Yedikule Mahallesi Samancı Odalar Sokak'ta bulunan bir apartmanda beslenen 2 pitbull köpeği mahallenin korkulu rüyası oldu. Sahibinin geceleri bir eğlence mekânında çalıştığı belirtilen köpeklerin sabaha karşı sokağa çıktığını söyleyen mahalleli, hem kedileri öldüren hem de çocuklar için tehlike oluşturan köpekler için defalarca yetkililere müracaat ettiklerini ancak şimdiye kadar bir çözüm bulunmadığını dile getirdiler.

Mahalleli, en son dün sabah saatlerinde saldırdıkları bir anne kediyi boğarak öldürerek geriye 7 minik yavru bırakan pitbull köpekler için çözüm bulunmasını istiyor.

 

Mahalleli tarafından biberonla beslenen yavrular için bir barınak oluşturulsa da hem yavrular hem de sokakta yaşayan diğer kediler için tehlike devam ediyor.

Yaşananlarla ilgili İLKHA muhabirine konuşan mahalleli, kediler ve çocuklar için tehlike saçan köpekler için bir çözüm bulunması adına yetkililere başvurmalarına rağmen bir çözüm bulunmadığını ifade ettiler.

"Sadece bu olay değil, burada en az 20-25 tane kedi öldürdüler"

Köpeklerin en son 8 yavrusu olan bir anne kediyi öldürdüğünü belirten Sedat Kılınç, "Dün işten geldiğimde beslediğim kediye seslendim, baktım ortada yok. Komşum beni çağırarak bana bir video gösterdi. Videoda 2 pitbull köpeği bizim 8 tane yavrusu olan anne kedinin üzerinde dolanıyorlar. Kadın sabaha karşı geliyor, sarhoş kafayla köpekleri dışarı çıkarıyor. Köpeklerde ağızlık yok. Gelene geçene saldırıyorlar. Sadece bu olay değil, burada en az 20-25 tane kedi öldürdüler. Yetkililere defalarca söyledik. Polisi arıyoruz belediyeyi arayın diyor. Belediyeyi arıyoruz belediye de polisi arayın diyor. Ne belediye yardımcı oluyor nede polis. Kadına bir şey diyemiyoruz. Bir şey dersek biz ceza alacağız. Ne yapmamız gerektiğini de bilmiyoruz." dedi.

"Karnesi olan yaşamayı hak ediyor da kedilerin karnesi yok diye ölmeyi mi hak ediyorlar?"

Yaşananlara yetkililerce çözüm bulunmamasına tepki gösteren Kılınç, "Annesi ölen 8 tane yavru ne olacak? Şaşırdık kaldık. Kavga etsen olmuyor etmesen olmuyor. Artık bir şey yapılması gerekiyor. Barınağa mı götürülecek ne olacaksa bir şey yapılsın artık. Yoksa biz birbirimize gireceğiz, kadına bir şey yapsam o zaman beni de tutuklamayın bana da zarar vermeyin. Sonuçta kâinat sadece insanlar için yaratılmamış, bize bir ruh verilmişse bu hayvanlara da ruh verilmiştir. Yeryüzü hepimiz içindir. Polisi çağırdığımızda polis, 'bunların karnesi var bir şey yapamayız' diyor. Karnesi olan yaşamayı hak ediyor da kedilerin karnesi yok diye ölmeyi mi hak ediyorlar? Vatandaş olarak kimliğimin olmadığını farz edin, ölmem mi gerekiyor? Bu sistemde kimliği olan tek mi yaşamayı hak ediyor?" diye konuştu.

