HABER MRK -  Şehid Ali Haydar Bengi Derneği (HAY-DER) tarafından yapılan basın açıklamasında, İsrail`in yapmış olduğu saldırı ve halen devam eden Siyonist zulüm kınandı. HAY-DER adına basın açıklamasını okuyan Mavi Marmara Gazisi Barış Oktay, saldırının üçüncü yılında mücadelenin ve adalet arayışlarının devam ettiğine vurgu yaptı.

 

“Adalet arayışımız devam ediyor”

Açıklamanın başında İsrail’in uluslararası sularda Gazze Özgürlük Filosu’na düzenlediği saldırının üzerinden üç yıl geçtiğini hatırlatan Gazi Oktay, “ Dokuz insani yardım gönüllüsünün şehit edildiği, onlarcasının yaralandığı, alıkonulduğu, işkence gördüğü, gasp edildiği Mavi Marmara saldırısının üçüncü yıldönümündeki mücadelemiz ve adalet arayışımız devam ediyor.” dedi.

 

“Mescidi Aksa işgal altında eziliyor”

Gazi Oktay açıklamanın devamında, “Hâlen 1,5 milyon Gazzeli havadan, karadan ve denizden İsrail’in ablukası altında bulunuyor. Filistin toprakları ve Mescid-i Aksa her geçen gün ağırlaşan ve genişleyen işgal altında eziliyor. Kudüs mahzun. Kudüs’ün muhafızları, Filistin şehitlerinin yetimleri ve yetim anneleri bu büyük zulüm karşısında onurlu direnişlerini sürdürüyor.” diye konuştu.

 

"Filistinli çocuklar Aksa’ya özgürlük yürüyüşünü bekliyor”

Filistinli çocukların Gazze Limanı’ndaki umutlu bekleyişlerini Gazze Özgürlük Filosu yola çıktığı günden bu yana sürdürdüklerini belirten Gazi Oktay, “Gemilerin ablukayı kırıp gelmesini ve hep birlikte Mescid-i Aksa’ya doğru büyük özgürlük yürüyüşünün başlamasını bekliyorlar.” İfadelerini kullandı.

 

“İsrail’in ablukayı kaldırmadan özür dilemesi aldatmadır”

Gazi Oktay açıklamasını şu sözlerle sürdürdü; “Bilindiği üzere Filistin topraklarının bir parçası olan Gazze’de abluka devam etmekte, kara, deniz ve hava koridorları rahatlıkla giriş ve çıkışların gerçekleşmesine imkân tanımayan bir kuşatmayla kapalı bulunmaktadır. Gazze’de seçimle iş başına gelen Hamas’ın güçlenerek kamuoyu oluşturması ve Gazze kıyılarında bulunan doğalgaz rezervleri bu ablukayı şiddetli hale getirdi ve getirmeye devam etmektedir. İsrail’in telefon ile Türkiye’den özür dilemesi, ilişkileri normale dönüştürerek Akdeniz ve Türkiye üzerinden siyonist emellerini gerçekleştirmek istediğini de bilmekteyiz. Bu kirli siyonist emellere son verilmeden, Gazze halkının sağlık, barınma ve beslenme ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayacağı serbest dolaşım imkânları sağlanmadan, Gazze halkının Akdeniz’de balıkçılık faaliyetlerini kolaylıkla sürdürebildiği görülmeden, dışarıdan kara ve deniz yoluyla yardımların Gazze’ye ulaşımı açık hale gelmeden, yani abluka tamamıyla kalkmadan bizler tazminat konusunun ve özrün masaya yatırılmasına taraftar olmadığımızı ve bu özür dilemenin bir aldatmadan ibaret olduğunu belirtmek istiyoruz.”

