İslam ülkelerinin siyonist rejimle daha açıktan ilişki kurmalarına destek olmak için bölgeye gelen ABD Başkanı Joe Biden, ilk olarak siyonist rejim yetkilileriyle görüştü.

ABD Başkanı, işgalcilerle görüşmelerinde siyonist rejime güçlü desteğini yineledi. Bununla da yetinmeyen Biden, siyonist rejim başbakanı Yair Lapid ile Kudüs Müşterek Stratejik Ortaklık Deklarasyonu'nu imzaladı. Söz konusu deklarasyonda, ABD'nin işgal rejiminin güvenliğine olan taahhüdü teyit edilmiş, İran'ın nükleer silah edinmesinin kabul edilmeyeceği vurgulandı.

SİYONİSTTEN BİDEN’A ÖVGÜ: BÜYÜK BİR SİYONİSTSİN

Tüm eski ABD Başkanları gibi Biden’ın da siyonist rejime bağlı biri olduğu biliniyor. ABD Başkanının bağlılığı, siyonist rejim cumhurbaşkanı Yair Lapid’in de dikkatini çekmiş olacak ki kendisi hakkında şu ifadeleri kullandı: 'Sayın Başkan, hayatınız boyunca israil'in ve Yahudi halkının, güvenliğimizin ve refahımızın gerçek bir dostu ve sadık destekçisi oldunuz. Bu ziyarette, doğrudan İran ve uzantılarından kaynaklanan, israil'i ve komşularını tehdit eden ve bölgemizi riske atan güvenlik sorunlarını tartışacaksınız.”

Lapid, Biden'ın ziyaretinin yalnızca resmi değil aynı zamanda “kişisel bir ziyaret” olduğunu belirterek, “Çünkü israil ile ilişkiniz her zaman kişisel olmuştur.” şeklinde konuştu.

Lapid, şunları söyledi: “Bir keresinde kendinizi Siyonist olarak tanımlamıştınız. Siyonist olmak için Yahudi olmanıza gerek olmadığını söylemiştiniz. Haklıydınız. Siz büyük bir Siyonist ve israil'in şimdiye kadar tanıdığı en iyi dostlarından birisiniz."

BİDEN: SİYONİST OLMAN İÇİN YAHUDİ OLMANA GEREK YOK

Biden da konuşmasında, “Dostlarımla yeniden bir arada olmak ve bağımsız Yahudi devleti israil'i ziyaret etmek benim için bir onurdur.” ifadelerini kullandı.

Yıllar önce İsrail'e yaptığı bir ziyarette kendisinin siyonist olduğuna yönelik sözlerini hatırlatan ABD Başkanı, “O zaman söylemiştim, şimdi yine söylüyorum: Siyonist olman için Yahudi olmana gerek yok.” diye konuştu.

Bu ziyaretinin, kariyeri boyunca işgal topraklarına yaptığı 10'uncu ziyaret olduğunu vurgulayan Biden, 'Şimdi Başkan olarak, israil devleti ile ilişkilerimizin daha derin, daha güçlü olduğunu söylemekten gurur duyuyorum.' diye konuştu.

ABBAS’A “İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM” ÇAĞRISI

Siyonist yetkililerle görüşürken kendini siyonist olarak tanıtan ve siyonistlere bağlılığını defalarca dile getiren ABD Başkanı Biden, Filistinli yetkili Mahmud Abbas ile yaptığı görüşmede ise farklı ifadeler kullandı.

“İki devletli çözümün ilk destekçilerinden biri” olduğunu savunan Biden, “ABD başkanı olarak yanınızda bulunduğum bugün, iki devletli çözüm hedefine olan bağlılığım değişmedi. 1967 sınırlarında iki devlet, Filistinliler ve İsrailliler için eşit şekilde, güvenlik, refah, özgürlük ve demokrasi elde etmenin en iyi yolu olmaya devam etmektedir. Filistin halkı bağımsız, egemen, yaşanabilir ve bütünlüklü bir devleti hak ediyor.” dedi.

Filistin halkının acılarını anlayabildiklerini kaydeden Biden, şunları söyledi: “İki devletli çözüm hedefinin çok uzak göründüğünü biliyorum. Hareket ve seyahat kısıtlamaları veya çocuklarınızın güvenliğine ilişkin günlük endişeler gibi onur kırıcı durumlar gerçektir ve aciliyet arz etmektedir. Filistin halkı şimdi acı çekiyor. Bunu hissedebiliyoruz. Keder ve hayal kırıklığınızı ABD’de hissedebiliyoruz. Ama barış için çalışmaktan asla vazgeçmedik. Filistin halkının gerçekten görebileceği ya da en azından hissedebileceği bir siyasi ufuk olmalı. Umutsuzluğun geleceği yok etmesine izin veremeyiz.”

ABBAS: BİZ TERÖRİST DEĞİLİZ

“İki devletli çözümü” destekleyen Abbas ise konuşmasında, “Başkan Biden'a, uluslararası kararlar ve 1967 sınırlarında iki devletli çözüme dayalı olarak barış sürecinin dayandığı temellerin yeniden tesis edilmesinin önemini vurguladık.” dedi.

Bölgede barış ve güvenliğin anahtarının Filistin devletini tanımak olduğuna dikkati çeken Abbas, “Filistin halkının uluslararası kararlar uyarınca meşru haklarını elde etmesinin sağlanmasının ve mülteciler de dahil olmak üzere tüm Filistinlilerin kalıcı statü sorunlarının sona erdirmesinin yolunun; 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devleti topraklarındaki israil işgaline son vermekle başladığını” kaydetti.

Abbas, “ABD yönetiminden, Doğu Kudüs'teki ABD konsolosluğunu yeniden açarak ve FKÖ'yü (Filistin Kurtuluş Örgütü) ABD'nin terör listesinden çıkarıp Washington'daki ofisini tekrar açmasına izin vererek ikili ilişkileri güçlendirmeye yönelik adımlar atmasını bekliyoruz. Biz terörist değiliz.” ifadelerini kullandı.

Abbas, ayrıca, yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin durdurulmasını, fanatik Yahudi yerleşimci şiddetinin son bulmasını, Mescid-i Aksa dahil Ürdün’ün himayesi altındaki İslami ve Hıristiyan kutsal mekanların statüsüne saygı duyulmasını istediklerini, Filistinlilerin öldürülmesi, sınır dışı edilmesi, evlerinin yıkılması ve tutuklanmalarını durdurma yolundaki çabaları “dört gözle beklediklerini” vurguladı.