Diyanet İşleri Başkanlığınca bu yıl düzenlenecek yaz Kur'an kurslarına başvurular bugün başlıyor. Her sene okulların tatil olduğu dönemde milyonlarca çocuk ve gencin Kur'an-ı Kerim başta olmak üzere İslam'ın temel esaslarını, ibadetleri ve Hz. Peygamber'in (s.a.v.) hayatını öğrendiği "Yaz Kur'an Kursları" bu yıl 27 Haziran'da başlayıp, 26 Ağustosta sona erecek. Kurslara katılacak çocukların dini yükümlülüklerini yerine getirebilmeleri için gerekli dua ve sureleri ezberlemeleri ve Kur'an-ı Kerim'i meali ile birlikte okuma alışkanlığı kazanmaları sağlanacak. Diyanet İşleri Başkanlığınca cami ve Kur'an kurslarında düzenlenen Yaz Kur'an Kursları'nda eğitim almak isteyen öğrenciler, bulundukları il veya ilçede açılan kursları https://dibbys.diyanet.gov.tr/EHYS/KurumDisi/AcilanYazKurslari.aspx web sitesinden öğrenebilecek.
KAYITLAR 20 HAZİRAN - 4 TEMMUZ ARASI
Kurslara başvurular ise öğrencinin kendisi veya velisi tarafından 20 Haziran - 4 Temmuz 2022 tarihleri arasında cami ve Kur'an kurslarına yapılacak. Yaz Kur'an Kursları'nda bu yıl ilk defa öğrencilerin yaş gruplarına göre öğretim programları hazırlandı. Bu kapsamda eğitimler üç farklı kategoride gerçekleştirilebilecek. Söz konusu kategoriler şu şekilde belirlendi: 4-6 yaş grubuna yönelik öğretim programı, 48-72 ay arasındaki çocuklar ve gençlere yönelik öğretim programı, 14-22 yaş arası gençlere yönelik öğretim programı. Belirlenen yaş gruplarında yeterli sayıda başvuru olmaması halinde ise öğreticiler karma eğitim yapabilecek.
YATILI YAZ KUR'AN KURSU EĞİTİMLERİ
Ayrıca Kovid-19 salgını sebebiyle iki yıldır yapılamayan "Yatılı Yaz Kur'an Kursu" eğitimleri de bu yıl yapılabilecek. Yatılı eğitim verme imkanı bulunan cami ve kurslarda eğitimler 18 Temmuz 2022 tarihinde başlayıp 12 Ağustos 2022 tarihinde sona erecek. Söz konusu kurslara 18 Temmuz 2022 tarihi itibarıyla 12 yaşını doldurmuş ve 18 yaşını tamamlamamış olanlar müracaat edebilecek. Yatılı kurslara başvurular 20 Haziran - 4 Temmuz 2022 tarihleri arasında müftülükler ve Kur'an kursları aracılığıyla yapılacak. Yatılı Yaz Kur'an Kursları programında; itikat, ibadet, siyer ve ahlak derslerinden oluşan dini bilgiler eğitimi ile Kur'an -ı Kerim eğitimi verilecek. Bunun yanı sıra öğrencilerin zihinsel, duygusal ve vicdani yönleri ile gündelik hayata yönelik kabiliyetlerinin gelişmesi bakımından sportif - gezi faaliyetleri, atölye ve kitap okuma etkinlikleri, film izleme ve değerlendirme çalışmaları da yer alacak.
YILDIZ: KUR'AN-I KERİM SEFERBERLİĞİ İLAN EDELİM
Yaz Kur'an Kurslarının çocukların eğitim için bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Namaz Gönüllüleri Platformu Sözcüsü Abdullah Yıldız, konuyla ilgili İLKHA muhabirine önemli değerlendirmelerde bulundu. Okulların tatile girmesiyle öğrencilerin bu dönemde okul olmadığı için ya sokağa çıkarak birtakım tehlikelerle karşı karşıya kalacağını ya da evde cep telefonlarıyla, bilgisayarla internet dünyasıyla muhatap olarak ve birtakım tehlikelerle karşı karşıya kalacaklarına değinen Yıldız, "Anneler, babalar, hocalar, büyükler; gelin bu yaz tatilini fırsata çevirelim. Çocuklarımıza Allah'ın kelamı olan Kur'an-ı Kerim'i gereği gibi öğretelim. (s.a.v.) hadis-i şerifini bilmeyen yoktur ama bir daha hatırlatalım; 'Sizin en hayırlınız Kur'an-ı Kerim'i öğrenen ve öğretendir.' buyuruluyor. Buradaki öğretmeyi, yüzünden okumayı öğretelim yeterli değildir. Talim etmek; Kur'an-ı Kerim'in ilmini de öğretmek demektir. Talimatlarını, ilkelerini, emirlerini, yasaklarını öğretmek demektir. Gençliğimizi, çocuklarımızı yetiştirememekten yakınıyoruz; alın size fırsat. Camilerimize gönderelim, hocalarımız bekliyor. Diyanet teşkilatı bu konuda hazırlıklarını yapmış durumdadır. Biz de katkı sağlayalım, hocalarımıza en azından çocuklara hediye konusunda bize bir şey düşer mi diyelim. Evimizde öğrendiklerini tekrar edelim, beraber öğrenelim, bir daha Kur'an-ı Kerim'i birlikte okuyalım." dedi.
