Köklü Değişim Dergisi, Komünist Çin rejimi tarafından baskı ve asimilasyon politikalarına maruz kalan Uygurlu Müslümanlar için "Doğu Türkistan’ı Sahipsiz Bırakmayacağız!" temasıyla protesto eylemi gerçekleştirdi.

Ankara Hacı Bayram Camii avlusunda Cuma namazı sonrası toplanan kitle tarafından Komünist Çin rejimi protesto edildi. Yapılan basın açıklamasını Köklü Değişim adına İlahiyatçı Yazar Abdullah İmamoğlu okudu. Sık sık sloganların atıldığı basın açıklamasında kafirler telin edilirken yapılan zulümlere sesiz kalan İslam devletlerin yöneticileri de artık silkinmesi gerektiği vurgusu yapıldı.

Salgın bahane edilerek Uygurlu Müslümanların evlerinde hapis edildiklerini belirten İmamoğlu, "Şimdi de Covid hastalığını ileri sürerek, Müslümanları evlerinde hapsederek zulmediyor. Karantina bahanesiyle evlerin kapılarını kaynak yaparak kapatıyor. Doğu Türkistan’ın Gulca şehrinde Müslüman Uygurlar yeme ve içme konusunda sıkıntı çekiyorlar. Kâfir Çin rejimi kasıtlı olarak Müslümanları erzak temininden mahrum bırakarak adeta ölüme terk ediyor. Düşünebiliyor musunuz? Yıllardır işkencenin her türlüsüne maruz kalan, zulmün bin bir türlüsüne katlanan Uygurlu kardeşlerimiz şimdi kendi evlerinde karantina bahanesiyle açlığa yani ölüme terk ediliyorlar." ifadelerine yer verdi.

"Ey Müslümanların Başındaki Yöneticiler! Sizlere Sesleniyoruz!"

Açıklamasının devamında Müslüman yöneticilere seslenen İmamoğlu, şunları söyledi:

Ey yöneticiler, ey komutanlar! Doğu Türkistanlı kardeşlerinizin feryatları size ulaşmadı mı? Çin zulmü altında inim inim inleyen kardeşlerimizin yakarışlarını duymuyor musunuz yoksa? Dünyanın gözü önünde açlıktan ölen bu Müslümanlara karşı azıcık sorumluluğunuz yok mu? Nasıl bir vicdan ki göz göre göre kardeşlerinizi ölüme terk ediyorsunuz? Hiç mi Allah korkusu kalmadı sizde? Hiç mi utanma duygusu kalmadı sizde? Yoksa namuslarına el uzatılan bacılarımızın çığlıkları saraylarınızın duvarlarını aşmadı mı? Allah aşkına bu zulmü duymadınız mı? Bu sessiz çığlığı duymuyor musunuz? Kalpleriniz taş mı kesildi? Amerika için savaşmaya hevesli olduğunuz kadar kardeşlerinizin acılarına duyarsızsınız. Bu sorumsuzluğun hesabını Allah’a vermekten hiç mi korkmuyorsunuz? Yoksa Çin ile yaptığınız ekonomik anlaşmaları bahane ederek Müslümanları reel politiğe kurban mı edeceksiniz? Çin’den aldığınız üç kuruş kredi için, Rabbinizin hesabını göz ardı mı edeceksiniz? ‘Çin’in toprak bütünlüğünü tanıyoruz’ diyerek bu işgali meşru göstermeye devam mı edeceksiniz?

İmamoğlu, "Doğu Türkistan davası sadece Uygur halkının davası da değildir. Doğu Türkistan davası İslam davasıdır. Bu dava sizin davanızdır, bu dava bizim davamızdır. O halde bu davayı şanına yakışır şekilde yürütelim. Bu davaya, İslam davasına yardım edecekler İslam gibi pak ve temiz olmalıdır. Bize kafirlerden yardım istemek yakışmaz. Kafirler çıkarları olmadığı müddetçe ne Doğu Türkistan halkı ile ne de başka Müslüman halklar ile hiçbir şeyini paylaşmazlar. Şunu sakın unutmayalım, Allah’ın emri muhakkak galip gelecektir. Allah iman eden ve salih amel işleyenlere yardım edecektir. Biz Allah’ın dinine yardım edersek Allah’ta bize yardım edecektir. Rasulullah sav Allah’a yardım etti, Allah da Rasulü’ne yardım etti. Bu muhakkak ki Allah’ın kanunudur/bu sünnetullahtır: ‘Allah'ın, ötedenberi süregelen kanunu budur. Allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın." dedi.

Yapılan duanın ardından basın açıklaması son buldu.

Basın açıklaması HÜDA PAR Ankara İl Başkanı Ahmet Karaarslan, STK temsilcileri de destek verdi.  (İLKHA)