Malezya’da en kalabalık etnik kitle olarak nüfusun % 49’u ile Malaylardır ve Ülkeye siyasi olarak da hâkimler. Ülke nüfusunun yüzde elliye yakını şehirlerde yaşamakta. Halkın yüzde 55’i Müslüman’dır. Müslümanlar genellikle Sünni ve Hanefidirler.

İkinci büyük etnik unsur % 35 orana sahip olan Çinlilerdir. Çinlilerin içinde az sayıda Müslüman vardır. Çoğunluğu Budist, bir kısmi Hıristiyan’dır. Yüzde 10 oranında da Hindistanlı vardır. Hindistanlıların da az bir kısmi Müslüman, çoğunluğu Hindu’dur.

Yüzde 3.1 oranında Cavalı vardır. Cavalıların tamamı Müslüman’dır. Bunların dışındaki etnik unsurların nüfusları yüzde 1’in altındadır. Kalan nüfus ise değişik yerel dinlere mensuptur. Hindu ve Çinliler 19. yüzyılda başlayan İngiliz sömürüsünde ucuz işgücü olarak ve Malay çoğunluğunu kırmak için getirilmişler. Malaylar 1957’de bağımsızlıklarına kavuşmuşlar. Tarihi kaynaklar, İslâm dininin Malezya’ya 1400 yılından sonra tüccarlar ve davetçiler vasıtasıyla girdiğini belirtmişlerdir.

Yönetim Şekli Ve Ekonomi

Malezya krallıkla yönetilen ve çok partili demokratik sisteme dayalı bir konfederasyondur. Konfederasyonu oluşturan federal eyaletler de krallıkla yönetilir. Ülke 31 Ağustos 1957’de yürürlüğe konan anayasayla yönetilmektedir. İki meclisli bir parlamenter sistem uygulanmaktadır. Birinci meclis 69, ikinci meclis 180 üyeden oluşur. Bu meclislerin üyeleri serbest genel seçimlerle belirlenir.

Malezya ekonomisi birinci derecede tarım ve hayvancılığa dayanır. Ürettiği tarım ürünlerinin başında pirinç, kauçuk, palmiye tohumu, ananas, kakao ve çeşitli meyve ve sebzeler gelir. Uzun bir sahile sahip olması itibariyle balıkçılık da yaygındır. Orman ürünleri de ekonomiye önemli katkı sağlamaktadır. Yerel kaynaklarca da zengindir. En çok kalay rezervine sahiptir. Ancak maden rezervleri sömürge döneminde İngilizler tarafından azaltılmıştır. 1970’lerden bu yana petrol ve doğalgaz da üretilmekte ve ihraç edilmektedir.

Malaylar İslam’a Duyarlı Bir Halk

Malezya Müslümanları İslâmî duyarlılıklarıyla tanınıyorlar. Ancak bunda yerli Malay nüfus açısından Müslümanlığın aynı zamanda bir belirleyici kimlik olarak kabul edilmesinin büyük etkisi var. Çünkü İngiliz işgali döneminde ülkeye yerleştirilen Çinli ve Hindistanlı göçmenlerle yerli Malay nüfus arasında Müslüman kimliği bir ayrışma noktası gibi algılanmış.

Bunun Malayların İslâmî duyarlılıklarının korunmasına vesile olması açısından olumlu etkisi olmasının yanı sıra göçmenlerden Müslümanlığa geçenlerin sayısının az olmasında da etkisi olduğu tahmin ediliyor. Çünkü özellikle Çinli göçmenler kendi ulusal kimliklerini korumayı Malayların dinî kimliği olarak gördükleri Müslümanlığa geçmemekte görmüşler. Gelenekçi ve ulusçu yaklaşımda böyle bir bakış açısının önemli etkisi olmuyor. Bu etkiden kurtulmaları araştırmacı bir bakış açısı kazanmalarına ve bilinçli yaklaşıma öncelik vermelerine bağlı.

