"Akciğer kanseri öyle bir hastalık ki maalesef sigara içmeyenleri bile yakalayabiliyor." diyen Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Fatma Şen, akciğer kanseri hakkında bilinmeyenleri anlattı:
Akciğer, oksijen almanın yanı sıra işleyişi gereği yaşamsal faaliyetler sırasında meydana gelen karbondioksitin dışarı atılmasını sağlar. Bu açıdan adeta vücudun temizlenmesini sağlar. Akciğerlerdeki doku ve hücrelerin normalin dışında kontrolsüzce çoğalmasıyla ise akciğer kanseri oluşur. Burada oluşan kitle ilk önce bulunduğu ortamda büyümeye başlar daha sonra ise komşu dokulara ve diğer organlara yayılarak zarar vermeye başlar. Çok yaygın bir kanser türü olan akciğer kanseri, kadın ve erkeklerde kansere bağlı ölümlerde ilk sırada yer alıyor.
Sigara en büyük tetikleyici! Pasif içici olmak da riski arttırıyor…
Akciğer kanserinin oluşmasındaki ilk neden herkesin de bildiği gibi sigaradır. Kanser için en büyük risk faktörü sigara olmasına karşın hiç sigara içmeyen birinde de akciğer kanseri görülebilir. Ancak vakaların yaklaşık %85’i sigara ile ilintilidir. Aynı zamanda pasif içicilik de akciğer kanseri riskini yükseltmektedir. Bir diğer sebep ise radon gazıdır. Doğal bir radyoaktifgaz olan rador gazı; toprak, kaya ve taşlarda bulunan uranyumdan açığa çıkıyor. Zararlarının bilinmediği dönemde ısı ve ses yalıtım için kullanılan asbest de akciğer kanserine neden olan faktörler arasındadır.
Bunların yanı sıra;
- Meslek sebebiyle zararlı gaz ve radyasyonlara maruz kalmak,
- Hava kirliliği,
- Akciğer iltihabı,
- Akciğer veremi,
- Zatürre,
- Aile öyküsü,
- Daha önce lenf kanseri tedavisi görmüş olmak,
- Bazı virüsler akciğer kanserine zemin hazırlar.
Bu belirtileri dikkate alın!
- Uzun süre devam eden öksürük,
- Balgamla karışık kan gelmesi,
- Öksürükle ağızdan kan gelmesi,
- Nefes darlığı tekrarlayan bronşit,
- Zatürre atakları,
- İştah ve kilo kayıpları,
- Sürekli devam eden ve açıklanamayan halsizlik,
- Boyunda ve yüzde şişkinlik,
- Göğüs, sırt ve omuzda ağrı,
- Ses kısıklığı.
İki tür akciğer kanseri mevcut
Vücudun akciğer organında başlayıp komşu doku ve organlara yayılan kanser türüne brimer akciğer kanseri denir. Eğer vücudun başka bir bölümünde başlayıp akciğere sıçrarsa buna sekonder akciğer kanseri adı verilir.
Akciğer kanseri kendi içinde de 2 ayrılır. Bunlardan ilki küçük hücreli olmayan akciğer kanseridir. Bu türde her kanser hücresi değişik şekillerde büyür ve farklı şekilde yayılım gösterir. Yayılma hızı diğer türlere göre daha yavaştır. Küçük hücreli akciğer kanseri oldukça nadir görülür. Akciğer kanseri türlerinde yaklaşık %15’ini oluştururlar. Yayılma hızı yüksektir. Genellikle sigara içenlerde görülür.
Tesadüfen teşhis konulabilir…
Akciğer kanserinin teşhisi nadiren erken evrede konulabiliyor. Genellikle başka bir hastalığı araştırırken tesadüfen ortaya çıkıyor. En sık kullanılan tanı yöntemleri ise şu şekilde;
- Bilgisayarlı tomografi,
- Akciğer grafisi,
- PET/CT,
- Bronoskopi,
- Göğüs duvarından yapılan biyopsi,
- Mediastinoskopi ve video yardımlı torakoskopik cerrahi.
Tedavisi mümkün mü?
Akciğer kanserinin tedavisinde erken fark edilme çok önemlidir. Çünkü kanserin tipi ve evresi uygun olduğunda cerrahi işlemler kanserli akciğer veya akciğer bölümü alınabilir. Cerrahinin mümkün olmadığı hastalarda ise kemoterapi uygulanır. Diğer bir tedavi yaklaşımı ise radyasyondur. Bu tedavi yönteminde kanserli hücreleri öldürmek için yüksek enerjili ışınlar kullanılır. Bunların yanı sıra kanserli hücrelerin büyümesini önlemek için çeşitli ilaçlar kullanılır.
Mutlaka önlem alın
- Akciğer kanserinin bir numaralı sebebi olan sigarayı bırakmak,
- Mesleksel veya çevresel etkilerden uzaklaşmak,
- Sebze ve meyve ağırlıklı beslenmek,
- Çok yağlı pişirme yöntemlerinden vazgeçmek,
- Radyasyondan kaçınmak,
- Fiziksel aktiviteleri arttırmak." (İLKHA)