Srebrenitsa soykırımı, Avrupa'da 2. Dünya Savaşı'ndan sonra en çok sivilin katledildiği, insanlığın utanç karelerinden biri olarak tarihteki yerini aldı.
Bosna'da 11 Temmuz 1995 yılında meydana gelen ve 8 bini aşkın Müslüman'ın erkek-kadın, çocuk-yaşlı demeden, General Ratko Mladiç komutasındaki ağır silahlarla donatılmış Sırp ordusu tarafından katledilişinin yıldönümünde, acılar ilk günkü tazeliğini koruyor.
Avrupa'da 2’nci Dünya Savaşı sonrası yaşanmış en büyük soykırım olan Srebrenitsa Katliamı, Bosna Savaşı sırasında Birleşmiş Milletler tarafından siviller için "güvenli bölge" olarak ilan edilmiş olan ve güvenliğini Hollandalı askerlerin sağladığı Srebrenitsa’da işlendi.
Müslüman erkek, kadın ve çocuklar Sırp askerleri tarafından topluca katledildi
BM kontrolündeki Hollanda askerlerinin bölgeyi Sırpların kontrolüne bırakmasının ardından 8 bini aşkın Müslüman erkek, kadın, çocuk Sırp askerler tarafından topluca katledildi.
11 Temmuz 1995 günü Sırp ordusu, BM korumasındaki Srebrenitsa'ya girdi. 35 bin Bosnalının bulunduğu kampta çocuk, genç, yaşlı demeden bütün erkekler otobüslerle toplu infaz noktalarına taşındı.
BM barış gücünün kendi elleriyle teslim ettiği 8 bin 372 Bosnalı, 3 gün içinde katledildi. BM'nin ve Avrupa'nın sadece seyretmekle yetindiği soykırım, 100 bin insanın öldürüldüğü 3 yıllık Bosna Savaşı'nın son perdesi oldu.
Bosna Savaşı'nın en acımasız ve kanlı sayfalarından biri olarak tarihe geçen bu olayın ardından katledilenlerin büyük çoğunluğu, BM askerlerinin üssü olan ve binlerce insanın sığındığı alanın hemen karşısında yer alan Potoçari Mezarlığı'na gömüldü.
Srebrenitsa soykırımı 2’nci Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'da gerçekleşmiş en büyük toplu insan kıyımı olması ve Avrupa'daki hukuksal olarak ilk kez belgelenmiş soykırım olması açısından da önem taşır.
Hollandalı askerler Srebrenitsa’yı Sırp askerlere teslim etti
Batılı güçler, belgelenmeyen Yahudi katliamları gibi soykırımlara verdiği önemi bu belgeli ve bilinçli soykırım için vermemiş, müdahale etmede kasıtlı bir şekilde ağır davranarak soykırımın derinleşmesini sağlamıştır.
Temmuz ayının sonlarına doğru yapılan katliamda, Srebrenitsa’yı Sırp askerlere teslim eden Hollandalı askerlerin çoğu daha sonra ülkelerine döndüklerinde gerçekleştirdikleri katliamdan dolayı, psikolojik tedavi görmek zorunda kaldılar.
Srebrenitsa’yı bırakarak Sırpların soykırımına göz yuman 600 Hollanda askerinin büyük bir bölümü pişmanlıklarını dile getirmişlerdir.
Srebrenitsa kentinde yaşadıkları anları kitaplaştıran askerlerden biri olaydan dolayı yaşadığı pişmanlığı daha sonra şu sözlerle ifade edecekti: "Ölmek istiyordum, masum insanları koruma sözü verdiğimiz halde bize sığınan insanları koruyamadığımız için kendimi affetmiyorum."
Aslında bu sözler, kentte uygulanan etnik kıyımın en büyük belgesiydi.
Sırp kasaba müebbet hapis cezası
Srebrenitsa soykırımının baş sorumlusu olan Radovan Karaciç yakalandıktan sonra yargılandı.
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra görülen en önemli savaş suçları yargılamalarından biri olarak görülen davada mahkeme, Karaciç'in Srebrenitsa'daki Boşnak erkeklerin yok edilmesini istediğine hükmetti.
Mahkeme ayrıca, Radovan Karaciç'i, Bosna savaşı sırasında "insanlığa karşı suç işlemekten" dolayı da suçlu bularak toplamda 40 yıl hapis cezasına çarptırdı.
2016'da hakkında 40 yıl hapis cezası verilen Bosnalı Sırpların eski lideri Radovan Karadzic'in mahkûmiyeti temyiz duruşmasında ömür boyuna çevrildi.
Dava, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana savaş suçlarının yargılandığı en önemli dava olarak görüldü.
Uluslararası Adalet Divanı, Srebrenitsa'yı 2007'de soykırım olarak nitelendirdi.
Farklı mahkemelerde görülen Srebrenitsa davalarında bugüne kadar 45 Sırp'a, toplam 699 yıl hapis cezası verildi.
Soykırımda Eski Sırbistan Cumhurbaşkanı Slobodan Milosevic de Srebrenitsa'daki soykırımla suçlanmış ancak yargılanması sürerken cezaevinde ölmüştü.
(İLKHA)