ANKARA - Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, The Guardian’ın iddialarına ilişkin "Dışişleri ile temas halindeyiz. Konuyu araştırıyorlar. Bu iddialar doğru çıkarsa en sert şekilde kınanacak ve gereken yapılacaktır" dedi.
İngiliz Guardian gazetesi, 2009 yılındaki G20 zirvesinde İngiltere`nin Maliye Bakanı Şimşek`i dinlediğini yazdı.
Guardian gazetesinde yer alan habere göre, Maliye Bakanı Şimşek, G20 zirvesine katılmak için Londra`ya geldiği sırada İngiltere`de hükümete bağlı iletişim ve istihbarat birimi GCHQ tarafından dinlendi. Gazeteye sızdırılan GCHQ raporunda, Şimşek`in dinlenme nedeninin savunma ve güvenlik amaçlı değil, "Ankara`nın mali denetim ve reformlara bakışının öğrenilmesi" amacı taşıdığı kaydedildi.
Haberde ayrıca, 2 Eylül 2009 tarihinde G20 zirvesi çerçevesinde yapılan maliye bakanları toplantısına katılmak için Londra`ya gelen Şimşek ve beraberindeki 15 kişilik heyetin, "Türkiye`nin diğer G20 ülkeleriyle işbirliği yapıp yapmayacağının anlaşılması" için de dinlendiğinin ortaya çıktığı bildirildi.
Guardian haberinde, 2009 yılında dönemin İngiltere Başbakanı Gordon Brown ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın iki ülke arasında stratejik ortaklık anlaşması imzaladığını hatırlatarak, iki ülke arasındaki ilişkilerin şimdi de iyi olduğuna dikkati çekti.
Bu arada Guardian, GCHQ`nun 2005 yılında aldığı bir kararla Güney Afrika Dışişleri Bakanlığının iletişim ağını yakın takip etmeye çalıştığını yazdı.
Dışişleri Bakanlığı: ``İddialar kaygı verici``
Dışişleri Bakanlığı, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek`in beraberindeki heyetle 2009`da G-20 toplantısı için İngiltere`yi ziyareti sırasında telefonlarının dinlendiğine ilişkin iddiaların kaygı verici olduğunu, bu konuda İngiliz makamlarından resmi açıklama beklendiğini bildirdi.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, söz konusu gazetenin bugünkü sayısındaki haberdeki iddialara ilişkin diplomatik girişimlerin başlatıldığı vurgulanarak, şöyle denildi:
"Sözkonusu haberde yer verilen iddialarda en ufak bir doğruluk payı bulunması halinde bunun öncelikle ilgili ülke açısından bir skandal teşkil edeceği aşikardır. Uluslararası işbirliğinde karşılıklı güven, saygı ve şeffaflığın esas olması gereken bir ortamda, haberin doğru olması halinde, müttefik bir ülkenin böyle bir hareketinin kabul edilemez bulunacağı açıktır. Bu konuda İngiliz makamlarının resmi ve tatmin edici bir açıklama sunması beklenmektedir. Nitekim bu konuda gerekli diplomatik girişimler yapılmıştır."