Prof. Dr. Ahmed er-Raysuni, dün yaptığı açıklama ile Kasım 2018'den bu yana yürüttüğü Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanlığından taviz kabul etmeyen, kararlı, sağlam duruş ve görüşlerine bağlılığından ötürü istifa ettiğini açıkladı.
Raysuni, ağustos ayının ortalarında Fas'ta katıldığı bir televizyon programında, Cezayir'in Batı Sahra sınırındaki Tinduf bölgesine harekât düzenlemesi yönünde açıklamalarda bulunmuş ve açıklaması bazı kesimlerce tepkiyle karşılanmıştı.
Oluşan tepkiler sonrasında istifa ettiğini duyuran Raysuni'nin istifasına ilişkin İLKHA muhabirine konuşan İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Suat Yaşasın, birliğe halel gelmemesi adına Raysuni'nin aldığı kararın gayet yerinde ve takdire şayan olduğunu, takdir edilmesi gerektiğini ifade etti.
Dünya Müslüman Âlimler Birliğinin dünyanın en saygın kurumlarından birisi olduğunu ve dünyanın birçok ülkesinden vasat çizgide olan çok sayıda alimin bu birliğe üye olduğunu hatırlatan Yaşasın, birliğin siyasi ve toplumsal meselelerde insanların kulak kabarttığı öncelikli kurum olduğunu belirtti.
Dünya Müslüman Âlimler Birliğinin, yapılan saldırılara karşı korunması gereken önemli bir kuruluşun olduğunu vurgulayan Yaşasın, birliğe şimdiye kadar başkanlık yapan Prof. Dr. Ahmet er-Raysuni'nin de çağımızın yetiştirdiği en önemli ilim adamlarından olduğunu, bu cihetle mağrip ülkelerinin tümünde çok kabul gören bir kişi olduğunu, bu özelliği ile de Yusuf el-Karadavi'nin vekili olduğunu söyledi.
Raysuni, başkanlığını yürüttüğü kuruma saldırı yapılmasın diye istifa etti
Raysuni'nin siyasi olarak da çok değerli bir kişilik olduğunu ifade eden Yaşasın, "Mağrip tarafında, Fas'ta İhvan-ı Müslümin'in uzantısı olan hareketin kurucusudur. Son dönemde kendisinin de ifade ettiği üzere maksadını aşan ifadelerinden sonra bir sene sonra bırakacağı başkanlığı bir sene önce bırakmakla ilgili tasarrufta bulundu. Bu da ona yakışandı. Süreçle ilgili maalesef emperyalistlerin bize bıraktığı Fas, Moritanya, Cezayir dediğimiz 3 ülke arasında kalan Bat Sahra sorunu var. Emperyalistlerin giderken, kovulurken Müslümanların içerisine bıraktığı sorunlardan birisidir. İster istemez daha çok Fas'a intisabı konuşulmakla birlikte Cezayir ve Moritanya'nın da hassasiyetleri söz konusu. Burayla alakalı yaptığı açıklama sonrasında yanlış anlaşıldığını ifade etse de özellikle Cezayir başta olmak üzere Moritanya ve bazı ülkelerdeki kişilikleri, ilmi kişilikleri bile rahatsız etti. Bu şekilde çok önemli bir kurumun başkanının şahsi görüşü olsa dahi böylesi bir açıklamada bulunmaması gerektiğinden hareketle istifa etmesi talebinde bulundular. Kendisi de kendisinden ötürü böyle mühim bir kuruma saldırılmasına izin vermemek anlamında böyle bir tasarrufta bulundu." dedi.
Raysuni'nin kararı takdire şayandır
İnsanın bazen yaptığı konuşmaların kast etmek istediği konuyu aştığını, söz konusu ifadelerin de canlı yayında yapılan bir konuşma olduğunu, ardından bu ifadelere de açıklık getirildiğini belirten Yaşasın, birilerinin bu ifadeler üzerinden Müslümanlara saldırmak için bir fırsat bulduğunu, Raysuni'nin de bu sebeple istifa ettiğini, kararın takdire şayan olduğunu vurguladı.
Başkanlığa kim seçilecek?
Geleneğe göre gidilirse genelde başkana vekalet edenin yeni başkan seçilmesi gerektiğini belirten Yaşasın, bu kişinin de Yusuf el-Karadavi'ye çok yakın çalışan ve şimdi Türkiye'de buluna İsam Beşir olduğunu söyledi.
Yaşasın, "İsam Beşir, es dönemde Sudan'da Din İşleri Bakanlığı yapmış çok değerli bir kişilik. Şu an yaşayan ulema içerisinde ender bir kişiliktir. Doğal olarak vekil olması münasebetiyle ilk akla gelen isim oluyor. Ancak dünkü istifa sonrasında en geç bir ay içerisinde olağanüstü kurul toplanarak seçim yapacak. Çok uzun olmayan bir vakitte kimin başkan seçileceğini hep birlikte görmüş olacağız." diye konuştu. (İLKHA)