"KUR'AN-I KERİM'İ ÖĞRENMEK VE ÖĞRETMEK DE BİR CİHADDIR"
Kur'an-ı Kerim'de, üç kavramın hakkının verilmesi zor olduğu için Allah'ın bu üç kavrama dikkat çektiğini belirten Yıldız; "Bu kavramlardan birisi 'takvanın hakkını vermek', yani takva çok geniş bir kavramdır. Allah'tan korkmak, Allah'a karşı sorumluluk bilinci taşımak, Allah'ın himayesine girerek her türlü kötülükten korunmak gibi anlamlara gelir. Takvayı kuşanmak zordur, o yüzden Rabbimiz takvanın hakkını vermekten bahseder. Bir diğeri 'cihad' konusudur. Cihad sadece elimize silah alarak yurdumuza, Müslümanlara, ümmete karşı bir tehlike olduğunda cepheye gitmekten ibaret değildir. Medya, fikir, ekonomik, psikolojik savaş vardır. Şu an en büyük savaşlardan biride medya üzerinden özellikle internet üzerinden yürütülüyor. Cihadın bütün boyutlarını dikkate alarak Kur'an-ı Kerim'i öğrenmek ve öğretmekte bir cihattır. Bir kavram daha geçer ki, 'tilavetin hakkını vermek' yani Kur'an-ı Kerim'i okumanın, anlamanın ve yaşamanın hakkını vermektir. Tilavet sadece yüzünden okumak demek değildir, anlamak ve yaşamaktır. Bu yaz dönemini değerlendirerek çocuklarımızın Allah'ın kitabı Kur'an-ı Kerim'i, Rabbimizle sohbet edercesine anlamalarını ve yaşamalarını sağlamak için çaba sarf edelim." diye belirtti.
"ZAMANIN KOALİSYON HÜKÜMETİ, '12 YAŞINDAKİ ÇOCUKLAR CAMİLERDE KUR'AN-I KERİM ÖĞRENEMEZ.' DEDİ"
Yaz dönemindeki fırsatları iyi değerlendirmek gerektiğine vurgu yaparak 2000'li yılların Türkiye'sinden bir anekdot paylaşan Yıldız, "Türkiye tarihinde bir zamanlar 10 yılda bir ihtilal olurdu o ihtilal dönemlerinin sonuncusu olan 28 Şubat döneminin devamında 2000'li yılların başında yaz dönemine girdiğimiz günler o zamanın koalisyon hükümeti, '12 yaşındaki çocuklar camilerde Kur'an-ı Kerim öğrenemez.' dedi. Bu durum yaz Kur'an Kurslarının kapatılması anlamına geliyordu. Feryat figanlar vardı, gazetelerde hakkımızı arayalım diye yazılar yazılıyordu, gösteriler yapılıyordu. Bende köşe yazımda '1 milyon Kur'an kursu' diye yazdım." dedi.
"CAMİLERDE KUR'AN KURSU AÇILMIYORSA BİZLER EVİMİZİ KUR'AN KURSUNA ÇEVİRELİM"
Yazmış olduğu '1 milyon Kur'an kursu' yazısını özet olarak geçen Yıldız şunları aktardı: "Haydi Türkiye, Kur'an-ı Kerim'i öğrenme ve öğretme seferberliğine gibi bir yazı yazdım. Bu yazıyı meğer bir kardeşimiz okumuş, benim 10 yıl sonra haberim oluyor. Malatya Kitap Fuarı'ndayım, bir imza kuyruğu oluştu arka sıralarda bir koltuk değneğine yaslanmış, ayakta zor durduğunu hissettiğim orta yaşlı bir kadıncağızdı. Hemen gençlere ‘bir yol verin de kardeşimiz zahmet çekmesin’ dedim, geldi. Geçmiş olsun kaza falan mı dedim, yok hocam doğuştan dedi. ‘Hocam bir hatıramı paylaşmak istiyorum’ dedi. ‘10 yıl önce bir yaz yazmıştınız, ben o yazıyı okudum ve hocam bana talimat verdi dedim. Ben bu işlerden biraz anlarım ama anneme de bakmak zorundayım, benim de sağlığım böyle. Buna rağmen evimi açtım ve 10 tane çocuk buldum. Bunlara eğittim, ilmihal bilgileri verdim, namaz kitabınızı hediye ettim. Her sene 10 öğrenciden şu an 100 tane öğrenci yetiştirdim. Hocam sevabın bir kısmı da sizindir dedi. Dondum kaldım, gözlerim doldu. Keşke Türkiye'de herkes senin duyarlılığında olsa, aciz bir kardeşimiz ayakta zor durabiliyor ama her sene 10 tane çocuk yetiştiriyor. Bu yaz dönemini inşallah Kuran'ı Kerim'i okuma, öğrenme, anlama ve yaşama seferberliği ilan edelim. Herkes işin ucundan tutsun."