Coronavirus salgınından dolayı eğitime 2 yıllık bir ara verildiğini hatırlatan Uca, okulların yeniden açılmasının sağlık açısından olumsuz bir durum oluşturmadığını, çocukların derslerinden, eğitim ortamlarından, öğretmenlerinden çok uzak kaldığını ve özlem duyduklarını söyledi.

“Çocuklar dinlenebildikleri kadar dinlensinler, ancak gelecek yıl için de hazırlık yapsınlar”

Bu yılki eğitim öğretim yılının yarın sona ereceğini hatırlatan Uca, öğrencilerin uzun bir süreçten sonra dinlenme fırsatı bulacaklarını, bunun da onların en doğal hakları olduğunu söyledi.

Velilere önerilerde bulunan Uca, şunları söyledi:

Çocukların eğitim öğretim süreçlerinin bitmesi ile beraber tekrar onları bir bilgi noktasında ya da kitap okuma anlamında çok sıkmanın bir anlamı yok. Çocuklar dilenebildikleri kadar dinlensinler. Kendilerine zaman ayırsınlar. Ancak hem gelecek eğitim öğretim yılına hazır olmak anlamında hem de bu yılki eğitim öğretim döneminde almış oldukları bilgileri unutmamaları açısından, mutlaka kendilerini yetiştirsinler. Kitaptan asla uzak durmasınlar. Eğitim öğretim sürecinde olduğu gibi çok yoğun şekilde değil de kendilerine ayırdıkları sürecin dışında mutlaka kitap okuma, tekrar etme, test çözme gibi etkinlikleri de göz ardı etmesinler. Çocuklarımız dinlenebildikleri kadar dinlenecekler, bunun ötesinde de okuyabildikleri kadar okuyacaklar ve ders çalışabildikleri kadar da ders çalışsınlar. Bu nokta çok önemlidir. Bu çocuklara dışarıda vakit geçirecekleri alanlar da oluşturmak lazım. Bu görev de yine velilerimize düşüyor. Veliler, kendi ihtiyaçlarını da karşılayacak şekilde, dışarıda yapacakları bir gezi olur, bir program olur, il dışına çıkma gibi bir durum olur. Bu gibi etkinlikler de yapılabilir. Çocukların bu tür etkinliklere ciddi anlamda ihtiyaçları var.”

“Karnesi kırık olan öğrencilerimizin umutlarını kırmayalım”

Bütün anne babaların çocuklarının başarılı olmasını istediğini, karnelerinin çok yüksek not seviyesinde olmasını isteğini ifade eden Uca, ama bütün öğrencilerin başarılı olmasının beklenemeyeceğini dile getirerek, bunun doğaya aykırı olduğunu ifade etti

Karnesinde düşük not olan öğrencilerin elbette olabileceğini belirten Uca, “Biz bu öğrencilerimizi teskin edeceğiz. Umutlarını kırmayacağız. Onların moral ve motivasyonunu zarara uğratacak herhangi bir eylem içinde bulunmamalıyız. Çünkü çocukluk ve gençlik dönemi sürekli değişkenlik gösteren süreçlerdir. Çocuğun hal hareketleri, eğitime bakışı bu yıl çok düşük olabilir ama önümüzdeki yıl düşük olmayabilir. Çocuk ergenlik döneminde bir buhran yaşamış olabilir. Bir arkadaşından dolayı ya da evde yaşanmış bir olaydan dolayı eğitim öğretime soğuk kalmış olabilir. Bunu çok fazla önemsememek gerekiyor ama kulak arkası da etmemek lazım. Bu sıkıntının üstüne gidip araştırmak gerekiyor.” dedi.

“Öğretmenlerimiz de tatili çok iyi değerlendirmeli, eksiklilerini gidermelidir”      

Öğretmenler için de 2 aylık bir tatil süreci olacağını hatırlatan Uca, “Öğretmen arkadaşlarımız da tatil yapma dışında onların da yine okuma anlamında kendilerini yetiştirmelerini öneriyoruz. Öğretmenlik mesleği sürekli kendini geliştirmeyi ve yenilenmeyi gerektiren bir meslek olduğu için bu anlamda da arkadaşlarımızın kendilerini geliştireceklerini, yenileyeceklerini, 2 ay boyunca sadece dinlenmeyeceklerini düşünüyorum. Yüksek lisans yapmamış arkadaşlarımızın yüksek lisans yapmaları noktasında mutlaka bir girişimleri olsun. Ağustos ayında üniversitelerimiz bu anlamda kabul alacaklar. Yüksek lisans insanı ciddi anlamda geliştiriyor. Mesleki anlamada geliştiriyor. Bireysel anlamda da farklı bilgiler veriyor. Dolayısıyla bu anlamda da arkadaşlarımızın geri durmayacağını düşünüyorum. Uzman ve başöğretmenlik sürecinin de başlaması ile birlikte yüksek lisansa ciddi anlamda ihtiyaç duyulacaktır.” şeklinde konuştu. (İLKHA)