İşgal rejiminin Kudüs’ü Yahudileştirme planı tüm hızıyla işlemeye devam ediyor. İşgalci devlet, genelde Filistin topraklarının tamamını, özelde ise  Kudüs’teki Mescid-i Aksa çevresini ilhak planı kapsamında bölge sakinlerini yıldırmak için sözlü taciz, fiziksel şiddet, para cezası ve hapis gibi her türlü yolu deniyor. Baskıların dozu arttıkça Filistinli Müslümanların direnişi büyüyor. O Müslümanlardan birisi de 62 yaşındaki İmad İshak Ebu Hatice. 1930 yılında babasının satın aldığı dükkanı işleten Ebu Hatice, siyonist  yetkililerin en çok baskı kurduğu Filistinlilerden. Zira, Ebu Hatice’nin Burak (Ağlama) Duvarı’na yalnızca 3, Mescid-i Aksa’nın Silsile Kapısı’na ise yaklaşık 100 metre mesafedeki tarihi dükkanında, Aksa’nın altına uzanan tüneller bulunuyor. Hem Siyonist örgütler hem de işgalci devlet görevlileri, Süleyman Mabedi’ni bulmak için daha rahat kazı yapabilmek amacıyla dükkanın peşine düşmüş durumda. Filistinli İmad’a milyon dolarlar teklif eden ve istediği ülkede rahatça yaşamayı vadeden işgalciler, yaşlı adamın bakkalını satmamakta kararlı olduğunu görünce yıldırma politikasına başvurdu.

Baskınlar, cezalar, ağır vergiler, tutuklamalar ve yurt dışına çıkış yasağı... Hiçbir şey Ebu Hatice’yi kararından vazgeçiremedi. Kapısına gelenleri “Bende satılık dükkan yok” diyerek geri çevirdi.

Ebu Hatice, yaptığı açıklamada, “Buralar bana ait değil ki, tüm İslam aleminin. Benim olmayan bir şeyi nasıl satarım” ifadelerini kullandı. Dükkanının 2017 yılında TİKA (Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı) tarafından restore edildiğini anlatan Filistinli:  “Burayı onlara devretmem için önce 24, ardından 31 ve en son 41 milyon dolar (yaklaşık 750 milyon TL) teklif ettiler. Açık çek sundular. Bana, ‘Nerede yaşamak istersen sana orada yaşaman için imkân sağlarız, istediğin ülkenin vatandaşlığını veririz, ne istersen yaparız’ dediler. Ancak ben Allah’a söz verdim. Yüz milyar dolarlık teklifle de gelseler satmayacağım. Hamallık da yapsam sokakta simit de satsam burayı onlara bırakmayacağım” dedi. Resmen kendisinin olsa da dükkanın aslında tüm Müslümanlara ait olduğunu belirten Ebu Hatice, “Hiçbir yere gitmeyeceğim. Kudüs’te doğdum, Allah izin verirse Kudüs’te ölmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

HABER VAKTİ