Kurban kesmenin Kur'an-ı Kerim'de Müslümanlara vacip kılındığını dile getiren Taştan, mali imkânlara sahip olan Müslümanların bayram günlerinde kurban kesmekle mükellef olduğuna vurgu yaptı.
"Ortaklarının tamamının Allah'ın rızasını gözeterek kurban kesmeleri şarttır"
Taştan, kurbanın Allah'ın rızasına uygun bir şekilde kesilmesi gerektiğini belirterek, "Kurban Kevser Suresiyle vacip kılınmıştır. Mali imkânlara sahip olan Müslümanlar bayram günlerinde kurban kesmekle mükelleftirler. Kurban Allah rızası için kesilen hayvanın adıdır. Küçükbaş hayvanlar bir kişi için kurban edilebilirken, büyükbaş kurbanlar birden yediye kadar insan için kurban edilebilirler. Ortaklarının tamamının Allah'ın rızasını gözeterek kurban kesmeleri şarttır. Et yemek veya farklı bir amaçla kurban olarak kesilen hayvana ortak olunamaz. Dolayısıyla Allah rızası için kesilen kurbanların tamamı bir hayvanda toplanabilir. Kurban kesildikten sonra kurban vazifesi yerine getirilmiş olur. Fakat bol sevap kazanma niyetindeysek o zaman kurban etlerinin o zaman kurban etlerinin paylaşılması fakir, fukaraya verilmesi daha uygundur. Hatta İmam Şafi'ye göre fakir, fukaraya verilmeyen kurban, kurban yerine geçmeyebilir. Hanefi mezhebine göre ise bir insan maddi açıdan çok iyi durumda değilse kurbanını kestikten sonra kurbanın tamamını da kendine bırakabilir. Fakat demeye çalıştığım şey şudur: Müslümanlar eğer sevap kazanmak niyetiyle kurban kesiyorlarsa kurbanlarını en az üçe bölmelidir. Bir bölümünü kendi ve çoluk çocuğuyla yemeli, bir bölümünü fakir, muhtaç insanlara dağıtmalı başka bir bölümünü de dostlarıyla akrabalarıyla paylaşmalıdır. Fakat kurbanın tamamını fakir, yoksul insanlarla paylaşmak evlâ ve güzel olanıdır." dedi.
"Kurban vekâlet yoluyla da kestirilebilir"
Kurbanlarını bağışlamak isteyen Müslümanların, güvenilir vakıf ve dernekler aracılığıyla bu işi yapabileceklerini belirterek, "Eğer sevap kazanma niyetiyle kurban kesiliyorsa paylaştırılması daha uygundur. Gayemiz sadece Allah rızası olmalıdır. Kurban Müslümanlar tarafından bizzat evlerinde veya uygun yerlerde kesilebileceği gibi vekâlet yoluyla da kestirilebilir. Bu vekâlet güvendiğimiz bir kuruma veya bir vakfa veya bir derneğe verilip yurt dışında veya yurt içerisindeki fakir, fukaraya dağıtılmak üzere bağışlanabilir vekâlet verilebilir. Kurban vesilesiyle gönlü İslam'a ısınan birçok insanların da varlığı bize gelen haberleri arasındadır ve bu da bizleri mutlu etmektedir." ifadelerini kullandı.
Kurbanın yenilmeyen ve atılması gereken yerlerinin sağa sola atılmadan güzel bir şekilde poştlenerek çöplere atılması gerektiğini belirterek, "Kurban kesilirken uzuvlarını sağa sola savurmadan, yenmeyen yerlerini muhafaza etmek ve çöplere taşımak daha uygundur ve bir Müslümanın yapması gereken bir durumdur. Kesinlikle kurbanlarımızı uygun, sağlıklı alanlarda kurban kesmesini bilen insanlara kestirmeli ve dağıtım işine de güzel bir şekilde, insanları üzmeyecek bir şekilde yapmalıyız. Sadakamızı ve infakımızı yaparken insanların kalbinin kırılmamasına yani onları gücendirmemeye hep beraber gayret etmemiz gerekir." şeklinde konuştu.
"Kurban, sadece eti yenen bir hayvanın kesilip dağıtılmasından ibaret bir ameliye değildir"
Kurbanın, ibadet niyetiyle kesilmesi gerektiğini dile getiren Taştan, "Kurbanı şöyle anlamak gerekir: Kurban, sadece eti yenen bir hayvanın kesilip dağıtılmasından ibaret bir ameliye değildir. Kurban Hazreti İbrahim'in (Aleyhisselam) oğlu İsmail'i (Aleyhisselam) Allah'ın emri üzere ahdettiği güzel bir başlangıçtır. Kur'an-ı Kerim'de, 'Allah müminlerden canlarını ve mallarını cennet karşılığında satın almıştır.' Peygamberine de bunu emretti, onu sınamak amacıyla. Peygamberi hiç tereddüt etmeden oğlunu aldı ve kesmek üzere Mina'ya götürdüğünde Allah-u Teâla 'Biz onun yerine büyük bir kurban ikram ettik.' buyuruyor. Onun yerine bir kurban ikram edildi. Ve tabi ki Allah'ın buradaki amacı bir insanın kesilmesi değildir. Hazreti İbrahim' ve İsmail'i (Aleyhisselam) sınavdan geçilmekti. Cenab-ı Hak onlara yardımcı oldu, onlar da bu sınavdan başarıyla geçtiler. Dolayısıyla değerli kardeşlerim! Bir Müslüman dünya hayatında sınavdan imtihandan geçtiğini unutmamalıdır. Bize emanet bırakılan malların, hayvanların Rabbim tarafından bir imtihan vesilesi olarak bize verildiği unutulmamalıdır. Bunların infakı da Allah'ın rızasına uygun yapılmalıdır. Rabbimden ibadetlerimizin makbul olmasını temenni ediyorum. Hepinizin bayramını tebrik ediyorum. Bütün Müslüman kardeşlerimizi, bütün hemşerilerimizi Kurban bayramında muhabbetle sevgiyle saygıyla selamlıyorum." dedi. (İLKHA)