Bakan Çavuşoğlu, Bingöl Üniversitesi Recep Tayip Erdoğan kongre merkezinde "Girişimci ve insani Türk Dış Politikası" konulu konferansta konuştu.

Konferansın açılış ve selamlama konuşmasını Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak yaptı. Daha sonra programda Bingöl Milletvekillerinden Dr. Cevdet Yılmaz ve Feyzi Berdibek, Bingöl Valisi Kadir Ekinci ve Bingöl Belediye Başkanı Erdal Arıkan’da teşekkür ve selamlama konuşmaları yaptılar.

Konferansta dış politika hakkında önemli açıklamalarda bulunan Çavuşoğlu Türkiye’nin küresel bir aktör olduğu altını çizdi.

Çavuşoğlu konuşmasında; "Günlük hayatımızda tabi ki ekonomi var, fiyat artışı var, esnaf, iş, güç bunlar elbette hepimiz için günlük hayatımız öncelikli. Ama her bir Bingöllünün dış politikayı bu kadar detaylı takip ettiğini bilmiyordum. Siyaset üstü millî politikadır. Milletimizin, devletimizin çıkarları için çalışıyoruz." dedi.

Atılan her adımda tarihten ilham alınması gerektiğini belirten Çavuşoğlu; "Attığımız her adımda tarihimizden, medeniyetimizden, ilham alalım. İşte Medeniyetimizden ilham aldığımız şehirlerimizden bir tanesi de Bingöl’dür. Şöyle coğrafyamıza bakın, üç ana kıtanın tam merkezindeyiz. Karadeniz ülkesiyiz, balkan ülkesiyiz, Ortadoğu ülkesiyiz, Akdeniz ülkesiyiz, Kafkasya, aynı şekilde Afrika’ya kadar uzanan iç kesilmeden tam merkezdeyiz. Dolayısıyla böyle bir merkezde çok güçlü olmamız gerekiyor." dedi.

"Dünyadaki çatışma ve krizlerin yüzde 60'ı bizim coğrafyada"

Ülkenin jeopolitik ve stratejik konumuna vurgu yapan Çavuşoğlu, Türkiye’nin zor bir coğrafyada olduğunun altını çizerek; "Şöyle bir baktığımız zaman etrafımıza, dünyadaki çatışmaların, krizlerin yüzde 60'ı bizim coğrafyada. Doğrudan bizi ilgilendiren çatışmalar. Tüm bu zorluklara rağmen, hatta bu zorlukların bize öğrettikleriyle birlikte Türkiye bölgesel gücünün arttıran bir ülke oldu, küresel bir aktör haline geldi. İlgilenmemiz gereken meseleler hem çok hem de büyük. İşte ona göre bunları iyi değerlendirip dış politikalarımızı belirlememiz gerekiyor." dedi.

"Biz ayrım yapmadan tüm ülkelere eşit mesafede yaklaşıyoruz"

Dış politikanın yoğunluğu ve ziyaret trafiği hakkında bilgi veren Çavuşoğlu, "Dış politikamız gerekten çok yoğun. Gündemi her geçen gün yoğunlaşan bir alan. Önce Sırbistan’a gidecez, arkasından Makedonya’ya ve oradan Hırvatistan’a oradan gönül coğrafyalarımızdan Bosna Hersek’e geçeceğiz ve arkasından da Kosova’ya gidip pazar günü döneceğiz. Ukrayna savaşı var diye buraları ihmal edemeyiz. Buralarda da Türkiye’den beklenti var, çünkü kırılganlık var. Çünkü buralarda tedirginlik var, gerginlik var. Ve bu gerginliklerin azaltılmasında herkesin gözü Türkiye’de. Sırpların gözü de Türkiye’de. Biz ayrım yapmadan tüm ülkelere eşit mesafede yaklaşıyoruz. Sorunları çözmek ve adalet için çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

"Yeni uyanan ülkeler var, Afrika uyanıyor"

Çavuşoğlu, "Krizlerle mücadelede bu iş birliğini yaparken krizler de fırsatları beraberinde önümüze sürüyor. Elbette dünyanın bu olumsuz gelişmelerinin yanında dünyanın değişirken, teknolojiden tutun da ekonomide de çok değişik fırsatlar çıkıyor. Yeni uyanan ülkeler var. Afrika uyanıyor, Latin Amerika büyük bir potansiyel, yeniden Asya dedik, neden yeniden Asya dedik, bizim köklerimiz orda. Ama ekonominin merkezi Asya’ya kayıyor. Dolayısıyla buralara tekrar dönmemiz lazım. Yeniden Asya, Afrika açılımı, Afrika ortaklığı, Latin Amerika açılımı, tüm bu fırsatları değerlendirebilmek için buralarda var olabilmek için uyumlu bir şekilde tüm aktörlerle beraber hareke etmemiz gerektiğinin bilincindeyiz." şeklinde konuştu.

"Ukrayna’daki savaşın uzamasını isteyenler var"

"Küresel salgın bitti Ukrayna savaşı başladı. Hem gıdada hem enerjide ciddi krizler var. Krizler sadece bölgelerinde değil, binlerce kilometrelerde de etkilerini gösteriyor." diyen Çavuşoğlu daha sonra şöyle konuştu:

Mesela Ukrayna krizi Afrika’da açlığa, Avrupa’da göç krizine, Latin Amerika’da ise üretim krizine yol açıyor. Latin Amerika’da nasıl üretim krizine yol açar diye sorabilirsiniz, ama üretim yapan bu ülkeler gübrelerinin büyük bir bölümünü Ukrayna ve Rusya’dan ithal ediyordu, şu anda edemiyor. Ukrayna’daki savaşın uzamasını isteyenler var. 'Neden savaşın uzamasını istiyorsunuz?' diye soruyoruz; 'Rusya’nın zayıflaması lazım, Rusya’ya bedel ödettirmemiz lazım' diyor. Rusya’nın yaptığı doğru mu? Yanlış. Biz doğruya doğru, yanlışa yanlış diyoruz.

"Barışın tesisi için en büyük çabayı Türkiye göstermiştir"

Ukrayna Rusya arasındaki barış görüşmelerindeki arabuluculuk görevlerine değinen Çavuşoğlu; "Barışın tesisi için en çok çaba gösteren ve en objektif çaba gösteren ülke Türkiye. Cumhurbaşkanın liderliğinde Antalya’da bir araya getirdik. Bizden başka bir araya getirebilen bir ülke oldu mu? Diğer taraftan İstanbul’da da bir araya getirdik orada zaten çok yakınlaştılar ondan sonra savaşın uzayıp devam etmesi için bazı güçler devreye girdi. Diğer taraftan bahsettiğim gıda krizinde de en önemli rolü biz oynuyoruz. Bu amaçla hem birleşmiş milletlerle, hem Rusya ile hem de Ukrayna ile yakın temas içindeyiz. Ve birleşmiş milletler bu krizin aşılmasında en önemli ortak olarak Türkiye Cumhuriyetini görüyor, bizleri görüyor. Bunun bir anlamı var, beklenti yüksek. Beklenti sadece mazlumlardan gelmiyor." dedi.

Program soru cevap faslı ve plaket takdimi ile sona erdi.

(İLKHA)