Ülkedeki İslami Hareketler ve Başarıları

Müslümanlar arasında İslâmî duyarlılığın yüksek olması ülkedeki İslâmî hareketin güçlü olmasına da vesile oluyor. Hatta liberal çizgideki partiler bile Müslüman kesimin bu duyarlılığını dikkate alma ihtiyacı duyuyorlar. Malezya’daki İslâmî hareketin başını Abdulhadi Ovanc’ın liderliğindeki Malezya İslâm Partisi (PAS) çekiyor. Bu oluşum bir cemaat vasfı değil siyasî bir hareket vasfı taşıyor. Bununla birlikte diğer siyasî partilerden farklı olarak insan yetiştirmeye ve toplumsal yapılanmaya da ağırlık veriyor. İslâmî hareketin diğer kanadını ise Enver İbrahim’in liderliğindeki Malezya İslâmî Gençlik Hareketi (ABIM) oluşturuyor.

İslâm, Malezya’da devlet yönetiminde önemli oranda etkilidir. Bu da ülkedeki İslâmi hareketin bir başarısıdır. Devlet 1980’den sonra resmi kurumları İslâmileştirme çalışması başlattı. Devletin bu merhaleye gelmesinde hâlen varlığını sürdüren dört temel İslâmi Hareketin etkisi olmuştur. Bu hareketler Malezya İslâm Partisi (PAS), Malezya İslâmi Gençlik Hareketi (ABIM), Tebliğ Cemaati ve Daru’l-Erkâm’dır.

1951’de kurulan Malezya İslâm Partisinin(PAS) kurucuları, dinin bir siyasi parti programında belli bir alana sıkıştırılamayacağı, hayatin her alanını kapsaması gerektiği görüsündeydiler ve bunu azimle çalışarak amaçlarına ulaştılar. 

Malezya İslâmi Gençlik Hareketi(ABIM) 1971’de Malezya Müslüman Öğrenciler Birliği üyeleri tarafından kuruldu. Kuruluşundan kısa bir süre sonra PAS’la bir ittifak kurdu. Mevdudi’nin kurduğu Cemaati İslâmiye’yle Müslüman Kardeşleri kendine örnek edinen ABIM, Malezya’nın her alanda İslâm hükümleriyle yönetilen bir ülke olması için büyük çaba sarf etti.

Tebliğ Cemaati de, Pakistan’daki Tebliğ Cemaati’nin bir uzantısı olarak İslami çalışmalarda bulunuyor.

Daru’l-Erkâm ise, 1968’de Es’ari Muhammed’in liderliğinde kuruldu. Eğitime ve kültürel faaliyetlere ağırlık veriyor ve toplumun İslâmi yönden şuurlandırılmasının İslâm devleti kurmaktan önce geldiği fikrini savunuyordu. Özellikle gençler arasında etkili oldu. Ancak PAS’a yönelik eleştirileri, gelişmesini olumsuz yönde etkiledi. Sonra da birtakım hurafelere ve sapmalara düştüğü gerekçesiyle başbakan Mahathir Muhammed tarafından kapatıldı. Malezya’da bunların dışında da bazı küçük İslâmi oluşumlar ve gruplar bulunmaktadır.

Üniversiteli Erkekler Dinlerini, Kızlar İse Batı’yı Takip Ediyor

Malezya Müslümanları özellikle gençleri, dinlerine bağlılıklarıyla ünlüdür. Gençlerin yüzde 70’i dini görevlerini yerine getirmektedir. Üniversite gençliği arasında da İslâmi hareket güçlüdür. Ama okullarda erkeklerden çok kızları görebilirsiniz. Çünkü Malezya’da kızların çoğu üniversite okuyor. Ancak bu kızlar İslam’dan uzaklaşma tehlikesiyle karşı karşıya. Giyim tarzlarıyla, dinledikleri müzikler ve okudukları kitaplarla bunu anlatabiliyorlar. Erkekler, kızlara nazaran daha az üniversite okuyor olsa da dini eğitim alıyor ve gereğince davranmaya özen gösteriyorlar. Ama kızlar öyle değil. Üniversiteli Müslüman bir gencin anlatımına göre bu durum, misyonerlerin yaptığı çalışmalardan sonuç aldığını gösteriyor.

