Peygamber Sevdalıları Vakfı Sultanbeyli ve Sancaktepe temsilciliklerinin okuma kültürünü yaymak için düzenlediği okur-yazar buluşması etkinliği açık alanda birçok bayanın katılımıyla gerçekleşti.

Programın yazar konuğu olarak Eğitimci Yazar Özkan Yaman, okurlarıyla buluştu.

"Biz ne okumuşsak o kadarız"

 

Programda bir konuşma gerçekleştiren Yazar Özkan Yaman, "Biz okuduklarımızın çocuklarıyız. Biz ne okumuşsak o tarafta dururuz, o tarafa eğiliriz. Ne okumuşsak onu konuşur, onu hayal ederiz. Biz ne okumuşsak o kadarız. Eğer gerçekten de ahlakımızı güzelleştirecek, davranışlarımızı kaliteli hale getirecek ve güzelleştirecek eserler okumuşsak ahlakımız mutlaka güzelleşir. Eğer Rabbimizi tanıtacak, ahireti anlatacak, Peygamber efendimizi Sallallahu Aleyhi Vesellem bize anlatacak eserler okumuşsak; edebimiz, iffetimiz hepsi güzelleşir. Dolayısıyla biz ne okumuşsak o kadarız." şeklinde konuştu.

"Nasıl ki günde belirli kalori miktarında gıda almak zorundaysak, günde 20 sayfa Kur'an-ı Kerim okumak zorundayız"

Kur'an-ı Kerim okumayı hayati ihtiyaçlar gibi görmek gerektiğini belirten Yaman, "Nasıl ki yemek yeme, uyumak gibi ihtiyacımız varsa Kur'an okumak gibi bir ihtiyacımız da var. Eğer bu ihtiyacı önemsemezsem bende birtakım hastalıklar oluşur. Nasıl ki yemek yemediğimiz zaman vücudumuzda birtakım hastalıklar oluyor. Ne gibi hastalıklar? Bağırsaklarımızda, midemizde problemler olur. Kur'an okumadığımız zaman da mutlaka birtakım problemlerimiz olur. Mesela; affetmemek, çabuk öfkelenmek, karamsarlık, ümitsizlik gibi… Çünkü Kuran okumayan bir kimsede mutlaka bu tür hastalıklar derecesine göre çoğalarak çıkar. Şu anda yaşadığımız birçok aile probleminin, toplumsal problemlerin, sosyal ve siyasi problemlerin temelinde bu ihtiyacımızı gereği gibi karşılamamak var. Yeteri kadar Kuran okumuyoruz. Normalde hepimizin ihtiyacı günde bir cüz Kuran okumak zorundayız. Nasıl ki günde belirli kalori miktarında gıda almak zorundaysak, günde 20 sayfa Kur'an-ı Kerim okumak zorundayız. Zorundayız ki saygımız gelişsin, tevbe ve istiğfarı unutmayalım, zikri unutmayalım, cömertliği hatırlayalım, iyi komşuluğu hatırlayalım. Günde 20 sayfa Kuran okumamız gerekiyor ki örnek insanları hatırlayalım; Hazreti Musa ve Hazreti İbrahim Aleyhisselam aklımıza gelsin, Asiye ve Meryem annemiz aklımıza gelsin. Bütün bunlar Kuran okuyarak hayatımıza girerler." dedi.

"Okumanın merkezinde Kur'an-ı Kerim olmalıdır"

Özkan Yaman

Normal bir kitabı okumayı Kur'an okumaktan biraz farklı görmek gerektiğine dikkati çeken Yaman, "Belki her zaman diğer kitapları okuma fırsatımız ve vaktimiz olmayabilir, kitabı bulamayabiliriz, ağır gelebilir ama Kur'an-ı Kerim'de böyle mazeretlerimiz olamaz. Ben öğrenemedim, tam okuyamadımı bir yaştan sonra geçmek lazım. Kur'an-ı Kerim bize diğer kitapların kapılarını açar. Mesela Kur'an-ı Kerim'i Fatiha'dan, mealinden okumaya başladık; ikinci sayfada 'infak' dedi. Bu sefer 'infak nedir?' diyerek infakla ilgili başka bir kitaba gideriz. O sayfayı geçtik Yahudiler dedi, bu Yahudilerde kim? diye onunla ilgili başka bir sayfaya geçeriz. Demek Kur'an-ı Kerim bizi sürekli başka kitaplara sevk eder. Düşünün Kur'an-ı Kerim'de 'Sen yüce bir ahlak üzeresin.' diyor; o zaman Kuran bizi Peygamber efendimizin Sallallahu Aleyhi Vesellem ahlakına götürür. Demek ki Kur'an-ı Kerim bize neyi okuyacağımızı, nasıl okuyacağımızı öğretiyor. O yüzden okumanın merkezinde Kur'an-ı Kerim olmalıdır." ifadelerini kullandı.

Konuşmanın ardından Eğitimci-Yazar Özkan Yaman okurlarının imza isteğini kırmayarak kitaplarını imzaladı. (İLKHA)