Haber Merkezi

Yalan, çarpıtma, hadsizlikte sınır tanımayan Cumhuriyet Gazetesi yeni bir skandala imza attı. Hadsiz gazete, önceki gün “Diyanet her gün artan hayat pahalılığının sorumlusunu buldu; Fiyatları tayin eden Allah’tır” manşetiyle yayınlanarak hadis-i şerifi çarpıttı. İttihadul Ulema Genel Sekreteri Mehmet Özer, yapılan hadsizlikle ilgili gazetemize yaptığı açıklamada, hadis-i şerifin bir kısmının cımbızlanarak İslam’a ve mukaddesata saldırıldığını kaydetti.

“BUNLAR İSLAM DÜŞMANLIĞINI GAYE EDİNMİŞ BİR GÜRUHTUR”

Özer, “Son günlerde, bazı art niyetli basın yayın organlarında 2017 yılında Diyanet İşleri Başkanlığının fiyat artışlarıyla ilgili, piyasa şartlarıyla ilgili atıfta bulunduğu bir hadis-i şerifin tamamını değil, belki o hadisin bir kelimesini cımbızlayarak İslam’a, mukaddesata saldırıyorlar. Bunlar kendilerince İslam ve mukaddesatına düşmanlığı gaye edinmiş bir güruhtur. Yani değil hadis, başka bir gerekçe de bulsalar, hatta gerekçe olmasa bile çarpıtarak İslam’a saldırıyorlar.” şeklinde konuştu.

“RIZKI BOLLAŞTIRAN DA DARALTAN DA ALLAH’TIR”

Rızkı bollaştıranın da daraltanın da Allah (c.c.) olduğunda şüphe olmadığını kaydeden Özer, şöyle devam etti: “Yani hadis-i şerifte rızkı bollaştıran da daraltan da Allah’tır deniliyor. Biz buna iman ediyoruz. Allah (c.c.) Kur’an-ı Kerim’de buyurmuşlar ki; Eğer belde ehli iman ederse ve takvalı olursa Allahu teala gökyüzündeki bereketi onlara açar. Bereketi onlara gönderir. Burada şu anlaşılıyor; Allah (c.c.) bazen rızkı bol verir, bazen de kısabilir.”

“TOPLUMUMUZ BU ALGILARA KARŞI UYANIK OLMALI”

Toplumun bu algılara karşı uyanık olması gerektiğinin altını çizen Özer, şunları kaydetti: “Basın yayına geldiğimiz zaman, bunların fikriyatına baktığımızda, aralıklarla İslami değerlere saldırı için bir gerekçe arıyorlar. Bu sefer yaptıkları da şudur: Hadisin bir kelimesini cımbızlamışlar ve bunun üzerinden toplumda, Diyanet İşleri Başkanlığının iktidarı temize çıkardığı algısını yayıyorlar. Ancak hadisin aslına bakıldığında, konunun bununla bir ilgisi olmadığını görüyoruz. 2017 yılında yazılmış bir makale var ve o makalenin geneline baktığınız zaman İslam’ın piyasa anlayışını tespit etmek için faydalanılmış bir hadistir. Bunlar elbette çarpıtmadır. Art niyetli insanlar, İslam’a saldırmak isteyenler kendilerince bir fırsat bulmuş gibi bunun üzerine atladılar. Toplumumuz bu algılara karşı uyanık olmalı ve bu oyunlara gelmemelidir. Bu tür basın organlarının çıkaracağı bütün başlık ve yazılara temkinli yaklaşılmalıdır. Allah (c.c.) buyuruyor ki, “Bir fasık size bir haber getirdiği zaman o haberi araştırın.” Müslüman, saf olmamalıdır. Bu tür haberlere karşı temkinli yaklaşmalıdır. Bunların zihinlerindeki düşünceyi, yazdıkları yazılardan anlıyoruz. Her gün farklı söylemlerle İslam’ı hedef alıyorlar. Bir gün Kur’an kursu üzerinden saldırıyorlar, başka bir gün Diyanet İşleri Başkanı üzerinden saldırıyorlar. Yani pusuda yatmış aç kurtlar gibi mukaddesatımıza saldırmak için fırsat kolluyorlar.”

DİYANET'TEN KONU İLE İLGİLİ AÇIKLAMA

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu da, ticaretle ilgili verilen fetvaya yönelik eleştirilere ilişkin açıklama yaptı. Kurulun yazılı açıklamasında, kurul tarafından 2017'de hazırlanan bir fetvada geçen hadis-i şerifin bazı medya mecralarında bağlamından kopartılarak gündeme taşındığı belirtildi. Usul olarak hadis rivayetlerinin diğer delillerle birlikte bağlamı dikkate alınarak anlaşılması gerektiği kaydedilen açıklamada, "Şüphe yok ki, fiyatları tayin eden, darlık ve bolluk veren, rızıklandıran ancak Allah'tır" şeklinde nakledilen rivayette kastedilenin 2012'de başkanlık tarafından yayımlanan "Hadislerle İslam" isimli eserde açıklandığı hatırlatıldı.

NE KASTEDİLDİ?

Eserde, Hazreti Muhammed'in (s.a.v.) ticari işlemlerde spekülasyona, belirsizliğe ve taraflar arasında anlaşmazlığa yol açacak her tür muameleye mani olduğu ve fiili tedbir aldığı halde fiyat konusunda sınırlama getirmeyi uygun bulmadığına yer verildiği bildirilen açıklamada, eserdeki şu bölüm nakledildi: "Zira fiyatların sınırlandırılması, şehir dışından Medine çarşısına mal getirerek satan tüccarların, kendilerine başka pazarlar aramasına sebep olacak, dolayısıyla Müslüman şehir halkının sıkıntı yaşaması ve karaborsacılığa yenik düşmesi gibi bir sonuç oluşturabilecekti. Savaş şartlarının etkisini gösterdiği Medine çarşısını bir kez daha altüst edebilecek bir uygulama olacağı gerekçesiyle Hazreti Peygamber'in kaçındığı fiyat sınırlaması, sonraki yüzyıllarda İslam toplumlarında ortaya çıkan yeni şartlar doğrultusunda yeniden gündeme getirilmiş ve fiyatların aşırı derecede yükseltilmesini engelleyecek şekilde tedbirler alınmasına izin verilmiştir. İslam alimleri, doğuracağı neticeler açısından bu uygulamanın, Hazreti Peygamber'in dikkate aldığı maksatlara uygun olduğunu belirtmişlerdir."

"İSLAM'IN İLKELERİNİN BİLGİSİZCE ALAYA ALINMASI SAYGISIZLIKTIR"

Açıklamada, "İslam dininin kesin bir kar haddi koymadığı ve bunu piyasa şartlarına bıraktığı" görüşünün paylaşıldığı fetvanın, bazı medya mecralarında dini değerlerin hedefe konulduğu, metin içerisinde yer alan hadis-i şerifin alaya alındığı bir noktaya taşındığı belirtilerek, "Yüce dinimiz İslam'ın ilkelerinin bilgisizce alaya alınması, en hafif tabirle saygısızlıktır. Bu konuda yazan, konuşan, yorum yapan herkesi son derece özenli ve dikkatli olmaya davet ediyoruz." ifadesi kullanıldı.