Yaşanan gelişme ile birlikte 8 Mart 2012 tarihli 6284 sayılı kanunun da bir an önce değişmesi gerektiğini belirten Çevik, "Yasanın 1. Maddesinin a bendinde ifade edildiği gibi, özellikle kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi, bunlarla mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi ve yürürlükteki diğer kanuni düzenlemeler esas alınır. Bu durumda yasanın varlık ve meşruiyeti dayanağını kaybetmiştir. Konunun siyasi polemik konusu yapılmaması için TBMM'nin bu konuyu bir an evvel ele alarak neticelendirilmesi gerekir." dedi.
Yapılacak düzenlemede toplumun inanç, tarih ve geleneklerine uygun bir şekilde ve cinsiyetçi bakış açısının dışında ele alınması gerektiğini vurgulayan Çevik, ETCEP ve GREVİO gibi kurumların ciddi bir şekilde gözden geçirilmesi, biyolojik cinsiyeti yok sayan toplumsal cinsiyet konularının gündem edilmesi, ömür boyu nafaka, genç evlilik, kadının şahitliği gibi yakınma sebebi olan konularda tanımlama yapılırken daha dikkatli olunması gerektiğini ifade etti.
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun İstanbul Sözleşmesi'ne dayandırılarak çıkarıldığını hatırlatan Çevik, iptal edilen bir sözleşmenin devamı mahiyetinde olan kanunun da geçersiz kalması gerektiğini söyledi.
(İLKHA)