Birlikte daha güçlü olunduğunu vurgulayan Muş, "Tarihsel ve kültürel bağlarımız bizleri birbirimize yakınlaştırıyor, birlikte çalışmamızı kolaylaştırıyor. Bugün gerçekleştirdiğimiz etkinliğin ekonomik ve ticari ilişkilerimizin daha da güçlendirilmesine katkı sağlayacağına eminim" dedi.
Muş, 2021 yılı genelinde Türkiye ekonomisinin yüzde 11 büyürken, son 10 yılın en güçlü büyüme hızının yakalandığını hatırlattı.
Bu güçlü performansla Türkiye'nin 2021 yılında G20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülke olduğunu aktaran Muş, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Burada bir konuya özellikle dikkati çekmek istiyorum. 2021'de ortaya koyduğumuz bu güçlü ekonomik büyümenin lokomotifi ihracat olmuştur, uluslararası ticaret olmuştur. Dolayısıyla bu program ve bunun gibi programlara destek olacağımızı ifade etmeliyim. Türkiye, 2021'de 225 milyar dolarlık rekor seviyede ihracat gerçekleştirmiş ve yaklaşık 500 milyar dolarlık dış ticaret hacmine ulaşmıştır. Bu yıl 250 milyar dolarlık hedefi yakalayacağımızı ve dış ticaretimizin de 600 milyar dolara çıkmasını beklemekteyiz. 2022 yılı Ocak-Mayıs dönemine baktığımızda ihracat performansımız güçlü şekilde devam etmekte ve geçen yılın aynı dönemine göre ihracatı yüzde 20,4 oranında arttırarak 102,5 milyar dolar seviyelerine ulaşmış bulunuyoruz. Tüm bu veriler ışığında, Türkiye'nin ekonomik büyümesinde ve dış ticaretinde pandemi etkilerinin geride bırakıldığını rahat bir şekilde ifade edebiliriz."
2021 yılında Arap ülkeleri ile ticaret hacminin bir önceki yıla göre yüzde 14.2'lik artışla 67.4 milyar dolara ulaştığını belirten Muş, dünyanın birçok coğrafyasında başarılı işlere imza atan Türkiyeli müteahhitlerinin, tüm dünyada bugüne kadar yaklaşık 458 milyar dolar değerinde 11 binin üzerinde proje üstlendiğini hatırlattı.
Muş, Arap ülkelerinde ise bu rakamın 167.6 milyar dolar değerinde yaklaşık 3 bin 500 proje olarak kayıtlarda yer aldığını aktardı.
Türkiyeli müteahhitlerin yurt dışında üstlendiği projelerin yüzde 30'unun Arap ülkelerinde olduğuna işaret eden Muş, "Türk müteahhitlerinin Arap ülkelerinin kalkınmasına önemli katkı sağladığını bu rakamlar ifade ediyor. Buralarda birçok altyapı, üst yapı, sanayi tesisi, liman, enerji santralleri gibi yatırımların olduğunu görüyoruz" ifadelerini kullandı.
Türkiye olarak Arap ülkeleriyle olan ekonomik ilişkilerde ortak çıkar, ortak fayda ilkesi ile hareket edildiğini aktaran Muş, sözlerini şöyle tamamladı:
"Türkiye ile Arap ülkeleri arasında ticari ve ekonomik ilişkilerin daha da güçlendirilmesi halkların yararına olacaktır. Bu minvalde, karşılıklı ticaretin ve yatırımların teşvik edilmesi ve üçüncü ülkelerde ortak projeler geliştirilmesi konularında iş birliğimizin artırılması büyük önem taşımaktadır. Bizler hükümetler olarak kurduğumuz ilişkilerle uygun bir iş birliği zemini hazırlamayı ve olası engelleri ortadan kaldırmayı hedefliyoruz. Bu diyalogun geliştirilmesinde elbette sahadaki iş insanlarının gayretleri çok önemlidir.''