Türkiye ve Suudi Arabistan arasında ilişkiler 3 Ağustos 1929 tarihinde imzalanan "Muhadenet Muahedesi" (Dostluk Anlaşması) ile tesis edilmiştir. Anlaşma, 31 Mayıs 1930 tarih ve 1507 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2017 Şubat ayında Suudi Arabistan’a ziyaret gerçekleştirmiştir. Dışişleri Bakını Mevlüt Çavuşoğlu ile Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Cübeyr’in eş başkanlığında Türk-Suudi Koordinasyon Konseyi’nin Birinci Toplantısı 7-8 Şubat 2017 tarihlerinde Ankara’da düzenlenmiştir.
Türkiye’nin Suudi Arabistan’ı tanıması!
Türkiye'nin Suudi Arabistan'ı tanımasıyla iki ülke arasında 3 Ağustos 1929'da imzalanan Dostluk Anlaşması, 31 Mayıs 1930 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlandı.
Diplomatik ziyaretlerle güçlenen ikili ilişkiler doğrultusunda dönemin Suudi Arabistan Kralı Faysal bin Abdülaziz Al Suud, 1966'da Müslüman ülkelerin birliği çabaları doğrultusunda Türkiye'yi ziyaret etti.
Irak-İran Savaşı'nın yaşandığı döneme denk gelen 1984-1990 yılları arasında iki ülke ortak çıkarlar doğrultusunda yeni bir yakınlaşma sürecine girdi. Dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren de bu doğrultuda Suudi Arabistan'a ziyarette bulundu.
"Türkiye-Suudi Arabistan İş Konseyi"
Suudi Arabistan Ticaret ve Sanayi Odaları Konseyi arasında 11 Ekim 2003'te Cidde kentinde imzalanan anlaşmayla Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) çatısı altında "Türkiye-Suudi Arabistan İş Konseyi" kuruldu.
İki ülke arasındaki ticaret hacminin geliştirilmesinin yanı sıra turizm ve karşılıklı yatırım alanlarında da işbirliğinin ve ortak yatırımların artırılmasını hedefleyen Türkiye-Suudi Arabistan İş Konseyi, üçüncü ülkelerde de ticari iş birliğine gidilmesinin önünü açtı.
Dönemin Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdülaziz Al Suud, 8 Ağustos 2006'da Türkiye'ye 50'den fazla iş insanıyla geldi. Suudi Arabistan'dan Türkiye'ye kral düzeyinde 40 yıl aradan sonra gerçekleşen bu ziyaret sırasında turizm, ulaştırma, sağlık ve karşılıklı yatırımların teşviki alanında 6 ayrı anlaşma imzalandı.
Türkiye ile Suudi Arabistan, birçok alanda ekonomik iş birliğini güçlendirme hedefini yakalamak üzere Karma Ekonomik Komisyon (KEK) protokolü imzaladı. Son olarak 11. Dönem KEK Toplantısı 4-6 Kasım 2013 tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirildi.
İki ülke arasındaki ticaret hacmi!
Devlet gelirlerinin yüzde 90'ını petrolden elde eden Suudi Arabistan, Türkiye'ye petrol ve kimyasal ürünler ihraç ederken Türkiye'den de işlenmiş petrol ürünleri, elektrik panoları, inşaat demiri ve mobilyanın başını çektiği çeşitli ürünler ithal ediyor.
Türkiye İstatistik Kurumunun verilerine göre!
Türkiye İstatistik Kurumunun verilerine göre, Türkiye ile Suudi Arabistan arasında 2015 yılında 5,590 milyar dolara ulaşan ticaret hacmi, 2016 yılında 5,007 milyar dolar, 2017 yılında 4,845 milyar dolar, 2018 yılında 4,954 milyar dolar ve 2019 yılında da 5,107 milyar oldu.
Suudi Arabistan’dan Türkiye’ye gelen turist sayısı ise 2015’te 450 bin 674, 2016’da 476 bin 561, 2017’de 651 bin 170, 2018’de 747 bin 233 ve 2019 yılında da 564 bin 816 kişi olarak gerçekleşti.
İkili ilişkiler Erdoğan-Selman döneminde yeni bir ilerleme kaydetti!
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2014'te seçilmesinden aylar sonra, Ocak 2015'te Kral Selman bin Abdülaziz Al Suud'un yönetime gelmesiyle Türkiye-Suudi Arabistan ilişkileri yeni bir ilerleme kaydetti.
Erdoğan ve Selman liderliğinde ilişkileri hızla gelişen Türkiye ve Suudi Arabistan arasında 2015 yılında 3 zirve gerçekleşti. Mart 2015'te Suudi Arabistan'da gerçekleşen zirvenin ardından Kral Selman'ın ekim ayında Antalya'ya ziyareti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın aralık ayında Suudi Arabistan'a ziyaretiyle 3 zirve yapılmış oldu.
Kral Selman yönetiminin birinci yılında gerçekleşen zirveler, Türkiye ile Suudi Arabistan'ın "Stratejik İş Birliği Konseyi" kurulması için anlaşmasıyla sonuçlandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Kral Selman, 14 Nisan 2016'da da İstanbul'da Suudi-Türk Koordinasyon Konseyi'nin oluşturulmasına öncülük etti. Suudi-Türk Koordinasyon Konseyi'nin ilk toplantısı ise dışişleri bakanlarının katılımıyla 8 Şubat 2017'de Ankara'da yapıldı.
