Millî Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) 1 Eylül'de 20 bin öğretmen atamasının detaylarının açıklanmasının ardından mevcut öğretmen açığına nispeten belirtilen sayının yetersiz olduğunu, bu rakamın en az 50 bin olması gerektiğini ifade eden HÜDA PAR Eğitim İşleri Başkanı Metin Kaya, dersliklerdeki öğretmen açığının "ücretli öğretmen" sistemiyle kapatılması yönteminin eğitim kalitesine zarar vermekle beraber adil olmadığının altını çizdi.
Bakanlığın yapmış olduğu 20 bin öğretmen atamasının yeterlilik durumunu değerlendiren Kaya, "Belirtilen açıklara ya da atama bekleyen öğretmen sayısına bakıldığında bu, devede kulak misali bir sayıdır. Bakanlığın açıklamalarına göre öğretmen açığı asgari 120 bin, kimi sendikaların açıklamalarına göre ise bu sayı 150 ile 200 bin arasındadır. Bununla birlikte yine bakanlığın yapmış olduğu açıklamaya göre 2021 KPSS'ye girip atama bekleyen öğretmenlerin sayısı 500 binin üzerinde iken sendikaların yapmış olduğu açıklamaya göre ise bu sayı 700 binin üzerinde. Arada uçurum var ve farka bakıldığında bu sayı ciddi bir eksikliği gösteriyor." dedi.
"Ücretli öğretmen sistemi eğitim-öğretimi katleden bir uygulamadır"
20 bin atamanın yapılmasının öğretmenler açısından iyi, atama bekleyenler açısından çok kötü bir sayı olduğunun altını çizen Kaya, "Hükümet buna ciddi bir el atmalıdır. Öncelikle bütün öğretmen açıkları kapatılacak şekilde atamanın olması en elverişli olanıdır ancak neticede buna ciddi bir bütçe gerekiyor. Kamuoyunun bu dönemde yapılacak atamanın 50 binin altında olmaması hususunda bir beklentisi vardı ancak hükümet bu beklentiyi karşılamadı. 20 bin gibi cüzi bir rakam hem açığı kapatma açısından hem de atama bekleyen öğretmenler açısından yeterli değildir. En az 50 bin atama olması lazım ki beklentiler karşılansın." ifadelerini kullandı.
Ücretli öğretmen uygulamasına da değinen Kaya, şunları söyledi:
Üniversiteyi bitirmiş bir öğretmen adayı KPSS ile ataması olmayınca, eğitim-öğretim başladığında devlet bu 150 binlik açığını kapatabilmek için bunu ücretli öğretmen olarak istihdam ediyor. Yani öğretmenin belki karnını doyuramayacak kadar bir ücretle ataması yapılıyor. Ücretli ile kadrolu öğretmenin yaptığı iş aynıdır ama birine cüzi öbürüne tam maaş veriliyor.
Kaya, "Mademki böyle bir ihtiyaç var bunu kadrolu ya da sözleşmeli olarak ataması yapılması lazım. Nitekim ücretli öğretmen sistemi, eğitim-öğretimi katleden bir uygulamadır. Çünkü ataması olan öğretmenlerden kimileri ücretli olarak çalıştığı yeri 2-3 ay sonra bırakıyor ve o sınıflar boşta kalıyor kimisi de bir süre sonra yeteri kadar aynı performansta aynı görevi yapamıyor. Çünkü birlikte görev yaptığı öğretmen arkadaşı tam ücretle çalışırken o cüzi bir ücretle orada aynı görevi yapıyor. Bu uygulamanın acilen kaldırılması ve değiştirilmesi lazım. Bu aynı zamanda adaletli bir uygulama değildir, öğretmene haksızlıktır. Bu, devletin ayıbıdır. Bunu acilen düzeltmesi ve bu uygulamadan temelden vazgeçmesi gerekiyor." şeklinde konuştu.
Devletin eğitim alanında yaptığı değişikliklerde sistemle beraber oluşan mağduriyetleri de gidermesi gerektiğine vurgu yapan Kaya, "Örneğin, 2 yıl geçerliliği olan bir KPSS puanı bir yıla indirildiğinde atama sürecindeki tüm adaylar mağdur olur. Bu mağduriyet de herhangi bir branşta bin kişilik atamanın ardından 2'nci bir bin kişilik atama yapılacaksa ilk bin öğretmen adayına öncelik tanınacak ve bekleyecek olan öğretmen adaylarına yönelik ek bir genelge çıkartılarak atamaların yapılması durumunda giderilmiş olur." diye belirtti.
Sistem değişikliğini "Yaz-boz tahtası" olarak tanımlayan Kaya, KPSS puanının geçerlilik durumunun değiştirilmesiyle hem vatandaşın hem öğretmenin hem de öğretmen adaylarının mağdur edildiğini söyledi.
"Eğitim-öğretimde ciddi bir uçurum ve fırsat eşitsizliği var"
LGS sınav sonuçları üzerinden de değerlendirmelerde bulunan Kaya, "LGS sonuçları açıklandı. Açıklanan sonuçlara bakılınca o sonuçlar da ayrı bir değerlendirme konusudur. Şu anda Bakanlığın yapmış olduğu açıklamalara göre sınava katılım oranı yüzde 83'tür ve sınavlarda 193 öğrenci birinci oldu. Bununla beraber düşük alan öğrenci sayısı da çok ciddi bir rakam. Türkiye'de eğitim-öğretimde ciddi bir uçurum, fırsat eşitsizliği vardır. Bir yandan çok güzel eğitim görenler iyi puan alırken öbür taraftan barajı aşamayacak kadar düşük puan alan öğrenciler var. Bu sıkıntıların çok acil bir şekilde giderilmesi lazım." dedi.
Sınav tercihleri konusunda aileler çocuklarının geleceğini düşünerek adım atması lazım ve evlatlarının geleceğine adım attırırken de sadece dünyevi değil uhrevi adım atmanın da önemli olduğunu hatırlatan Kaya, şu ifadeleri kullandı.
"Biz ahlaklı, topluma faydası dokunacak nesilleri yetiştirme çabasındayız. İyi nesillerin yetişmesi de belli yollardan geçiyor. Son yıllarda İmam Hatip liselerinde ciddi bir başarı trendi var. Nitekim LGS sınavının sonuçlarında da İmam Hatip okullarının ciddi bir başarı kaydettiği görülmektedir. Nitelikli çok iyi İmam Hatip liselerimiz vardır. Çocuğumuzu, kişiliğini ahlakını bozacak bir okula göndereceğimize karakterini oluşturacak, ahlakını düzeltecek ve inancını bilecek bir okula gönderilmesi en faydalı olandır, yapılması da gerekmektedir." (İLKHA)