Merkez tarafından yapılan araştırma, toplam nüfusun yüzde 78'ini oluşturmalarına rağmen, kurbanlar arasındaki Yahudilerin oranının yüzde 12'yi geçmediğini ortaya koydu. Yine araştırmaya göre yabancı olarak kabul edilen kaza kurbanları olsa da bunların çoğu siyonist rejimdeki işletmelerde izinli hatta bazıları izinsiz olarak çalışan Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nden Filistinliler.
Araştırmada, 2017 ve 2020 yılları arasında meydana gelen kazalarda yaralananların yüzde 84'ünün Arap, yüzde 12'sinin Yahudi ve geri kalanının da yabancı olduğu ve dört yılda 10 bin 891 kişinin kazalara kurban gittiği tespit edildi. Bu kazalar, trafik kazaları, iş kazaları, ev içindeki(özellikle kadınlara ve çocuklara yönelik) fiziksel saldırılar, ev içinde ve çevresinde meydana gelen kazalar ve toplumsal şiddet dahil olmak üzere her türlü yaralanma vakasını kapsıyor. İstatistikler, Araplar arasındaki yaralanmaların söz konusu dönemde, bir önceki dört yıla kıyasla yüzde 72 arttığını gösteriyor. Arap toplumu içindeki şiddet olaylarında yaşanan yaralanma vakalarındaki artış ise yüzde 89'a ulaşıyor.
Bu araştırmayla ilgili derinlemesine bir okuma yapıldığında, Yahudiler ve Araplar arasındaki kaza kurbanların sayısı ve yüzdesi bakımından ortaya çıkan bu büyük farkın, işgalcilerin Arap vatandaşlara karşı uyguladığı ırkçı ayrımcılık politikasının etkili olduğu görülüyor. İsrail’deki kolluk kuvvetleri, siyasi ve güvenlik davalarında uyguladığı, ancak şiddet ve suçla mücadelede neredeyse hiç uygulamadığı ayrımcı bir politika izliyor. uygular.
Tel Aviv merkezli İnsan Hakları Derneği'ne göre ırkçı ayrımcılık politikasındaki köklü bir değişiklik, bir etkiye ve belki de gelenek ve göreneklerde bir değişikliğe yol açabilir. Dernek, Knesset Araştırma ve Bilgi Merkezi tarafından yapılan araştırmanın bile Arapça değil, İbranice yayınlandığını vurgulayarak, “Arap vatandaşlar okumayacaksa neden böyle bir rapor yayınlıyorlar? Knesset, daha kendisi ayrımcılık yaparken ayrımcılık politikasını nasıl değiştirebilir?” ifadelerini kullandı. Milletvekillerinin çalışmaları ve faaliyetleri, Knesset'te, yaralanmalar ve saldırganların ve suçluların davaları hakkında bilgi vermeyi amaçlayan yeni bir uygulama olduğunu ve aynı zamanda yalnızca İbranice olarak hazırlandığını ortaya koydu. İnsan ve Vatandaş Hakları Derneği, Nasıra'daki Çocuk Merkezi, Silah Kullanımına Karşı Kadın Koalisyonu ve Şiddete Karşı Kadın Derneği ile birlikte Cumhuriyet Savcılığına başvurarak araştırmanın Arapça olarak da yayınlanmasını talep etti.