Hakkında açılan davalar sonrası yurtdışına çıkan ve halen Fransa'da yaşayan Cem Uzan, "Haziran 2023'te Türkiye'ye cumhurbaşkanı olacağım" dedi.
Muhalefete “İnanın Recep Tayyip Erdoğan dönemi bitiyor” diye seslenen Uzan, “Seçim için sandık tarihi olan 25 Haziran 2023'ü bekleyin. Erken seçime ‘hayır' deyin. 12 ay sonra Erdoğan'ı davulla zurnayla emekli edin gitsin” çağrısında bulundu.
Soruları yanıtlayan Uzan, şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın görev süresi, Anayasaya göre 25 Haziran 2023 günü bitiyor. 2018 yılının Haziran ayında 5 yıllığına seçilmişti. Anayasamızda ‘Erken seçim' diye bir tabir, böyle bir kelime yok. Ben Anayasa'yı baştan aşağı defalarca okudum. Anayasa profesörlerine danıştım. Anayasa'da ‘Seçimlerin yenilenmesi' diye bir tabir var. Seçimlerin yenilenmesi tabiri ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde olduğu gibi yapılır. Orada bir problem çıktı, üç hafta sonra seçim yenilendi. Seçimin üzerinden 5 yıla yakın bir zaman geçtikten sonra seçim yenilenmesi olmaz. Bu konuda görüştüğüm, görüşlerine değer verilen bütün Anayasa profesörleri de aynı fikirde. Bu tartışmaya açık bir şey. Türkiye Cumhuriyeti'ni takribi 20 seneye yakın bir süredir milletin verdiği yetkiyle ister beğenelim, ister beğenmeyelim Recep Tayyip Erdoğan yönetiyor.
Şimdi görev süresinin dolmasına kalmış 12 ay. CHP, İYİ Parti, HDP ve diğer muhalefet partileri hiç kimse elini kolunu kıpırdatmasın. 25 Haziran 2023'teki normal süreci beklediğiniz taktirde Türkiye'yi ekonomik bir kaosa gittiği gibi, sosyal, politik ve yaşamsal bir kaosa götürmeden seçime götürün.
Erdoğan, Anayasa'ya göre 2017 ve 2018'de iki kere cumhurbaşkanı seçilmiştir. Anayasa'nın 101. maddesinden bir cümle okuyacağım: Bir kişi, en fazla iki kere cumhurbaşkanı seçilebilir. AK Parti kimi aday gösterirse göstersin kimse bir şey diyemez. Ama Recep Tayyip Erdoğan bir daha aday olamaz. Neye göre? Kendi değiştirdiği Anayasa'ya göre. Erdoğan'ın milletin onayına sunduğu Anayasa'ya göre, nokta."
Erdoğan'ın gelecek seçimlerde aday olmayacağına inanan Uzan şunları kaydetti:
“Erdoğan'ın dönemi 12 ay sonra bitiyor. Hiçbir şey yapmayın oturun, seçim zamanını bekleyin bu kadar. CHP, İYİ Parti ve HDP'nin üçüne de sesleniyorum: ‘Biz erken seçime evet demeyeceğiz ve Recep Tayyip Erdoğan'ın döneminin sona ermesini sağlayacağız' diye millete taahhütte bulunun. Bak bakalım Recep Tayyip Erdoğan aday olabilecek mi? Böylece de ne SADAT'la ne YSK ile uğraşacaksınız. Seçim 25 Haziran 2023'te olacak ve Recep Tayyip Erdoğan dönemi bitecek, emekli olacak. Türkiye yeni bir sayfa açacak.
O yüzden ‘Erken seçime hayır' diyeceksin ve oturup 12 ay sonra yapılması gereken seçimi bekleyeceksin. 2023 yılının Haziran ayında yapılacak seçim için her parti, Anayasa çerçevesinde adayı kimse çıkartacak, millet de kimi istiyorsa seçecek. Erdoğan da emekli olacak. Erdoğan dönemi 12 ay sonra bitecek. Bunu deklare edip, bunun güvencesini millete verdiğin an yargı da ekonomi de nefes almış olacak. İnsanlar Haziran 2023'e umutla bakmaya başlayacak önemli olan bu.
O yüzden muhalefet partilerine ‘Durun orada; hiçbir şey yapmayın 12 ay sonra davulla zurnayla Erdoğan'ı emekli edin gitsin' diyorum. Onun, Anayasa suçu işlemesine karışmayın.”
