Mali’nin, ‘orada gerçekte neler oluyor’ diyebileceğimiz durumu, Osman Mustafa Cara ile görüştükten sonra bizim nazarımızda da daha bir netlik kazanmaya başladı. Osman Mustafa, Mali’nin her tarafından tabanı olan ve İslami bir Cemaat olan ‘Kültür ve Dayanışma Cemaati’ne bağlı. Kendisiyle davetli olarak geldiği İstanbul’da katıldığı bir konferans sonrası görüşme fırsatı bulduk. Osman Mustafa’ya önce Malili Müslümanların durumunu sorduk ama asıl merak ettiğimiz konu ise onun da Fransız işgalini normal görüp görmediğiydi. Aldığımız cevap, İslam dünyasının kendi içinde yaşadığı, kardeşin kardeşi tekfir ettiği, düşman ilan ettiği ortak trajediyle aynıydı ve bu anlayışın işgali beraberinde getirdiğini belirtiyordu. Buyurun beraber okuyalım…
Ülkenizdeki Müslümanların durumundan kısaca bahsedebilir misiniz?
Mali`de yirmi kadar etnik yapı var. Her yapının kendine göre bir dili ve kültürü var. Ama Mali halkının yüzde 95`i Müslüman`dır. Mali`nin Kuzeyini ise ağırlıklı olarak Araplar ve Tuaregler oluşturuyor. Aslında Tuareglerin Kaddafi ile yakın bir ilişkisi vardı. Kaddafi devrildikten sonra ciddi oranda silah elde ettiler. Bu silahları kullanarak ve El Kaide`yle işbirliği yaparak Mali`nin kuzeyinde kontrolü ele geçirdiler.
Mali`de güçlü İslami cemaatler var mı?
İslam Yüksek Konseyi diye bir yapı var. Bütün İslami cemaat ve grupların bu yapı içinde temsilcileri var. Mali Yüksek İslam Konseyi`ne bağlı çok sayıda kurum ve kuruluş var. Örneğin, camiler de bu konseye tabi. Cami imamlarını bu konsey tayin ediyor. Bunun dışında çok sayıda grup ve cemaat var. Tüm bu yapılar arasındaki koordinasyonu Mali Yüksek İslam Konseyi sağlıyor.
Bildiğimiz kadarıyla Mali`de Müslümanların bir kısmı, Fransa`nın Mali`ye girmesini bir işgal olarak değil bir yardım olarak görüyor. Bu konuda işin aslı nedir?
Doğrusunu söylemek gerekirse Mali halkı, Fransa`nın müdahalesini işgal olarak görmüyor. Tabi bunun birçok sebebi var. Söz konusu gruplar, Mali`nin kuzeyinde kontrolü ele geçirince binlerce kişi evini yurdunu terk etti. 7 ay boyunca halk ciddi sıkıntılar yaşadı. Çünkü adı geçen gruplar halkın geleneğine saygı göstermiyor, herkesi tekfir ediyorlardı. Bu yedi aylık süre içinde İslam âleminden hiç kimse sorunun çözümü için girişimde bulunmadı. Biz, Fransa`nın müdahalesini istemedik ama bu şartlar oluştu ve Fransa da kendi çıkarları için bu fırsatı değerlendirdi. Çünkü Mali`nin çok zengin yer altı kaynakları var.
Peki, sizin tarihi son derece kirli ve ahlaksız olan Fransa`nın Mali`den çıkarılması konusunda bir planınız var mı? Olayların durulması sonrası ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Mali`nin kuzeyini ele geçiren gruplar içinde sadece Ensarrüddin grubu, Mali asıllıdır. Gerisi El-Kaide çatısı altında Mali`ye gelmiştir. Biz aşama aşama halkın bilinçlendirilmesi suretiyle Fransa`yla mücadele etme yöntemini tercih ediyoruz. Biz inanıyoruz ki İslami bilince sahip bir Mali halkı, asla Fransız işgaline razı olmaz. Ancak bunun için farklı yöntemlerin izlenmesi gerektiğine inanıyoruz.
Mali`deki İslami cemaatlerin mevcut hükümetle ilişkileri nasıl ve özellikle sizin cemaatinizin metodu, faaliyetleri nelerdir?
Mevcut hükümetle aramızda hiçbir sorun yoktur. Her türlü faaliyetimizi rahat bir şekilde icra ediyoruz. Metod olarak bizim cemaatimiz İhvan-ı Müslimin hareketinin metodunu takip ediyor. Cemaatimizin ismi İhvan-ı Müslimin değildir ama metodumuz ve hedeflerimiz aynıdır. Aramızda çok güçlü ve sağlam organik bağlar var. İlkokuldan başlayarak çeşitli kademelerde eğitim faaliyetlerimiz var. İslami terbiye ve Arapça`nın öğretilmesi konusunda özel programlarımız var. Mali halkının okur-yazarlık seviyesini yükseltmeye çalışıyoruz. Çünkü okur-yazarlık oranı Mali`de çok düşük. Bunun dışında gençlere ve kadınlara yönelik özel programlarımız söz konusudur. Hayır kuruluşlarımız var. Ekonomik projelerimiz var. Siyasi bir parti kurma çalışmalarımız var. Biz, daha çok karşılığı olan bir hareket olmak istiyoruz. Mali`de kâğıt üzerinde çok sayıda İslami hareket var ama karşılığı yok. Mali`de karşılığı olan en güçlü cemaat, İhvan-ı Müslimin`dir. (Mehmet Özcan - İLKHA)