HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu, esnaf ziyaretinin ardından Mazlum Konağı'nda STK ve kanaat önderleriyle akşam yemeğinde bir araya geldi.
Burada basın açıklamasını yapan Yapıcıoğlu, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Memleketin her bir köşesini gezerek vatandaşların sorunlarını birinci ağızdan dinlemek istediklerini söyleyen Yapıcıoğlu, "Bugün de Erzincan'da bunu yapmaya çalıştık. Vatandaşın gündeminde birinci sırada ekonomik sıkıntılar var. Ekonomik sıkıntılar üst başlığı altında bazen işsizlik, bazen enflasyon, bazen de kiralar öne çıkıyor ama neticede bunların hepsini ekonomi üst başlığı altında toplamak mümkündür. Özellikle küçük esnaf sıkıntılar yaşıyor. Esnaflardan biri, 'bayramdan sonra bitiğiz' sözü gerçekten iz bıraktı. Mutlaka buna acil bir çözüm bulmak gerekiyor. Fiyat artışlarının durdurulması çok mümkün olmayacak belki, enflasyon hız kesecek mevsim etkisi ile özellikle sebze ve meyve fiyatlarından dolayı fakat üretici enflasyonunun daha yüksek gerçeğini göz önünde bulundurduğumuzda bir müddet daha fiyatların yükselmesini herkes bekliyor. Bu işin uzmanları bunu çok dile getirmeseler de görünen odur." dedi.
Sabit gelirlilerin alım gücü yükseltilmeli
Asgari ücretin tanımının değiştirilmesi ve artırılması gerektiğini belirten Yapıcıoğlu, "Eğer fiyatlar durdurulamıyorsa vatandaşın, başta sabit gelirliler olmak üzere alım gücünün yükselebilmesi için mutlaka gelir seviyesinin yükseltilmesi gerekiyor. Haziran ayını ortaladık, temmuz ayında emekli maaşlarına bir zam gelecek. Yeni maaşlar hesaplanırken mutlaka bu alım gücünün ciddi oranda düşmüş olması hesaba katılmalıdır. Birde asgari ücret ile ilgili tartışma vardı malumunuz. Asgari ücret yılda bir kurul toplanıyor ve yeni ücreti belirliyor. Asgari ücret her tespit edildiğinde sıklıkla dile getirdiğimiz ara dönemlerde dahil, hep bir hususun altını çiziyoruz, asgari ücret sadece işçinin asgari ihtiyaçlarına yetecek ücret olarak tarif edildiği için maalesef tarifin içerisinde ailesi bulunmadığı için bugün asgari ücret açlık sınırının bile altında. Bizim Hükümete ve ilgililere çağrımız şudur; meclisteki bütün partiler bir araya gelerek şunu sağlayabilirler 'asgari ücretin tanımında mutlaka bir değişiklik yapılmalıdır ve asgari ücret işçinin bakmakla yükümlü olduğu ailesi de dahil edilmelidir. Ve yıl sonu beklenmeden, alım gücü iyice gerilemiş olan vatandaşın feryadı duyulmalı ve yeniden düzenlenmeli, insani bir hayat sürdürecek bir seviyeye çıkartılmalıdır." ifadelerini kullandı.
Yapıcıoğlu, kentte yaşanan sel felaketi nedeniyle geçmiş olsun dilleklerini ileterek, can kaybının olmamasının sevindirici olduğunu hasarın ise bir an önce telafi edilmesi gerektiğini ifade etti.
"81 vilayetimizin tamamında seçime hazırız"
Açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Yapıcıoğlu, HÜDA PAR olarak seçime hazır olduklarını söyledi.
"Şu anda seçimler zamanında yapılacak gibi görülüyor, vatandaş da önüne sandığın gelmesini bekliyor." diyen Yapıcıoğlu, "Biz HÜDA PAR olarak sadece Erzincan'da değil 81 vilayetimizin tamamında seçime hazırız. Biz seçim odaklı çalışan bir parti değiliz, seçimler yakın olduğu zamanlarda sahaya inip daha sonra kabuğuna çekilen bir siyasi kadro değiliz. Sürekli vatandaşın içerisindeyiz, milletin arasında dolaşıyoruz vatandaşın sorunlarını dinleyip kendi çözüm önerilerimizi onlara aktarmaya çalışıyoruz. Biz hazırız, önümüzdeki pazar seçim olsa HÜDA PAR şimdiden hazırdır." ifadelerini kullandı.
