Girdilerin artışı birçok sektörde olduğu gibi matbaa sektöründe de zor günlerin yaşanmasına neden oldu. Sektörel olarak zor bir süreçten geçildiğine dikkat çeken Adana Saatçi, Matbaacı, Tabelacı ve Camcılar Odası Başkanı Celal Konuş, dalgalı piyasanın ve fiyat kurlarının üretici sınıfındaki matbaa esnafını zor bir duruma sürüklediğini söyledi.

Sıkıntıların farkında olmakla beraber birçok çözüm önerisini de hayata geçirmek istediğini ifade eden Konuş, İLKHA’ya önemli değerlendirmelerde bulundu.

"Matbaanın en önemli unsuru kağıttır"

Matbaa sektörünün hızla gelişen teknoloji ve üretim için kullanılan malzemelerin dışa bağımlı olması nedeniyle sorunların büyüdüğüne dikkat çeken Konuş, buna bağlı olarak genel bir sıkıntı yaşandığını söyledi.

"Kapanış veren matbaacı sayısı artıyor"

Dalgalı piyasanın ve fiyat kurlarının üretici sınıfındaki esnafı zor bir duruma sürüklediğini belirten Konuş, müşteriye verilen teklif fiyatın saatler ve günler içinde değiştiğini söyledi.

Konuş, "Sürekli olarak matbaacı firmaları kapanış veriyor. Matbaacı ve reklamcılar, üretici sınıfında sanayi tipi çalışan firmalardır. Daha önce matbaacılar 15 kişi çalıştırırken şu anda bir tek kendisi çalışıyor. İşçi çalıştıramıyor ve eşini veya yetişmiş kızını sekreterya masasına oturuyor. Adam tek başına çarpışmaya, hayatla boğuşmaya çalışıyor. Maalesef maliyet dengesizlikleri bireysel ekonomileri olağanüstü etkilemiş durumda. Bu bir geçiş sürecidir. Ben buna inanıyorum. Allah'ın izniyle bunların hepsi, hemen olmaz tabi ama, düzelecektir." dedi.

"Kâğıdın hammaddesi farklı yollarla elde edilebilir"

Adana Saatçi, Matbaacı, Tabelacı ve Camcılar Odası Başkanı Celal Konuş

Kâğıdın hammaddesinin elde edileceği ağaç türlerinin 16 ila 18 yılda yetiştiğini vurgulayan Konuş, bu ağaçların kullanılmasının ormanları olumsuz etkilemesinin yanında, üretim esnasında doğaya ikinci kez zarar verildiğini belirtti.

Konuş, "Bunun zararlılardan arındırılması, toprağımızın ve ormanlarımızın yerinde kalması gerekiyor. Uyuşturucu madde olmayan bir kenevir cinsi var. Bunun ülkemizde çokça ekilmesi gerekiyor.  Jeopolitik yapının özelliklerine göre 4 veya 6 ayda hasat edilebilecek hale gelen, 6 metre boyuna ulaşabilen bir kenevir cinsi bu. Bu kenevirin, yetişirken toprağı nadas ettiği, karbondioksiti ağaçlara göre 3 misli daha güçlü emdiği ve müthiş bir şekilde de oksijen sağladığını tespit ettik. Kâğıdın hammaddesini üreteceğimiz kenevir cinsinin, yaklaşık 2,5 milyon dönüm hazine arazilerine ekilmesini önerdik. Gerekli incelemelerin yapılmasının ardından, Samsun Üniversitesi 250 dönüm üzerinde ekimi gerçekleştirdi. Şu an alınacak sonuçları bekliyoruz. Gerçekleştirilen bu ekimin sonuçları insanımıza faydasının yanında matbaacılık sektörünü de kurtaracak. Dolayısıyla peçete, çocuk bezi gibi günümüz yaşamımızda kullandığımız kâğıdın her türlüsü ondan üretilebilecek. Kabuklarından karton mukavva, gövdesinden ve yapraklarından birinci sınıf kuşe kâğıdı elde edilebilecek. Sanayi anlamında işlendiği zaman da fabrika bacasından çıkan atıklar doğaya asla zarar vermeyecektir." şeklinde konuştu.

"Liseyi 19 yaşında bitirmiş bir gence çıraklık yaptıramazsınız"

Matbaacılık sektöründe alttan yetişen çırak ve kalfa sıkıntısı olduğunu ve bunun eğitim sisteminin değişmesiyle mümkün olduğunu söyleyen Konuş, 19 yaşında liseyi bitirmiş bir gence çıraklık yaptırılamayacağına dikkat çekti.

"Ortaokul sonuna gelindiğinde öğretmenin rapor vermesini isteyeceğiz"

Ön gördüğümüz bir model var diyen Konuş, "Bunun da oda olarak yönetim kuruluyla birlikte projesini yapıyoruz. İlkokul bitip ortaokul sonuna gelindiğinde öğretmenin rapor vermesini isteyeceğiz. Türkiye’de benim belirlediğim 120'nin üzerinde meslek grubunun, lisede zorunlu olarak seçmeli ders olarak okutulmasını isteyeceğiz. Alttan geleni teoride ve pratikte kazanarak sanatkârlar yetiştirebiliriz. Üniversiteli esnaf ve sanatkâr mezun etmek istiyoruz." dedi. (İLKHA)