"Kedilere bunu yapan çocuğumuza da saldırır"

Yetkililere durumu şikâyet ettiklerinde kurumdan kuruma havale edildiklerini vurgulayan Fatih Taş, "Köpeklere tasma ve ağızlık taksa eyvallah diyeceğim ama ne tasma ne de ağızlık takıyor. Sadece burada 4-5 kediyi parçaladılar. Köpeklerin sahibi kadına söylüyoruz. Kadın alkol içerek bize saldırıyor, taş atıyor. Yaşananlara buradaki herkes şahittir. Kedilere bunu yapan çocuğumuza da saldırır. Yetkililerin ilgilenmesini istiyoruz. Birçok yeri aradık gelip ilgilenmediler. Çocuklarımızı kapının önüne çıkaramıyoruz. Kadına müdahalede bulunsak bu sefer biz suçlu olacağız. Abi (Sedat Kılınç) yemiyor kedilere yediriyor. Bir bakıyor kediler ölmüş. Yetkililerin bu konuyla ilgilenmesini istiyoruz." şeklinde konuştu.

"Var olan sorun çözülmeden emniyet zabıtaya, zabıta emniyete havale ediyor"

Köpeklerin evde aç susuz kalmış olabileceği için kapı açılır açılmaz sokağa çıkarak etraftakilere saldırdığını ifade eden Murat Aydın, "Kapı açıldığında köpekler kendilerini dışarı atıyorlar. Peşinden koşuyor ama yakalayamıyoruz. Nihayetinde pitbull ve hem de 2 tane. Kedileri zaten bitirdiler ama buradaki sıkıntı kedi olayını geçti. Çocuklarımız da biz de korkuyoruz artık. Yakında okul başlayacak. Sabahın 7'sinde burada ana avrat küfrediyor, köpekler dışarıda geziyor ama baş edemiyoruz. Karakolu arıyoruz geliyorlar ama bir şey yapamayız diyorlar. Zabıtayı arıyoruz karakol gelecek diyorlar. Ortada sorun çözülmeden herkes işi birbirine atıyor, hayatımız devam ediyor. Köpeklerle baş edemiyoruz. Baş etme yollarına müracaat ediyoruz çözüm alamıyoruz. Daha dün burada bir kardeşimiz karakolu aradı. Gelmeyince bir kez daha aradık. En son geri gelen cevapta gelemeyeceğini söylediler. Tamam da bu sorunu nasıl çözeceğiz? Bize yardımcı olan yok, ilgilenen yok. Gelen ortalığı kolaçan edip gidiyor. Sıkıntımız büyük. Yarın öbür gün çocuklar okula giderken de köpekler çıkabilir. Bir gün apartmandakiler işe gidememiş." dedi.

"Benim çocuğumu ısırdıktan sonra bir şey yaparsak suçlu duruma düşeceğiz"

Köpeklerin çocuklarına saldırmasından korktuklarını belirten Suat Yedikardeş de, "Apartman sakinleri olarak imza toplamamıza rağmen köpekleri attıramadık. Bir gün illa bizim başımıza gelecek. Benim çocuğumu ısırdıktan sonra bir şey yaparsak suçlu duruma düşeceğiz. Köpeğe bir şey yaparsak biz suçlu olacağız. Hayvan hakları diye bizim başımız belaya girecek. Talebimiz bir şekilde köpeklerin buradan gitmesidir." diye konuştu.

"Ya bir yol göstersinler ya da bu köpekleri alsınlar"

Yedikule'de doğduğunu ve mali müşavir olduğunu söyleyen Zelişan Pekiyidir ise şikâyetini şu şekilde dile getirdi:

"Bu7 kızcağız iyi biriydi. Evliydi fakat boşanıp kötü yola düştü. Bir çocuğu da var. 2 tane pitbull köpeği var. Kör kütük sarhoş geliyor. Yıllardır burada kedilere bakıyoruz. Bu kızı bir an önce yola getirmek lazım. Geceleri gidiyor sabaha karşı kör kütük sarhoş geliyor. Kediler de can. Köpekleri nasıl salarsın? Kendi gözümle gördüm, arkadaşım kameraya almış içim parçalandı. Ya bir yol göstersinler ya da bu köpekleri alsınlar veya bu kızı deliğe tıksınlar. Mahallede küçük çocuklar var, hepsi korkuyor. Her şeye saldırıyorlar. Parayla bir çocuk tutuyor köpekleri gezdirsin diye. O çocukların elindeyken de saldırıyor. Burada bebekleri olanlar var. Böyle olur mu?" (İLKHA)