Eski Genç Parti lideri Cem Uzan‘ın son çıkışları dikkat çekti. Hakkında çok sayıda dava olan ve mal varlıklarına el konulan Uzan yıllardır yurtdışında yaşıyor. Son mesajlarında ise basın sektörüne yeniden döneceğini, 2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanı adayı olacağını hatta “Cumhurbaşkanı olacağını” söyleyen Uzan’la ilgili Sabah yazarı Dilek Güngör‘den yeni iddialar geldi. Uzan hakkında aldığını iddia ettiği “istihbaratı” köşesine taşıyan Güngör, Uzan’ın TMSF’nin varlık satış ihalelerine katılan Suzan Sabancı, Ferit Şahenk, Nihat Özdemir ve Ahmet Nazif Zorlu gibi 52 isme Paris’te dava açtığını öne sürdü. İddiaya göre amacı da TMSF elindeki mal varlığının başka iş adamları tarafından satın alınmasını engellemek…
Güngör’ün yazısının satır başları şöyle:
“Önce Çukurova Elektrik’in içini boşalttı. Ardından Telsim operasyonuyla Motorola ve Nokia’yı dolandırdı. Yetmedi ‘Dolarınıza, markınıza yüksek faiz’ diye reklam yapıp vatandaşın mevduatını topladı, fiktif bilançoyla İmar Bankası’nı hortumladı. 10 mevduatın 9’unu cebe attı. İmar Bankası ve Adabank’ta onbinlerce mudiyi mağdur etti. Zarar o dönemin parasıyla 7.5 milyar liraydı.
Uzan ailesinden bahsediyorum.
Hepsi firarda… Baba Kemal Uzan Lübnan’ın Cote D’Azur’unda lüks hayat yaşıyor. Kardeş Hakan Uzan Polonya’da çimento, Ürdün’de telekom işleriyle haşır neşir… Cem Uzan da Paris’in 16’ncı bölgesinde gününü gün ediyor…
Dün Cem Uzan’ın ‘Cumhurbaşkanı adayıyım’ açıklamasını görünce geçenlerde duyduğum istihbarat aklıma geldi. Aldığı cezalar nedeniyle Cumhurbaşkanı adayı olması mümkün değil, onu geçiyorum da…Benim merak ettiğim, Cem Uzan daha 6 ay öncesine kadar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı övüp övüp, Türkiye’ye dönmek istediğini söylemiyor muydu? Sosyal medyasında sabah akşam -borçlarının sıfırlanması ümidiyle- milli ve yerli söylemleriyle ahkam kesmiyor muydu? Paris’te elinde kadehiyle Türkiye’deki ekonomik sıkıntının küresel güçler tarafından organize edildiğini anlatmıyor muydu? 6 ay sonra ne oldu da aday olmaya karar verdi?
Ben söyleyeyim…
Belli ki, Türkiye’de kimseden yüz bulamadı. Borcunun öyle silinmeyeceğini anladı, ondan sonra açıklamaları değişti.
Duyduğum istihbaratı da aktarayım: Uzanlar’ın Paris’te açtığı tahkim davalarını bilirsiniz. Dünyanın en iyi avukatlık bürolarını tutmuşlardı. Ama 2010’dan bu yana Türkiye’ye karşı açtıkları bütün davaları kaybettiler. Geçenlerde Paris Hukuk Mahkemesi’nde yeni bir dava daha açtılar. Bu kez eski Paris Baro Başkanı gibi ünlü avukatları da devreye soktular. 17 Mayıs’ta ilk duruşması görülen davanın konusu ilginç… TMSF’nin varlık satış ihalelerine katılan aralarında Suzan Sabancı, Ferit Şahenk, Nihat Özdemir ve Ahmet Nazif Zorlu gibi 52 isim sanık! Onlardan istenen tazminat 68 milyar dolar…
Yani aklınca ihaleye girecek yatırımcılara diyor ki, ‘Bakın, TMSF’den mal alırsanız yıllar geçse de dava açılabilir.’
Halbuki, bu davadan bir sonuç alınamayacağını bal gibi biliyor. Zira, uluslararası yatırım anlaşmalarına aykırı bir dava… Türkiye’de faaliyetlerine devam eden bir şirketle ilgili Paris Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olamayacağını en basit hukuk öğrencisi bile bilir.
Amaç ne peki?
Tabii ki, TMSF’nin ihalelerini ve satışlarını baltalamak…”