Rusya'nın Avrupa'ya doğal gaz sevkiyatı Kuzey Akım'daki kapasitenin de düşürülmesiyle azalmaya devam ederken, Almanya'da, Rusya'dan gelen doğal gazın tamamen kesilmesi halinde ekonomide kaçınılmaz bir "resesyon" olacağı uyarısı yapılıyor.
Alman ekonomisi, doğal gaz krizinin yanı sıra enflasyon, faiz artışları, Covid-19 salgının ekonomi üzerindeki olumsuz etkisi, arz darboğazları ve Ukrayna savaşı gibi aynı anda birçok sorunla karşı karşıya bulunuyor.
Almanya'ya hayati bir tedarik sağlayan Baltık Denizi'nin altındaki Kuzey Akım 1 boru hattı ise onarımlarının Moskova'ya karşı uygulanan Batı yaptırımları sonucu engellenmesiyle sadece yüzde 40 kapasiteyle hizmet verebiliyor.
Avrupa’nın en büyük ekonomisine sahip olan ve Rusya’ya gazda en fazla bağımlı olan Almanya'da hükümet, kıtadaki "gaz krizinin" ortasında ülkenin 3 aşamalı Gaz Acil Durum Planı'nın 2'nci aşaması olan "uyarı" seviyesini etkinleştirdi.
Alman Hükümetinin "uyarı" seviyesini etkinleştirmesinde, 14 Haziran'dan bu yana Rusya'dan gaz arzının kesilmesi ve gaz piyasasındaki yüksek fiyat seviyesinin devam etmesi etkili oldu.
Almanya'nın Gaz Acil Durum Planı, erken uyarı, uyarı ve acil durum olmak üzere üç seviyeden oluşuyor ve aşamalara göre piyasada alınacak tedbirleri içeriyor.
Rusya'dan gelen doğal gazın kesintiye uğrama ihtimaline karşı Gaz Acil Durum Planı'nda erken uyarı seviyesi etkinleştirilirken, bir sonraki seviyenin etkinleştirilmesi halinde doğal gaz dağıtımında devlet kontrolü öngörülüyor.
Rusya'dan Almanya'ya daha fazla gaz gelmemesi durumunda Alman hükümetinin Gaz Acil Durum Planı'nın da en yüksek seviyeyi etkinleştirmek zorunda kalacağı belirtiliyor.
Bunun olması halinde Almanya'nın Enerji Piyasası Düzenleyici Kurumunun (Bundesnetzagentur-BNetzA) mevcut gaz hacimlerinin dağıtımını kontrol edeceği, bunun birçok şirketin gaz miktarında sıkıntı yaşamasına neden olabileceği ve üretimi durdurabileceği kaydediliyor.
Gazprom, Kuzey Akım boru hattına gaz tedarikinin 16 Haziran itibarıyla günlük 67 milyon metreküpe kadar sağlanabileceğini bildirmişti.
Söz konusu hatta gaz tedarikinin azalmasıyla Hollanda, Almanya ve Avusturya, gaz depolama tesislerini doldurma hedefiyle gaz tüketimini azaltmak için kömür santrallerinin yeniden devreye alınacağını açıklamıştı.
AB, Ukrayna'daki savaş öncesi gaz ihtiyacının yüzde 40'ını Rusya'dan karşılarken, Almanya, ihtiyacı olan doğal gazın yüzde 55'ini Rus şirketlerinden karşılıyordu. Savaş sonrası Almanya bu oranı yüzde 35'e kadar düşürmüştü.
Alman Sanayi Federasyonu (BDI), 21 Haziranda gerçekleştirilen Alman Sanayi Günü'nde, Almanya ekonomisine yönelik 2022 yılı büyüme tahminini Rusya-Ukrayna savaşı başlamadan önce duyurulan yüzde 3,5'ten yüzde 1,5'e düşürdü.
BDI'nin raporunda, BDI Başkanı Siegfried Russwurm, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Çifte kriz, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ve COVID-19 salgınının etkileri sanayi için sorunlara neden oluyor." ifadesini kullandı. Russwurm, gaz kesintisinin imalat sanayi üzerinde büyük olumsuz etkileri olacağını ve ekonomiyi kaçınılmaz olarak resesyona sokacağını kaydetti.
Almanya Merkez Bankası (Bundesbank) 4 Nisan'da, Rus enerjisine ambargo uygulanması durumunda dış talebin zayıflaması ve daha fazla belirsizliğe yol açmasıyla Alman ekonomisinin bu yıl yaklaşık yüzde 2 küçülebileceği uyarısında bulunmuştu.
Almanya'da nisan ayında yüzde 7,4 olan yıllık enflasyon, artan yakıt ve gıda fiyatlarıyla mayısta 7,9'a çıkarak, ilk petrol krizinin yaşandığı 1973-1974 kışından bu yana en yüksek orana ulaşmıştı.
Resesyon nedir ?
Resesyon, makroekonomide geleneksel olarak reel gayri safi yurt içi hasılanın iki veya daha fazla çeyrek yıllık periyotta arka arkaya negatif büyüme göstermesi durumudur. Ekonomide durgunluk olarak da adlandırılabilir. (İLKHA)