İngiltere'de mahkeme, WikiLeaks'in kurucusu Julian Assange’ın ABD'ye iade edilmesine karar vermişti.

Dava, yüksek mahkemenin ABD makamları tarafından kendisine nasıl muamele edileceğine dair verilen güvenceler konusunda hiçbir yasal soru bulunmadığına karar vermesinin ardından geçen ay İçişleri Bakanlığı'na gönderildi.

İçişleri Bakanlığı'ndan iade talebine onay
İngiltere İçişleri Bakanı Priti Patel, Assange'ın ABD'ye iadesine onay verdi.

Patel, iadeye yeşil ışık yakmış olsa da Assange'ın hukuk ekibi tarafından karşı temyiz talebi bekleniyor.

Assange'ın ekibi itiraza hazırlanıyor
Guardian'ın haberine göre, itirazın, ifade özgürlüğü hakkı ve iade talebinin siyasi amaçlı olup olmadığı gibi gerekçelere dayanmasının muhtemel olduğu belirtiliyor.

Bakan Patel, ABD'nin iade talebinin, onu idam etmeme sözü de dahil olmak üzere, kalan yasal noktaları karşılayıp karşılamadığını değerlendirdi.

14 günlük temyiz hakkı
Bir İçişleri Bakanlığı sözcüsü, "İade talepleri, ancak yargıç davanın çeşitli yönlerini değerlendirdikten sonra devam edebileceğine karar verdiğinde içişleri bakanına gönderilir.

17 Haziran'da, hem sulh mahkemesi hem de yüksek mahkeme tarafından yapılan değerlendirmenin ardından, Julian Assange'ın ABD'ye iadesine karar verildi. Assange, 14 günlük temyiz hakkını saklı tutuyor.

Bu davada, Birleşik Krallık mahkemeleri, Assange'ın iade edilmesinin baskıcı, adaletsiz veya sürecin kötüye kullanılması anlamına geleceğine dair bir sonuca varmadı." dedi.

175 yılla yargılanabilir
Nisan 2019'dan bu yana İngiltere'de tutuklu bulunan Avustralya doğumlu Assange'ın ABD'ye iade edilmesi durumunda 175 yıl hapisle yargılanabileceği belirtiliyor.

Özellikle Amerikan ordusunun Irak ve Afganistan'da "savaş suçu" olabilecek eylemlerine ilişkin binlerce gizli belge yayımlamakla suçlanan Assange'ı Washington casusluktan yargılamak istiyor.

Assange destekçileri ise davanın basın özgürlüğüne ciddi bir saldırı olduğunu belirtiyor.

Assange'ın dava süreci
Assange'ın kurduğu WikiLeaks, 2010'da, aralarında ABD'nin Irak ve Afganistan'da işlediği suçları da delillendiren çok sayıda gizli belgeyi yayımlamıştı.

ABD'nin casuslukla suçladığı ve iadesini istediği Assange, hakkında tecavüz ve cinsel taciz suçlamalarıyla açılan davalar için İsveç'e iadesi gündemdeyken, Haziran 2012'de Ekvador'un Londra Büyükelçiliği'ne sığınmıştı.

Assange, Ekvador'un Londra Büyükelçiliğinden 11 Nisan 2019'da çıkarılarak gözaltına alınmış ve "kefaletle serbest bırakılma şartlarını ihlal etmekten" tutuklanarak Londra'daki Belmarsh Hapishanesi'ne konulmuştu.

ABD'nin taahhüdü: Hapis cezasını ülkesinde çekebilir
AA'da yer alan bilgilere göre, mahkeme, Assange'ı bu suçtan 50 hafta hapse mahkum etmişti. 50 haftalık cezasını dolduran Assange'ın iade talebi çerçevesinde tutuklu kalmasına karar verilmişti.

Duruşmaların ardından 4 Ocak 2021'de Assange'ın intihar riskinin yüksek olduğu ve ABD hapishanesinde özel idari önlemlere tabi tutulacağı, özellikle de istihbarat topluluğunun kendisine düşman olması nedeniyle "gerçek bir risk altında" olduğu gerekçesiyle ABD'nin iade talebi reddedilmişti. ABD ise karara itiraz etmişti.

ABD, temyizi kazanabilmek için WikiLeaks kurucusunun yüksek güvenlikli hapishanelerde tutulmayacağı ve hapis cezasını ülkesi Avustralya'da çekebileceği taahhüdünde bulunmuştu.

Can güvenliği vurgusu
Savunma ekibi ise CIA'in, Assange'ı Ekvador'un Londra Büyükelçiliği'nde saklandığı sırada kaçırma ve öldürme planı yaptığına ilişkin haberleri dayanak göstererek can güvenliğine vurgu yapmıştı.

10 Aralık 2021'de Yüksek Mahkeme, verilen teminatları yeterli bularak alt mahkemenin kararını bozmuş ve Assange'ın ABD'ye iade edilebileceğine hükmetmişti.​​​​​​​