"ENDİŞENİN ÇÖZÜMÜ ERKEN SEÇİME EVET DEMEKTEN GEÇMİYOR"
Uzan, CHP Genel Başkanı Kemal KIlıçdaroğlu'nun SADAT'ın önüne gitmesini, yeni Seçim Kanunu'nun seçim kurulları oluşturulmasıyla ilgili düzenlemesini Anayasa Mahkemesi'ne götürmesini ‘Doğru' bulduğunu söyledi. Uzan, “Endişelerinden dolayı bunu yapıyor. Endişelerinde haklı ama endişelerinin çözümü erken seçime ‘evet' demek değil. ‘Yapmıyorum. 25 Haziran'da gel karşıma' de. ‘Anayasa suçuna ben iştirak etmiyorum' de. Ülkeyi 20 sene yönetmiş bir sene daha yönetsin ne olacak? Dolar 16 lira değil 26 lira olsun. Millet seçti. Ne yapıyorsa yapsın. Ondan sonra da yenisi gelecek düzeltecek” diye konuştu.
"HAZİRAN 2023'TE TÜRKİYE'YE CUMHURBAŞKANI OLACAĞIM"
“Ben cumhurbaşkanı adayıyım. Haziran 2023'te Türkiye'ye cumhurbaşkanı olacağım” ifadesini kullanan Uzan, ‘siyasi yasak' iddiaları hakkında şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bana, ‘hakkınızda kesinleşmiş hapis cezaları var' deniliyor. Diyenlere, ‘Bir dakika' deyip şu karşılığı veriyorum: Süleyman Demirel de yasaklıydı. Başbakan, cumhurbaşkanı oldu mu? Oldu. Bülent Ecevit yasaklı mıydı? Yasaklıydı, başbakan oldu. Necmettin Erbakan yasaklıydı. Başbakan oldu. Recep Tayyip Erdoğan da yasaklıydı, başbakan ve cumhurbaşkanı oldu mu? Oldu. Ben de yasaklıyım. Başbakan değil, cumhurbaşkanı olacağım. Yasaklar, millet oy verdiği sürece kimsenin önünde engel olmuyor.” .
İYİ Partili vekil Oral: 'Kılıçdaroğlu'nun kimliği, Sünni Müslüman kesim tarafından bir endişedir'
İYİ Parti Ankara Milletvekili İbrahim Halil Oral, Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığı hakkında konuştu. Oral, 'Kılıçdaroğlu'nun alevi olması, Sünni Müslüman kesim tarafından bir endişedir' iddiasında bulundu. Kendisinin Kılıçdaroğlu'nun tanıdığı için kimliğinin bir sorun olmayacağını belirtti.
İYİ Parti Ankara Milletvekili İbrahim Halil Oral, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı adaylığı konusunda, "Alevi olması benim açımdan bir engel değil, çünkü ben tanıyorum, ilkelerini biliyorum. Ancak siyasette maksat kazanmaktır. Türkiye'deki genel objektif açısından baktığımda bir çekince görürüm. Türkiye'nin yüzde 65'i yüzde 70'i muhafazakar profil çiziyorsa, ona hitap edebilen, farklı bir isimle çıkılır." ifadelerini kullandı.
İYİ Partili Oral, Ankara Masası'nda Fatih Atik'in sorularını yanıtladı.
ALEVİ OLMASI BENİM İÇİN ENGEL
DEĞİL, ÇÜNKÜ BEN TANIYORUM
"İslam dininin bütün mezheplerinin, bütün inanlarını eşit görürüm. Çünkü dinim bana öyle davranmayı hitap eder. Çok güzel bir söz var, 'insan bilmediği şeyin düşmanıdır' derler. Şimdi, Aleviler bizim kardeşimizdir. Bin yıldır bu topraklarda alevi ve Kürtler ile beraber yaşarız. Aleviler bizim kardeşimizdir, (Kılıçdaroğlu'nun) alevi olması benim açımdan bir engel değil, çünkü ben tanıyorum, ilkelerini biliyorum.''
''ALEVİ OLMASI MÜSLÜMAN
KESİM İÇİN ENDİŞEDİR''
''Ama Türk toplumu açısından, yani sünni diyebileceğimiz daha müslüman kesim tarafından bu bir endişedir. Bu bir oy verilmemesi gereken bir problemdir. Bu açıdan bakılabilir. Ama alevi olduğu için Kılıçdaroğlu'nun (aday) yapılmaması, bence bir engel değil.''
''SİYASETTE MAKSAT KAZANMAKTIR''
''Ama dediğim gibi, Türkiye'nin o gerçeklerini düşünüp, siyasette maksat kazanmaktır. Onun için ben de o konuya, Türkiye'deki genel objektif açısından baktığımda bir çekince görürüm. Farklı bir isimle çıkılır. Türkiye'nin yüzde 65'i yüzde 70'i muhafazakar profil çiziyorsa, ona hitap edebilen, o kesimin rahatlıkla oy verebileceği bir insan tipi. Genel başkanlarımız bu profile uygun bir aday seçecektir ve onu Türk milletinin önüne koyacaklardır, bundan hiç şüphem yok." .