 

“Mavi Marmara katliamı İsrail için sonun başlangıcıdır”

İsrail’in Mavi Marmara’da gerçekleştirdiği katliamın kendisi için sonun başlangıcı olduğunu gün be gün daha yakından hissettiğini kaydeden Gazi Oktay, “Kendisi için tek çözüm yolunu “Büyük bir insanlık ayıbı olan Mavi Marmara saldırısını tarihten silmek, üzerini örtmek ve unutturmak” olarak görüyor. Mavi Marmara ve Özgürlük Filosu misyonu, İsrail’in unutturma ve dezenformasyon çabalarına rağmen adaletin, barışın ve özgürlüğün sembolü olarak tüm dünyayı dolaşıyor. Bizler de, 31 Mayıs 2010 gecesi ve sonrasında yaşananların sorumluluğunu her gün artan bir bilinçle taşıyoruz.” şeklinde konuştu.

 

“Özgürlük şehitleri hayırla ve minnetle anılıyor”

Gazze Özgürlük Filosu’nun şehitleri ve Şehid Ali Haydar Bengi’nin Filistin ve tüm dünyada hayırla ve minnetle yâd edildiğinin altını çizen Gazi Oktay, “Mavi Marmara’nın şehitleri, tüm dünyada unutulmaz bir kardeşlik destanının kahramanları olarak hatırlanıyorlar. Saldırıda ağır yaralanan ve üç yıldır koma halinde olan Uğur Süleyman Söylemez’i de yine aynı dualarda hayırla ve minnetle anıyoruz.

 

Şehid Ali Haydar Bengi’nin şehadeti ile beraber Amed ile Mescid-i Aksa arasında sağlam ve yıkılmaz bir köprünün var olduğuna Selahaddi-i Eyyubi’den sonra bu bağın daha da güçlendiğine tüm dünya Müslümanları ve Amed halkı şahit olmuştur. Adeta Ulu Camii’den Mescid-i Aksa’ya giden hayırlı bir yolun kapısı sonuna kadar aralanmıştır.” dedi.

 

“Onurlu Filistin mücadelesinin sesi olacağız”

Şehid Ali Haydar Bengi’nin, Kudüs-Filistin özgürlük mücadelesinin bir parçası olduğunu şehadetinin üçüncü yılında bir kez daha dünyaya haykıracaklarını ve onurlu Filistin mücadelesinin sesi olacaklarını vurgulayan Barış Oktay, “Şehitlerimizin manevi şahsiyetine, Mavi Marmara’nın ve Filistin halkının onurlu mücadelesine ve Mescid-i Aksa’ya olan sorumluluğumuzun bir gereği olarak sizleri 2 Haziran 2013 saat 13.00’te Rönesans Konferans Salonu’nda “Amed - Mescid-i Aksa Buluşması” programına davet ediyoruz. Düzenleyeceğimiz anma programı ile şehitlerimizi dualarla ve minnetle anacağız. Kutlu yolculuğun sembolü haline gelen Mavi Marmara gemisinde şehit olan 9 kardeşimizi ve özelde hocamız, üstadımız Şehid Ali Haydar Bengi adına düzenlenecek olan programda siz değerli kardeşlerimizi de aramızda görmek bizleri onurlandıracaktır.” diye konuştu.

 

“Mescidi Aksa’yı özgürleştirmek için yola çıktık”

Açıklamanın sonunda Gazi Oktay, “Bizler insanlık dışı muamelelerle kuşatılan Gazze’yi, işgal edilmiş Kudüs’ü, Mescid-i Aksa’yı ve tüm Filistin’i insanlık onuru adına özgürleştirmek için yola çıkmış kişiler olarak bu amaca ulaşmadan yolumuzdan dönmeyeceğimizi bir kez daha tüm dünyaya ilan ediyoruz. Bu büyük davada atılacak her bir adımı, başta Filistin işgali olmak üzere tüm dünyadaki adaletsizliklerin ortadan kalkması için vesile kılmasını Yüce Rabbimizden niyaz ediyoruz.” ifadelerini kullandı. (Murat Burtaş –İLKHA)