Günümüzde anne babaların dert yandığı en önemli sorunlardan bir tanesinin çocuklarının kendilerini dinlememesi ve söyledikleri sözlerin dikkate alınmamasıdır.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Psikolog Nurşen Karakoç, çocukların söz dinlememesinin altında birçok neden olduğuna dikkat çekti.

“Anne babalar “Elalem ne der” kaygısından uzak durmalıdır”

Anne babaların çocukları üzerinden insanları memnun etmeye çalışmamaları gerektiğini belirten Karakoç, “Genellikle ‘çocuğum beni dinlemiyor, çocuğuma söz dinletemiyorum. Ne yapmam gerekiyor?’ diyen ailelere 'bu çoğun ihtiyacı mı, yoksa sizin ihtiyacınız mı?’ diye soruyorum.  Aileler ‘elalem ne der’ kaygısı ile çocuğa bir şeyler yaptırmaya çalışıyorsa ister istemez çatışma çıkacaktır. Çünkü toplumu memnun etmek çok zordur.” dedi.

Genellikle ailesi ile zıtlaşan ve yapmaması gereken bir davranışı yapan çocukların bu davranışının bir yardım çığlığı da olabileceğine değinen Karakoç,  çocuk yaptığı bu davranışla “Benimle ilgilenin” diyebileceğini söyledi.

 

“Ailede belirlenen kurallara herkesin uyması gerekiyor”

Ailede belirlenen kurallar varsa bu kurallara sadece çocuğun değil herkesin uyması gerektiğini ifade eden Karakoç, “Çocuk ağladı diye hemen kurallar bozuluyorsa bu ailede tutarlılık yoktur. Tutarlılık olmadığında da çocuğun davranışı pekişir ve aile ile zıtlaşmayı, ağlayarak bir şeyler yaptırmayı öğrenir. Belirlenen kuralların aile fertlerinin tamamı tarafından uygulanması gerekiyor. Ancak özel günlerde bazı sınırlar kaldırılabilir.” ifadelerini kullandı.

“Eylem dilinin kullanılması gerekiyor”

Çocuğa 'Sen' dilinin kullanılmaması gerektiğini dile getiren Karakoç, “Çocuğun davranışını eleştirmek gerekiyor. Ama çocuğun kişiliğini eleştirmek doğru değildir. Aileler bu konuda çok hata yapıyor ve çocukta da aileye karşı bir öfke oluşmasına sebep oluyor. ‘Sen hep böylesin’ değil ‘sen bu davranışı yaptığında ben üzülüyorum, onun yerine şunu yapmanı istiyorum’ şeklinde eylem dilini kullanarak çocuktaki o davranışı eleştirmek gerekiyor. Bu konuda bütün ailenin çocuğa örnek olması gerekiyor. Söylenen şeyleri aile fertlerinin hepsi yapacak ki örnek olsun.” diye konuştu.

“Çocuğun yaş dönemi özelliklerinin bilinmesi gerekiyor”

 

Alenin çocuğun yaş dönemi özelliklerini bilip ona göre davranması gerektiği söyleyen Karakoç, “Aileler internetten bile araştırsalar çocuğun yaş dönemi ve özelliklerine erişebilir ve o yaş düzeyine göre davranabilirler. Örneğin ergenler dış görünüşüne çok önem verir. Onlara göre dışarı çıktığında herkes onlara bakacak ve onu değerlendirecek. Ailenin de ergen çocuğunun bu özelliğini bilip ona göre davranması gerekiyor. Evde büyüklerimiz varsa onlara da bu çocukların yaş dönemi ve özelliklerini anlatmamız gerekiyor. Büyüklerimizin de çocukları eski dönemlerle kıyaslaması doğru değildir.” şeklinde konuştu.

“Çocukları başka çocuklarla kıyaslamak ve zaten yapacakları şeyleri önden söylemek yanlıştır”

Çocukları yaşıtları ile kıyaslamak ve zaten yerine getirecekleri bazı davranışları önden söyleyip onlara dayatmanın çocuklarda agresiflik ve sinirlilik oluşturacağını kaydeden Karakoç, şunları söyledi:

“Çocukların davranışları kıyaslanırsa bu davranış ne kadar doğru olursa olsun bunu yerine getirmezler. Özellikle ergenler. Kıyaslama yapılan çocuk hem kıyaslandığı çocuğa öfke duyar hem de o davranışı yerine getirmez ve anne babasına karşı da öfke geliştirir. Çocuğun zaten yapacağı bir davranışı önden söylemek de çocukta tepki geliştiriyor. Çocuk bir işi yapmak için gittiğinde anne baba çocuğun o işi yapmayacağı ön yargısı ile laflar söylese o çocuk geri çekilir. Aile içerisinde çocuk üzerinde otorite kurmak da yanlıştır. Bu davranış da çocuğun agresif olmasına neden olacaktır.” (İLKHA)