Abdullah Gül; ''Son salgın 6 milyon insanı dünyada kırdı geçirdi, daha bilinmeyen büyük rakamlar var. Gıda güvenliği dediğimiz mesele çok önemli bir konu. Açlıkla uğraşan, açlığın pençesine düşen milyonlarca insan var. BM Genel Sekreteri geçen hafta 250 milyon insanın açlık sınırında olduğunu ve bu insanların her gün ne yiyeceğini düşündüğünü bütün dünyaya deklare etti. Böyle bir durumda, niçin o zaman savaşlar olsun? Savaş gerçekten bir şaka değil. Savaş arkasında binlerce, yüzbinlerce yetimi bırakan, aileleri perişan eden bir şey. Bütün savaşlar kendi yüküyle birlikte geliyor. Bu durumun altından kalkmak da çok zor oluyor. Devleti idare edenler, siyasetçiler olarak şunu hepimiz çok iyi biliriz ki; savaşı başlatmak kolay ama bitirmek çok zordur. Hele bir çıkış stratejisi yokken öngörüsüz, hamaset, heyecan ve çeşitli ihtiraslarla bir savaş açıyorsanız, ondan sonra onu bitirmek çok zordur.'' ifadelerini kullandı. 

“Kimin evinin içi düzenliyse o ailede mutluluk ve huzur vardır, barış vardır.” diyen Gül, “Kimin evinin içi dağınıksa o evde çatışmalar, çok ileri giden adaletsizlikler, huzursuzluklar ve kavgalar olur. Bunların boyutu azdan yukarı doğru çıkabilir. Bunlar varsa tabii ki neticede kavgalar oluyor. Onun için ülkelerin içi açısından düşündüğümüzde bütün bu ilkelerin hepsi aslında evrensel ilkelerdir Bunları ülkelerimizde, üye ülkelerde, başka ülkelerde gerçekleştirdiğimizde o zaman bütün enerji insanların mutluluğu ve müreffeh bir hayat yaşamaları için harcanacak. Onun için esas olan şey bütün enerjiyi toplayıp kalkınmaya vermek gerekiyor” dedi.