"İnsanımızın önemli sıkıntılarından bir de işsizliktir"
Eğitim planlamasından dolayı üniversite mezunlarının kendi branşlarında iş bulamadığını söyleyen Yapıcıoğlu, "Maalesef memleketimizin, insanımızın önemli sıkıntılarından bir tanesi işsizlik, özellikle üniversite mezunu işsizlerimizin sayısında son dönemde ciddi artışlar var. Bunun sebeplerden bir tanesi eğitimimizin çok planlı olmaması hangi alanda ne kadar elemana ihtiyaç varsa ona göre bölümler açılmalıdır. Bazı branşlarda ihtiyacın çok çok üzerinde öğrenci mezun ediliyor ve bunlar da kendi branşlarında iş bulamıyorlar. Kendi eğitim aldıkları alanla ilgili istihdam olmayınca da vasıfsız işlerde çalışmak zorunda kalıyorlar ya da o işleri beğenmedikleri, çalışmak istemedikleri için işsiz kalıyorlar. Bunun önüne geçmek için her şeyden önce eğitimin planlanması lazım." şeklinde konuştu.
"Kapitalist sistemde insanlar risk almadan para kazanmanın yolunu tercih ediyorlar"
Üretim ile istihdam alanları oluşturulması gerektiğine dikkat çeken Yapıcıoğlu, "Yatırıma yetecek bir kaynak ayrılması lazım ki maalesef ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik dar boğaz buna çok imkân vermiyor. Belki borcun yüksekliğinden dolayı faize çok ciddi paralar ayrılıyor ama yatırıma yeterince kaynak aktarılamadığı için yeni iş imkânları oluşturulamıyor. Bu aslında kapitalist sistemin özü ile alakalı bir şey. Kapitalist sistemin olduğu yerde insanlar risk almadan para kazanmanın yolunu tercih ediyorlar. Ülkemizde de şu geçtiğimiz günlerde bankaların ilk çeyrek yani ilk 3 aylık dönem kârları açıklandı, önceki yılın ilk 3 ayına göre çok ciddi artışlar var. Bazı kamu bankaları bile yüzde 600'lere varan kar artışları yaptılar. Bu bir şeyi gösteriyor, kriz dönemlerinde bile paradan para kazananlar yani faizden para kazananlar kendi kazançlarını katlayabiliyorlar. Bu kadar risksiz ve bir şey üretmeden para kazanmak bu kadar cazip hale gelirse insanlar yatırım yapmazlar, yatırım yapmayınca da yeni iş imkânları oluşmuyor. İnşallah eğer yönetim bizde olursa biz paraların, paradan para kazanmak yerine üretim ve yeni istihdam alanları oluşturmak sureti ile yatırıma dönüşmesi konusunda gerekli tedbirleri alıp gençlerimizin daha büyük oranda istihdamına imkân sağlamayı hedefliyoruz." dedi.
"İlkelerimize uygun bir ittifak olursa yer alabiliriz"
Parti olarak hiçbir işlerini istişaresiz yapmadıklarını vurgulayan Yapıcıoğlu, "Şu andaki mevcut sistem dolayısıyla hem Cumhurbaşkanlığı seçimi hem de parlamento seçimi aynı gün yapılacak. Eğer zamanında yapılırsa ki şu an ki görüntü odur, seçimlere daha bir yıl var. Biz bu konuda henüz aday belirleme, aday çıkarıp çıkarmama konusunda kurumsal olarak bir karar almış değiliz. Aday çıkarabiliriz ama mevcut adaylardan birisini destekleme gibi bir karar çıkarsa partinin yetkili organlarından onu da uygularız. Partinin genel başkanı olabilirim ama biz parti olarak hiçbir işi istişaresiz yapmayız. Hiçbir zaman ben tek başıma bir karar almaşım, bundan sonra da almayı düşünmüyorum. An itibari ile mevcut ittifaklardan herhangi birisi ile varmış olduğumuz bir anlaşma veya vermiş olduğumuz bir yoktur. Şu anda herhangi bir ittifakın içerisinde değiliz, fakat mevcut sistem partileri ittifaka adeta zorluyor. İki nedenden dolayı biri Cumhurbaşkanı Hükümet sistemi dolayısıyla. Cumhurbaşkanı olacak kişinin geçerli oylardan yarısından fazlasını alması gerekiyor. Öte taraftan yüzde 10'luk seçim barajı var eğer bugün seçim olsa bu baraj yüzde 7'ye indirildi. Seçim kanunu ile bu değişikliğin üzerinden bir yıl geçtikten sonra bu seçim yapılırsa seçim barajı yüzde 7 olarak uygulanacak. Bu da seçime katılma yeterliliği olan partilerin sayısı göz önünde bulundurulduğunda matematiksel olarak pek çok partinin eğer ittifak yapmazsa baraj altında kalması demektir. Bu nedenle de siyasi partiler zorlanıyor ittifaklara, bundan dolayı da bizde bir ittifak içerisinde yer alabiliriz ama bizim ilkelerimize uygun bir ittifak olursa yer alabiliriz. Ne pahasına olursa olsun her şart altında mutlaka biz bir ittifak içerisinde yer alacağız gibi bir duruşumuz, düşüncemiz yoktur." şeklinde konuştu. (İLKHA)