Adıyaman'da bin 463 üye ile 74 bin kovan ile arı beslediklerini dile getiren Yiğit, iklim değişikliklerinin arı ve bal üretimini ciddi oranda etkilediğini söyledi.
Yiğit, iklimin arı ve bal üzerindeki etkisine değinerek, "Bu sene küresel iklim değişikliklerinden ve gece gündüz sıcaklık fakının fazla olmasından dolayı arılarımız etkilenmiş oldu. Bununla birlikte piyasada şeker fiyatlarının yüksek olması da arıcılarımızın sıkıntı yaşamasına neden oldu. Bu sıkıntımızı, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Şeker Genel Müdürlüğümüzün girişimiyle şeker temini sağlandı. Getirilen şeker sayesinde yavru arılarımız yetişti ve arılarımız ölmedi. Bu dönemde verilen şeker arının bal yapması için değil yavru arıların beslenmesi için verildi." dedi.
"Bu sene havaların bir sıcak bir soğuk olması arıları olumsuz etkiledi"
İklim değişikliğinin etkisinden bahseden Yiğit, "Dünya genelinde küresel iklim değişikliğinden Adıyaman da etkilendi. Genelde şubat ayında arılarımız uyanır, yumurtlamaya geçerdi. Bu sene havaların bir sıcak bir soğuk olması arıları olumsuz etkiledi. Nisan ayının da yağışsız geçmesi bu durumun olumsuzluğunu daha ciddi etkiledi. Mayıs ayındaki yağışlar bir nebze de olsa arıları ve arıcıları rahatlattı." ifadelerimi kullandı.
Yiğit şeker fiyatlarının artmasının kendilerini olumsuz etkilediği dile getirerek, "İlkbaharda düzensiz yağışlar nedeniyle arılar gündüz getirdikleri nektarı gece tükettiklerinden dolayı arılarımız ölümle karşı karşıya kaldı. Tarım ve Orman Bakanlığı ve Şeker Genel Müdürlüğümüzün girişimiyle Adıyaman'a162 ton şeker verildi. Bu şekeri adil bir şekilde arıcılarımıza kovan başına 2 buçuk ile 3 kilogram arasında dağıttık. Bütün arıcılarımız şekerden faydalandı, bundan dolayı arılar yaşamına devam etti." şeklinde konuştu.
"Kur dalgalanmalarının yaşandığı bu sene arıcılarda olumsuz etkilendi"
Dövizdeki dalgalanmanın olumsuz etkisine değinen Yiğit, "Kur dalgalanmalarının yaşandığı bu sene arıcılar da olumsuz etkilendi. Biz bu sene bal fiyatlarını artırmadık hiç bir şekilde ama önümüzdeki yıla yansıyacaktır. Çünkü girdi maliyetleri yükseldi. Geçen sene kovan başına ortalama 7 kilogram bal aldık. Adıyaman'da toplamda 600 ton bal üretimi gerçekleştirildi. Bazı bölgelerde verim düşük iken bazı bölgelerde verim yüksekti. Adıyaman balının kalitesini ölçmek için üniversiteyle birlikte 12 numune aldık. Bu numunelerde kesinlik herhangi bir şeker veya ilaç kalıntısına rastlanmadı. Prolin değeri de bayağı yüksek çıktı. Adıyaman balının enzim değeri Türkiye'deki ballar arasında en yüksek olanıdır. " dedi.
"Arıcılar yavaş yavaş yaylaya çıkmaktadırlar"
Arıcıların yaylaya çıkarken konaklama sorunu yaşadığını dile getiren Yiğit, "Arılar kışın ovaya getirilir ve haziran ayının başlarında da yaylaya çıkartılır. Şu an arıcılar yavaş yavaş yaylaya çıkmaktadırlar. Yaylaya çıkan arıcılarımız Türkiye genelinde büyük bir sorunla karşılaşmaktadırlar. Taşıma noktasında ciddi sorun yaşayan arıcılarımız akaryakıt fiyatlarının artmasından dolayı daha büyük bir sıkıntıya girmektedirler. Nasıl ki buğdaya mazot ve kuraklık desteği veriliyorsa biz arıcılarda yetkililerden destek bekliyoruz. Arıcılarımızın sorunların ortadan kalkması için alet, ekipman arılı kovan desteğinin yanı sıra yaylaya çıktığı zaman konaklama sorununun ortadan kalkması gerekiyor. Arıcılarımızın pazarlama sorunu çok büyüktür. Ürettiği ürünü satamıyor." ifadelerini kullandı.
Tüm arıcılara bereketli bir yıl dileyen Yiğit, "Bu sene Adıyaman'da Valilik ve Tarım Orman Müdürlüğünün katkılarıyla badem arı buluşması gerçekleşti. Bu protokolden hem arıcılarımız hem de badem üreticilerimiz faydalandı. Bademlerde yüksek verim artışına sebep oldu." şeklinde konuştu. (İLKHA)