Aklınıza gelir miydi kardeşlerim, bugünlere gelmek. Karanlık dehlizlerde konuştuğunuz hakikatleri bugünlere taşımak ve daha da önemlisi bu hakikatleri yılmadan, yorulmadan ve en gür sedayla haykırmak?
Yolda yürürken selam vermekten çekindiğiniz kardeşlerinizle bu hür olan davamızın hakikatlerini kol kola, yürek yüreğe, yeri göğü inletircesine tekbirlerle haykıracağınız aklınıza gelir miydi kardeşlerim?
Sayımız binlerden yüzlere düşerken birçok kardeşimiz cezaevine (Yusuf-i medreseye) girerken ve en azizlerimiz bir bir Rahmana yol alırken bugünlere geleceğimiz aklınıza gelir miydi kardeşlerim?
En azizlerimiz dedik; evet rehberimizin deyimiyle en azizlerimiz bu mübarek serhad coğrafyasına kanlarını dökerken ve zemheri bir şubatın ayazında bembeyaz karları kıpkızıla boyarken, Allah için imanla sulanan; ihlâsla yoğrulan çınarlar fedakârca; canlarını mallarını Allaha satarken ve yine birçok kardeşimiz çaresiz, suskun, sessiz kaldıktan sonra bugünlere geleceğinizi düşünür müydünüz? Daha doğrusu düşünmeye cesaret eder miydiniz kardeşlerim?
O aziz peygamberi (s.a.v) onun davasını (dar-ul erkam misali) camilerde bile anlatmaya çekinirken, kapılara gözcüler dikerken; bir gün gelipte stadlarda, kapalı spor salonlarında (ki buralar artık dar geliyor hamd olsun) meydanlarda haykıracağınızı ve o emsalsiz rehberin (s.a.v) yoluna insanları davet edeceğinizi ve davetinize akın akın icabet edileceği ve insanların bu davaya gönül vereceği aklınıza gelir miydi kardeşlerim?
Yine yapmadığımız, işlemediğimiz suçlarla itham edilipte medyanın linçine tabi tutulduğumuz zaman, birgün gelipte medyamızın olacağı; tv’lerden, radyolardan, gazetelerden davanızın haykırılacağını ve en önemlisi insanların bizi bizden dinleyeceği aklınıza gelir miydi kardeşlerim?
…
Özellikle bugünlere nasıl ve ne şekilde geldiğimizi hatırdan çıkarmamayı bir kez daha hatırlatıyor ve diyorum ki:
Biz bugünlere Allahın yardımıyla geldik. Allahın yardımına vesile olan ise: ihlâs, samimiyet, uhuvvet, fedakârlık ve bunlarla gelen şehadet ve yusufi medreselerdir. Biz Allahın yardımını bu üstün değerlerle kazandık. Aman ha kardeşlerim bu değerlerden asla ama asla taviz vermeyelim. Allahın bir nusret daha vermesi için çalışmalarımızda ve hizmetlerimizde bu değerleri şiar edinelim. Bu kuvvetli zırhı sımsıkı kuşanalım. Nasihat etmek haddim değil, benimkisi âcizane bir hatırlatmadır. Çünkü Kuranı Kerimde Rabbimiz buyuruyor: “hatırlatın, hatırlatmakta fayda vardır.” Rabbimizden niyazımız hatırlatmamızın faydalı olması ve bizi de faydalı olanlardan eylemesidir.
Duamızın sonu bizleri bugünlere getiren, nice güzel günlere getirecek olan (inşallah) Allaha hamd etmektir.
Haftanın Yazısı
Abdulvahap Akkaya / Van - Yaş: 22