Evlerinden çok uzak diyarlara giderek ekmeklerini kazanmak isteyen tarım işçileri, yaklaşık 6 ay boyunca çok zor şartlarda çalışıyor.
İşçiler ve aileler sularının olmadığı için banyo ve lavabo gibi temizlik ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çektiklerini, elektrik olmadığı için de yakın esnaf veya evlerden elektrik talep ettiklerini belirtiyor.
Mevsimlik işçiler, aylarca kaldıkları yerlerde çektikleri sıkıntıları İLKHA mikrofonlarına anlattı.
Kahramanmaraş'tan beş çocuğuyla beraber ailece çalışmaya geldiklerini belirten Meryem Çalışkan, mevsimlik işçi olmanın sıkıntısını yaşayanlardan biri.
Su ihtiyaçlarını karşılamak için depo suyu kullanmak zorunda kaldıklarını belirten Çalışkan, elektriği de komşu evlerden tedarik ederek kullanabildiklerini söyledi.
Tarla yakınlarında 15-20 aileden oluşan yaklaşık 60 kişiyle birlikte çalıştıklarını aktaran Çalışkan, barınma imkanlarının olmaması nedeniyle temizlikten, su ve elektrik gibi yaşamsal imkanlardan yoksun kaldıklarını dile getirerek yaşadıkları zorlukları anlattı.
Turgay Şahan
"Rızkımız ve ailemiz için yaz-kış demeden çalışıyoruz"
Otuz yıldır "mevsimlik işçi" olarak hayatlarını sürdürdüklerini kaydeden Turgay Şahan, rızıklarının peşinde bunca zorluklara katlanarak çalıştıklarını söyledi.
Kahramanmaraş'tan 9'uncu ayda Çukurova'ya geldiklerini söyleyen Turgay Şahan, "Birlikte geldiğimiz mevsimlik işçi sayısı değişiklik gösterebiliyor. İş durumuna göre bazen otuz bazen de yetmiş kişiyi bulabiliyoruz. Rızkımız ve ailemiz için yaz-kış demeden çalışıyoruz." dedi.
"Kaldığımız çadırlar yaz ve kış şartlarına uygun değil"
Kaldıkları yerlerin hem kendileri hem de çocukları için barınmaya elverişli olmadığını ifade eden Şahan, yetkililerin kendilerine yardımcı olmaları talebinde bulundu.
Şahan, "Akşam rahat uyuyamıyoruz. Sinek, kötü koku, kanal… çadırda yaşam hiç iyi bir şey değil. Çocuklar da bizim gibi rezil oluyor. 12-13 aile varız, hepimiz perişanız. Şu an 48-50 derecelerde bile çalışıyoruz. Kış şartlarıysa çok sert geçiyor. Kaldığımız çadırlar ise bu şartlara uygun değil." diye konuştu.
Aldıkları yevmiyelerin piyasadaki pahalılığın çok altında kaldığına işaret eden Şahan, "Bir işçiye 195 TL yevmiye veriliyor. Piyasaya göre aldığımız para hiçbir şey değil. Her şey yüzde yüz arttı. Bizim yevmiye yüzde 15-20 zam geldi. Bir ailenin geçinebilmesi için bir yevmiyenin en az 300-350 TL olması lazım. Çünkü bazen ayda ancak 15-20 gün çalışabiliyoruz." diye konuştu.
"Çocuklarımızın hali içler acısı"
Şahan, "Durumu iyi olan bir kişi bu çadırlarda durmaz. Ama durumumuz yok. Mecburiyetten geliyoruz. Çadırlarımız yaşanacak gibi değil. En azından bir konteyner veya biriketten ev olsa, elektrik ve suyumuz olsa daha iyi olurdu. Daha bu sabah 3 çocuğu doktora gönderdim. Bağırsakları iltihap bağlamış dediler, hastanede yatılı bıraktılar. Yarın da iki tanesini göndereceğim. Çocuklarımızın hali içler acısı. Sorunumuzun giderilmesini istiyorum. Hastalıkları, çadır ortamından kaynaklı. Kışın soğuktan durulmuyor, yazın da sıcaktan durulmuyor." diye konuştu. (İLKHA)