Doğruhaber

Hem Kur’an’ın hem de bütün sahih hadis ve tarih kaynaklarının haber verdikleri; Peygamberimiz (SAV)’in en büyük mucizelerinden birisi de İsra ve Miraç mucizesidir. Kur’an’daki ilgili ayetlerden ve sahih kaynaklardaki hadislerden ve rivayetlerden İsra ve Miraç mucizesinin nasıl gerçekleştiğini yeniden hatırlamaya çalışalım.

Kelime anlamı olarak “İsra” gece yürüyüşü, gece yolculuk etmek, “miraç” ise yükselmek, yükseğe çıkmak anlamlarına gelmektedir. İsrâ ve Mirac hadisesi, Efendimiz (SAV)’in peygamberliğinin on ikinci yılında, Mekke’de vuku bulmuştur.
Hadise özetle şöyle cereyan etmiştir: Receb ayının 27. gecesi Cenab-ı Hakk’ın daveti üzerine Cebrail Aleyhisselamın rehberliğinde Peygamber Efendimiz (SAV) Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya, oradan semaya, yüce âlemlere, ilâhî huzura yükselmiştir.

İsra ve Miraç mucizesinin nasıl gerçekleştiği Kur’an’da, İsra ve Necm surelerinde anlatılmıştır.

İlgili ayetler şöyledir:

“Bir gece, kendisine bazı delillerimizi gösterelim diye kulu Muhammedi, Mescid-i Haram’dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren O zatın şanı ne yücedir! Bütün eksikliklerden uzaktır O! Gerçekten her şeyi işiten, her şeyi gören O’dur.” (İsra / 1)

“O, ufkun en yukarısında idi. Sonra indi ve yaklaştı. Nihayet kendisine iki yay kadar, hatta daha da yakın oldu. Sonra da vahyolunacak şeyi Allah kuluna vahyetti. O’nun gördüğünü kalbi yalanlamadı. Şimdi O’nun gördüğü hakkında onunla mücadele mi edeceksiniz? And olsun ki O’nu bir kere daha hakiki suretinde gördü. Sidre-i Müntehâ’da gördü. Ki, onun yanında Me’vâ Cenneti vardır. O zaman Sidre’yi Allah’ın nuru kaplamıştı. Gözü ne şaştı, ne de başka bir şeye baktı. And olsun ki Rabbinin ayetlerinden en büyüklerini gördü.” (Necm / 7-18)