"Türkiye bizden önce IMF'nin kayyumu altında yönetilen bir ülkeydi." diyen Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde AK Parti ile ülkeyi, dışa bağımlılıktan kurtaran adımların atıldığına değindi.

Bozdağ, ekonomide yaşanan sorunları çözecek kadronun AK Parti'de olduğunu vurgulayarak, "Asgari ücrette yaptığımız iyileşme, emeklilere ve diğer çalışanlarımıza verdiğimiz imkanlar, bu konuda onları enflasyona ezdirmeme ve vatandaşımızın alım gücünü artırma konusunda aldığımız kararlardan bazılarıdır. Buğday, arpa, çay gibi diğer tarım ürünlerinin fiyatlarına verdiğimiz zamlarla da çiftçimizin artan maliyetler konusunda zarar etmesine izin vermedik." diye konuştu.

İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği konusunda yaşananlara da değinen Bozdağ, "Türkiye'nin, yaptıklarımızla içeride, dışarıda itibarını yükselttik. Her anlamda sesine kulak verilen bir ülke haline geldi Türkiye. İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine başvurusu üzerine Cumhurbaşkanı'mız milletimizin hak ve hukukunu en yüksek şekilde dile getirdi. 'Teröre destek veren, PKK, FETÖ, DHKP/C ve diğer terör örgütlerine kuluçka yuvalığı yapan İsveç ve Finlandiya teröre karşı tavır koymaz, Türkiye'nin bu isteklerini somut olarak yerine getireceğini taahhüt etmezse o zaman biz NATO üyeliğine izin vermeyiz' dedik." değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Bozdağ, yapılan mutabakatla Türkiye'nin isteklerinin yerine getirildiğini ve sürecin devam ettiğini belirterek, "Adalet, güvenlik ve istihbarat üzerinden bir takip komitesi de kuruldu. Verilen sözlerin, yapılan taahhütlerin yerine getirilip getirilmediğini takip edecek. Türkiye sözlerin tutulduğuna kanaat getirdiği zaman diğer adımları elbette atacaktır. Türkiye sözüne sadık bir ülkedir. Karşımızdaki kişilerden verdikleri söze sadık kalmalarını beklemek hakkımızdır." ifadelerini kullandı.

Bozdağ, bulunan petrole, doğal gaza bile sevinemeyen muhalefetin olduğunu, yapılan başarılara teşekkür bile etmediklerini söyledi.

Bakan Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye'nin en büyük açıklarından biri yerli ve milli, demokratik bir muhalefet açığıdır. Eğer Türkiye'de yerli ve milli, demokratik bir muhalefet olmuş olsa iktidar daha güçlü ve başarılı olur. Her defasında çarpıtma ve yalanla, kamuoyunda algı yönetimini kendisi için başarı görenler, milletin gerçekliğinden kopuk olmaya devam ediyor.''