Askeri alanlardaki iş birliği arttı!
Türkiye-Suudi Arabistan arasında gelişen diplomatik ve ticari ilişkiler, askeri alanlara da olumlu yansıdı. İki ülke arasında 4 ortak askeri tatbikat gerçekleşti. Onlardan biri de Türkiye'nin ev sahipliğinde Haziran 2016'da gerçekleşen Uluslararası Işık-2016 Tatbikatına Azerbaycan, KKTC, Macaristan, Romanya'nın yanı sıra Suudi Arabistan da katıldı.
Katar krizi ve Kaşıkçı cinayetine rağmen ilişkiler devam etti!
Suudi Arabistan ve diğer bazı Arap ülkeleri ile Katar arasında Haziran 2017'de başlayan diplomatik kriz, Ekim 2021'e kadar sürdü. Bu dönemde Katar ile güçlü ilişkilerini koruyan Türkiye, Suudi Arabistan'la diplomatik ilişkilerini de muhafaza etti.
Ekim 2018'de Suudi Arabistan'ın İstanbul'daki Başkonsolosluk binasında gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesi sonrasında da Ankara, Riyad'la diplomatik kanalları açık tutmaya özen gösterdi.
Katar krizi sırasında Körfez İşbirliği Konseyi'nin (KİK), birliğini muhafaza etme çabalarına desteğiyle öne çıkan Türkiye, geçtiğimiz nisan ayında Kaşıkçı dosyasını Suudi Arabistan adli makamlarına devretti.
Cumhurbaşkanı’nın Cidde ziyareti!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da 28-29 Nisan'da Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz Al Suud'un daveti üzerine Cidde'ye giderek çeşitli temaslarda bulunmuştu.
Erdoğan ayrıca 10 Mayıs'ta Prens Bin Selman'la yaptığı telefon görüşmesinde de ikili ilişkileri ve bölgesel konuları ele almıştı.
Prens Selman’ın gelişini Cumhurbaşkanı duyurdu!
Prens Bin Selman'ın Ankara'ya yapacağı ziyareti geçtiğimiz cuma günü kamuoyuna duyuran Cumhurbaşkanı, "İnşallah biz de Külliye’de kendilerini kabul edeceğiz. Orada gerek ikili gerek heyetler arası görüşmelerimizi yapacağız ve bundan sonraki sürece yönelik Türkiye-Suudi Arabistan ilişkilerini inşallah çok daha ileri derecede, çok daha yüksek seviyede nerelere taşıyabiliriz, bunları değerlendirme fırsatını bulacağız." ifadelerini kullanmıştı.
Külliye’de ikili görüşme!
Erdoğan, Muhammed bin Selman'ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde resmi görenle karşıladı. İkili görüşme sonrası heyetler arası görüşmeye geçildi. Ardından iki lider birlikte akşam yemeğine geçti.
Görüşmelerin ardından yapılan yazılı açıklamada "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Veliaht Prens Muhammed bin Salman bin Abdülaziz Al Saud arasında resmi görüşmeler, iki ülke arasındaki mükemmel ilişkilerin derinliğini bünyesinde barındıran samimiyet ve kardeşlik ortamında gerçekleştirilmiştir" denildi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Suudi mevkidaşı Prens Faysal bin Ferhan El Suud'un imzasıyla yayımlanan açıklamada "siyasi, ekonomik, askeri, güvenlik ve kültürel ilişkiler dahil olmak üzere iki ülke arasındaki ikili ilişkilerde yeni bir işbirliği döneminin başlamasına yönelik ortak kararlılığın en güçlü şekilde vurgulandığı" kaydedildi.
Görüşme sonrası yapılan açıklamada yatırım dikkatleri çekiyor!
"Karşılıklı ticaretin geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesi imkanlarının, iki ülke arasındaki karşılıklı ticaretin kolaylaştırılmasını ve önündeki zorlukların üstesinden gelinmesi, yatırım fırsatlarının araştırılması ve çeşitli alanlarda somut ortaklıklara dönüştürülmesininin ele alındığı" vurgulanırken "Taraflar Suudi Arabistan'ın 2030 Vizyonu'nun yatırım, ticaret, turizm, kalkınma, sanayi, madencilik, inşaat projeleri, ulaşım-altyapı (müteahhitlik dahil), tarım, gıda güvenliği, sağlık, iletişim-bilgi teknolojisi alanları, medya ve spor alanlarında sunduğu fırsatları vurgulamışladır" denildi.
Suudi Arabistan’ın amacı!
Düşünce kuruluşu Gulf State Analytics'in CEO'su Giorgio Cafiero ise Veliaht Prens'in Türkiye'ye ziyaretinin "Küresel enerji piyasalarının kırılgan olduğu bir dönemde Suudi Arabistan, hem küresel hem bölgesel aktörlere 'kriz zamanı herkesin işbirliği içinde olması gereken bir ülke' olduğunu hatırlatmaya çalışıyor” diye açıklıyor.
Giorgio Cafiero: "Türkiye'yle yakınlaşmada ise birkaç faktör etkili: Körfez'in güvenlik garantörü olarak ABD'ye duyulan güvenin azalması ile Riyad ve diğer Körfez ülkelerinin Amerikan etkisi sonrası bir döneme hazırlanması bunların başında geliyor. Washington etkisinden daha uzak bu yeni dönemde Riyad, bölgedeki güçlerle buzları eritmek ve ilişkilerini geliştirmek istiyor" yorumunda bulundu.