“İnsanlar için yeryüzünde kurulan ilk ev (mabed), Mekke’de bulunan mübarek ve âlemler için hidayet kaynağı olan Kâbe’dir. Orada apaçık deliller, İbrahim’in makamı vardır. Kim oraya girerse güvende olur. Oraya gitmeye gücü yeten herkesin o evi haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır” (Âl-i İmrân 96-97)

“Hac ve umre yapanlar Allah’ın misafirleridir. O’ndan birşey isterlerse, onlara cevap verir. Af isterlerse onları affeder” (İbn Mâce, Menâsik, 5)

“Dünyanın dört bucağından on binlerce hacı ile birlikteydim. Mavi gözlü sarışınlardan siyah derili Afrika’ya kadar bütün renkler kaynaşmıştı. Fakat hepsi insanların birlikteliğinin tek bir ruh halinin ibadeti içinde idiler. Bu benim Amerika’da siyah ile beyaz arasında göremediğim fakat görülmesi kaçınılmaz olan ve olanaklı olan bir manzaraydı. Amerika İslam’ı tanımalı, anlamalı ve bilmelidir. Çünkü sadece bu din, toplumdaki ırk, renk, insanlar arasındaki ayırımı kökten reddetmektedir. İslam ülkelerine yaptığım gezilerde konuştuğum insanlar ve hatta beraber yemek yediğim beyaz Amerikalılar, kafalılarındaki beyaz ayrımcılığın İslam ile tanıştıktan sonra yok olduğunu söylediler. İnsanların renklerine bakılmaksızın birlikte iç içe oldukları böylesine içtenlikli ve gerçek bir kardeşlik manzarasını bundan önce hiç görmemiştim. Kutsal yerlerde geçirdiğim günlerde Müslüman kardeşlerimle tek ve aynı Allah’a ibadet ve dua ederken onlarla birlikte aynı tabaktan yedim, aynı bardaktan içtim, aynı kilimin üstünde uyudum.

Gözleri mavilerin en mavisi, saçları sarıların en sarısı ve derileri beyazların en beyazı idi. Biz gerçekten kardeşlerdik, kardeştik. Çünkü inançlarımız tek Allah idi. Ve aramızda renkler kalmamış ve beyaz renk Amerika’da var olan tutum ve davranışlarıyla düşüncelerimizden sökülüp atılmıştı. Bu kutsal topraklarda geçen her saat bana Amerika’daki siyah-beyaz çatışmasına yaklaşımda çok daha güçlü bir iç zenginliği kazandırıyor. ” (Malcom X)