DİYARBAKIR- Memur-Senve Eğitim Bir-Sen Diyarbakır İl Başkanı Yunus Memiş düzenlediği basıntoplantısında, barış sürecinin sonuçlanması için yoğun çabanın sarf edildiğibugünlerde 'Gezi Parkı' olaylarının patlak vermesiyle ülke için yeni karabulutların toplandığı imajının verildiğini belirterek, ABD ve Avrupa'nın buolaylar karşısında barış ve demokrasi havarisi kesilmesini, hükümete yönelik telkinlerdebulunmasını ve olaylar karşısında polisin aşırı güç kullanmasını tasvip etmediklerinibelirtti.

 

ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinin olayın hemen ardından barışve demokrasi havarisi kesilmesinin, hükümete yönelik telkinlerde bulunmasınınişin içerisinde dış mihrakların parmağının olduğunu belirten Memiş, "GeziParkı'ndaki 5-10 ağacın sökülmesini bahane ederek ortalığı yıkıp yakanlarhiçbir şekilde eylemlerin bu boyuta varmasını çevreci ve insani bir duyarlılıkile izah edemezler. Çünkü yapılan eylemler vatandaşlarımızın can ve malgüvenliğini tehdit etmiş, eylemin olduğu çevre esnaf ve iş yerlerinemilyonlarca lira zarar vermiş hatta halkın sokağa çıkma özgürlüğünü bilekısıtlamıştır. Türk ve Kürt Müslüman Kardeşlerin kanının oluk-oluk akmasınıseyredenler şimdi iki ağacın hükmünü soruyorlar. Bu ikiyüzlü kesimler artık buhuylarından vazgeçmelidir" dedi.

 

Polisin, daha temkinli ve sağduyulu davranma imkânı varkenadeta eylemcilerin dozunu arttıracak ve tahrik eder bir yöntemle karşılık vermesininolayların bu düzeye gelmesine neden olduğunu ifade eden Memiş, "Eylemcileringösteriler esnasında polise mukavemet için getirmiş oldukları alet vepatlayıcıları camide saklamaları işin vahametini daha da arttırmıştır. CamilerHakk'ın yüceltildiği, halkımızın ibadet amaçlı kullandığı emniyet, güven vehuzur abideleridir. Bu mekânları kendi menfi emelleri için kullanmak, Müslümanhalkımıza ve camilerimize karşı yapılan büyük bir saygısızlıktır" şeklindekonuştu.

 

Barış sürecinin ivme kazandığı zamanda, insani ve İslami haktaleplerini dillendirdikleri ve hiçbir şekilde şiddete başvurmadıkları haldemütedeyyin kesimlerin ağır cezaya çarptırılmış olmasının manidar olduğunuifadelerine ekleyen Memiş, "Hükümetin bir taraftan çevreyi yakıp yıkan vetahripkâr eylemlerde bulunanlardan özür dilemesi öte taraftan sırf inançlarınıngereği olarak faaliyet sürdürenlere tahammülsüzlük gösterip cezalandırmasıvatandaşlarına karşı çifte standart uyguladığını göstermektedir"  diye konuştu.

 

Son olarak, meydana gelen bu olayların çevre duyarlılığınınve insani hak taleplerinin masumane isteğini aştığını ve ülkenin huzur, güvenve emniyete ihtiyacı olduğunun altını çzien Memiş sözlerini söyle sonlandırdı,"Bu süreci baltalamaya yönelik her türlü şiddet, iç ve dış mihrakların kötüemellerine alet olmaktır. Bu tür kirli odakların emellerine alet olmamak içinduyarlı davranmak hepimizin sorumluluğudur. Hükümeti de konuya daha duyarlıdavranmaya, olaylara aklıselimle yaklaşmaya, toplumu birbirine kenetleyecekadımlar atmaya davet ediyoruz." (SedatAslan - İLKHA)