Hasan El Benna Modeli

Malezyalı Yunus bin Hac Yusuf, ailesi ve arkadaşları ile Türkiye’ye gerçekleştirdikleri ziyarette, ülkesindeki Müslümanların İslami eğitim çalışmalarından sözederken şöyle diyor; “Bizde İslami sohbet halkaları ana okuldan başlar, yetişkin hatta yaşlı kesimlere kadar devam eder. Ana okuldaki çocukların halka hocası İlkokullu, İlkokul okuyanların liseli, lise okuyanların hocası ise üniversiteli olur. Böylece her kademe bir diğer kademeden aldığı güzellikleri kendi altındakilere aktarır. Bu “iyilik ve takva üzere yardımlaşın” ayetinin uygulamalı şeklidir. Böylece her şahıs en küçük yaştan başlayarak eğitimci ve davetçi olarak yetiştirilir. Bu güzellik zincirinin en son halkasını âlimler oluşturur. Onlar zincirin her iki ucunu birleştirme vazifesi görür. Her yaş grubundan sorumlular, bu sorumluluklar en merkeze kadar devam eder. Bu bizim eğitimci âlimlerimizin, Hasan el Benna’dan aldıkları bir yöntemdir.”

Malaylar, Sıcakkanlı Ve Çok Sabırlı İnsanlar

Malaylar çok sabırlı insanlar, beklemeye alışıklar. Güzel huy ve adetlere sahipler, pek telaş etmezler. Yüzlerini sürekli gülümser vaziyette bulursunuz. Yüksek sesle konuşmamaya özen gösterirler. Bir Malay sesini hafiften yükseltiyor ise bilin ki çok kızmıştır. Adeta sinir ve öfkeleri alınmış bir millettir Malaylar. İnsanlarda tavırlarıyla `Panik yapmayın! İşler hallolur!` diyorlar. Onların bu sabrı ve sakinliği taşları bile çatlatıyor. Yabancılara karşı oldukça yumuşaklar. Kadınları camilere beyaz örtülerini giyerek gelirler. Cemaat namazlarına aktif olarak katılırlar. Devlete karşı itaatkârdırlar. Kurallara riayet eder, kanunlara bağlıdırlar. Kadın erkek ilişkileri Türkiye’ye göre daha serbest. Malezya anaerkil bir toplum yapısına sahiptir. Hanımlar evde de, dışarıda da hayatın her alanında aktifler. Malay hanımların kahir ekseriyeti başını örter. Özellikle de eğitimli kadınlar. Ama başörtüsü dayatılmaz. Tamamen insanların hür iradelerine bırakılmış bir mesele. Evde fazla yemek pişirmezler. Yemek genelde dışarıda yenir. Sıcak iklim olduğu için hayat da dışarıya yönelik kurulmuş vaziyette.

Ahlak Polisi Her Türlü Ahlaksızlığa Karşı İşbaşında

Malezya halkı İslâm’a çok saygılıdırlar. İslam’dan başka bir dinin propagandası yasak. Ancak misyonerler yasak olmasına rağmen yoğun bir şekilde faaliyetlerini sürdürüyor. Burada laikler de İslâm’a saygılıdır. Ülkede Müslümanların içki içmesi, kumar oynaması ve bar türü ahlak dışı eğlence mekânlarına girmesi yasaktır. Ancak yasağa uymayan, ahlaksızlıkta diretenler de yok değil. Malezya İslami Kalkınma Kurumu, geçtiğimiz günlerde 14 Şubat Sevgililer günü’nün ahlaksız faaliyetlerle eş anlamlı ve İslam’a karşı olduğu yönünde bir fetva yayımlamış, ardından başkent Kuala Lumpur ve başka şehirlerinde ucuz otellere baskın yapan ahlak polisi, yüzden fazla kişiyi gayri meşru ilişki nedeniyle gözaltına almıştı. Ama bu baskı ve ahlaki operasyonlar gayri müslimleri kapsamıyor. Onlara içki de, ahlaksız mekânlarda eğlenmek de serbesttir.

Yüzlerinde gülümsemenin hiç eksik olmadığı, sabırlarıyla adeta taş çatlatan sıcakkanlı Müslümanların ülkesi Malezya’da, İslâm devlet yönetiminde önemli bir etkiye sahip. İslâmî duyarlılığın yüksek olduğu toplumda İslâmi hareketlerin azimle çalışmaları da başarıyı getiriyor.

Furkan Can / İnzar Dergisi Mart 2011