Diyarbakır'ın Çınar ilçesine bağlı Bulutçeker Mahallesinde (Qupik) başlattığı İslami davet çalışmalarıyla bölgede kendinden başka hiçbir gücün varlığını kabul etmeyen PKK'nin hedefi haline gelen Muhammed Nuri Gizli, 8 Ağustos 1992 günü arkadaşlarıyla beraber yemek yerken uğradığı silahlı saldırı sonucu bedenine aldığı 14 kurşunla şehid oldu.

1952 yılında dünyaya gelen Muhammed Nuri Gizli, 1987 yıllarında İslam davasıyla tanışmasıyla beraber Karacadağ Bölgesinde ev ev mahalle mahalle gezerek tebliğ çalışmasına başladı. Yaptığı çalışmalarla birçok insanın hidayetine vesile olan Gizli, hedefi haline geldiği PKK tarafından ölüm tehditleri almaya başlamıştı.

O dönemde PKK'nin bölge halkı üzerindeki baskılarını aktaran şahitler, şehidin güzel ahlakını ve İslam davası için yaptıkları fedakarlıkları anlattı.

 

"İslam mücadelesini fedakâr bir şekilde bütün çevre mahalleleri dolaşarak anlatıyordu"

Şehidle beraber çobanlık yaptıklarını söyleyen amcasının oğlu Mustafa Aydoğdu, "Batıya gidip geldikten sonra bizlere 'kimse yok mu beraber İslam'ı anlatalım' derdi. İslam'ı anlatmak için her gece bir yerde sohbet ederdi. Evi Qupikteydi, Diyarbakır'da peynircilikle uğraşıyordu. İşyerinde arkadaşlarıyla beraber oturup kendilerine sohbetle beraber yemek yedikleri esnada arkadan ona silah sıkılarak şehid ettiler. Normalde arkadaşları ona 'artık şehre gelmesin' dediklerinde 'artık gelmeyeceğim' yanıtını vermişti. İşte o cevabı verdiği gün şehid oldu." ifadelerini kullandı.

Ağabeyinin yaptığı İslami çalışmaları anlatan kardeşi Mehmet Salih Gizli, "1987 yıllarında İslam'ı önce ailesine ve tanıdıklarına, sonra mahalle sakinlerine anlatmaya başlamıştı. Onun tebliğ çalışmasıyla Şahinan aşireti İslam davasını tanıdı." şeklinde konuştu.

Şehidin güzel ahlakından da bahseden kardeşi Gizli, "Çok cesaretli ve aynı şekilde cömert biriydi. Gece-gündüz demeden İslam mücadelesini fedakâr bir şekilde bütün çevre mahalleleri dolaşarak anlatıyordu. Onu dinleyenlerin çoğu söylediklerini kabul ediyordu. Çünkü anlatımlarında Peygamber Efendimizin ve Sahabelerinin hayatını, hadisleri delil olarak kullanıyordu. Sürekli kendimizi düzeltmemiz ve İslam davasına hizmet etmemiz gerektiğini söylüyordu. Nitekim abimin şehadetinden sonra anlatılanlara mesafeli duranlar İslami davaya katıldılar." diye belirtti. (İLKHA)