Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun (BDDK) konut teminatlı kredilerde kredi değer oranını tutar bazlı farklılaştıran kararını Bloomberg HT'ye değerlendiren Aşçıoğlu, gayrimenkul fiyatlarında bir değişiklik beklemediğini söyledi.
Halkın yüksek enflasyon ve artan dolar karşısında güvenli bir liman olarak gördüğü gayrimenkulü yatırım aracı olarak tercih ettiğini belirten Aşçıoğlu, "Bu kararlar sonrası, bankadan kredi alan birinin az ayda 50-60 bin lira bir ödeme yapması gerekir. Bu ödemeyi yapabilecek bir beyaz yakalı ya da çalışan bu gelirin en az üç katını kazanabilme ki krediyi alabilsin. 100 metrekarelik bir konutun fiyatı yaklaşık 3 milyon lira. Zaten önceden de konut kredisi de bu miktarın belli bir kısmına veriliyordu. Bugün de elinde en az 1 milyon lirası olan ve bu rakamları ödeyebilecek birileri yine parasını korumak için konut alacak. Özellikle elinde nakiti olanın parasını korumak için yöneldiği bir yatırım aracı olacak konut." ifadelerini kullandı.
Markalı konutların ödeme için kendi finans sistemini oluşturduğunu ve konut alıcısının yüzde 80 bu sistemi tercih ettiğini belirten Aşçıoğlu, inşaatta maliyetlerin yüzde 300'lere varan artışlar gördüğünü, bu nerenle fiyatlarda düşüş beklemediğini belirtti.
"Neye sınır konulursa ona talep patlar" diyen Aşçıoğlu, dolar arttığı için konutta da fiyatların arttığını, kiralarda da bir artış beklediğini aktardı.
İpotekli satışlarda yüzde 20 banka kredisinin yüzde 80 gayrimenkulcülerin geliştirdiği finansman modelleri ile satış yapıldığını ifade eden Aşçıoğlu, "Ülkede konut arzı yeterli değil. Yılda 600-700 bin konut üretilmesi gerekirken son iki yıldır 400 bin civarında kalındı. Bu rakamların en az 800 bin hatta 1 milyona ulaşması gerekir ki geçmiş yıllardaki açığı kapatalım. Hem bu nedenle hem de maliyetlerin enflasyon ve dolar artışıyla katlanması nedeniyle konut fiyatlarında bir yıllık süreçte yüzde 50 artış görüyorum." diye konuştu.