Haaretz'in haberine göre, geçen yıl terör örgütü listesine alınan 6 Filistinli STK'nın söz konusu karara itirazını takip eden üç avukattan, müvekkillerini temsil edebilmeleri için Savunma ve Maliye Bakanlığından özel izin alması istendi. Aksi takdirde avukatların "terörle mücadele yasasının ihlaliyle yargılanabilecekleri" ve yedi yıla kadar hapis cezası alabilecekleri bildirildi.
Filistinli İnsan Hakları İçin Hukuk El-Hak, Tarımsal Çalışma Komiteleri Birliği, Uluslararası Çocuk Haklarını Savunma Hareketinin Filistin Şubesinin üç ayrı avukatı, söz konusu STK'ların terörle mücadele listesine alınmasına ilişkin karara itirazın görüşüleceği Savunma Bakanlığı Komitesi'nde bakanlığı temsil edecek Savunma Bakanlığı Hukuk Müsteşarlığından kendilerine bir ihtar gönderildiğini belirtti.
Avukatlar, müvekkillerini savunmaları için Savunma ve Maliye Bakanlıklarından özel izin almaları gerektiği yönünde uyarıldıklarını paylaştı. İhtarda, izin almamaları halinde avukatların terörle mücadele kapsamında yargılanabileceği ve 7 yıla kadar hapse mahkum edilebileceği uyarısının yer aldığı aktarıldı.
Siyonist işgal rejiminin sözde Savunma Bakanlığı ise 2016'da kapsamı genişletilen terörle mücadele yasasının "Savunma ve Maliye Bakanlığı'ndan özel izin alınması gerektiği maddesi" gereğince bu uyarının yapıldığını savundu. Bakanlık, bunun "standart hukuki prosedür olduğunu ve tehdit iması içermediğini" iddia etti.
Böylece, Filistinlilere ait STK'ların, en temel hak olan savunma hakları büyük ölçüde ellerinden alınmış oldu.
-"Hükümetin tehdidi biçiminde yorumlamaktan kaçınmak zor"
El-Hak'ın avukatı İsrailli Michael Sfard, daha önceden de terör örgütü ilan edilen örgütleri savunduklarını ve Savunma Bakanlığı'na ilgili bildirimi yaptıklarını belirterek, "bunu, hükümetin, hukuki faaliyette bulunan bir hukukçuyu tehdidi biçiminde yorumlamaktan kaçınmanın çok zor olacağını" söyledi.
Hükümetin bu adımla "davada bir tarafın avukat seçimini engelleme veya belirli bir temsile yönlendirme yetkisi elde ettiğini" aktaran Sfard, "rejimin, hukuki faaliyetleri güvenlik suçu sayma tehdidi karşısında müvekkilini temsil etmesinin zor olduğunu" dile getirdi.
İsrail Adalet Bakanlığı, Ekim 2021'de uluslararası itirazlara rağmen Zamir Esirleri Koruma Kurumu, İnsan Hakları İçin Hukuk El-Hak, Bisan Araştırma ve Kalkınma Merkezi, Samidun Filistinli Esirleri Savunma Şebekesi, Tarımsal Çalışma Komiteleri Birliği ve Uluslararası Çocuk Haklarını Savunma Hareketinin Filistin Şubesini, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'ne finansman sağladığı gerekçesiyle terör örgütü ilan etmişti.
Geçen hafta, Avrupa Birliği'nden Almanya, Fransa, İspanya, Belçika, İsveç, Hollanda, İtalya ve İrlanda, "İsrail'in söz konusu kuruluşlar hakkında terör suçlamasına ilişkin yeterli delil sunamadığı gerekçesiyle" 6 Filistinli STK'ya mali desteklerine devam edeceklerini açıklamıştı.