Cumhuriyet Gazetesi'nden Şehriban Kıraç'ın haberine göre, Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz’ın verdiği bilgilere göre, mal sahibi kiracısının çıkmasını istediğinde veya TÜFE 12 aylık ortalama üzerinde artış istediğinde kiracısı bunu olumlu karşılamazsa bu giderleri kapatmakla uyarıyor, kiracı ya istenilen bedeli ödemek ya da çıkmak zorunda kalıyor. Bu noktada kira sözleşmesi ve DASK olmadığı için abonelikleri kiracı gidip yaptıramıyor.

Avukat Ali Güvenç Kiraz, bozulan kiracı mülk sahibi ilişkisi ile ilgili şu değerlendirmeleri yaptı:

Kiracılar mal sahiplerinin son geçici düzenleme ile konutlarda yüzde 25 üzerinde artışlarına direnmekteler ancak mal sahipleri de yüksek bedelle kiracı bulabilme veya içerideki kiracının kira bedelini yükseltme gayreti içerisine girdi.

Oğlum, kızım gelecek en çok kullanılan yöntem. Özellikle beşinci yılı doldurmuş kiracılar için mal sahipleri adeta noterleri işgal ederek ihtarname sağanağı içerisine girdiler. Kiracı yüksek artışa direniyor ancak ev sahibinin beşinci yılı tamamladıktan sonra kira tespit davası açma hakkı olduğu için sulh hukuk mahkemelerine giderek dava açıyorlar.

Bu noktada her davanın 2-2.5 yıl civarında sürüyor olması ise mal sahiplerini yeni dönem için farklı arayışlara itmiş durumda.

Konutlar için getirilen 10.06.22-01.07.23 arasını kapsayan yüzde 25 artış uygulaması mevcut kira sözleşmeleri için bir nefes oldu ama yeni kiralamalar için hiçbir katkı sunmadı.

 Asıl sorun yeni kiralamalarda mevcut emsal kira bedellerinin çok yüksek olması, 3 bin TL’lık bir yer için 10 bin TL talep ediliyor. Bu artış fırsatçılık.

İhtiyaç sebebiyle tahliye davaları korkunç boyutta artmış halde. Mahkemelerin yükü yüzde 30-40’ı kiracı mal sahibi davalarından oluşuyor.

Yeni moda paylaşımlı evler. Ancak mal sahibi kiracısına alt kiralama yetkisi vermişse bu paylaşım geçerlidir, diyoruz. Vermemişse tahliye sebebidir.