekimi, bir hasta yakınının CİMER'e yazdığı şikâyet dilekçesinde şiddet ve tehdit içerikli ifadeler kullandığı gerekçesiyle 'öldürülme endişesi taşıyorum' diyerek istifa etti. Öte yandan bu olumsuz haberlerin yanı sıra yaşanan güzel olaylar da sağlık çalışanlarını mutlu etmektedir. Safranbolu Devlet Hastanesi’nde tedavi gördüğü sırada bir hasta yakınını ve sağlık çalışanlarını darp ettiği gerekçesiyle açığa alınan uzman çavuş, çiçek ve pastayla hastaneyi ziyaret ederek sağlık çalışanlarından özür diledi.” şeklinde konuştu. (İLKHA)