İsveç ve Finlandiya heyetleriyle NATO üyeliğine ilişkin yapılan görüşmenin ikinci turu için bir takvimin belirlenip belirlenmediği sorusu üzerine Kalın,  "O toplantıda birtakım iyi niyet beyanları yapılmış olmakla birlikte somut ne yapılacağına dair henüz bize bir geri dönüş olmadı. Bu süre zarfında özellikle bizim o görüşmeyi yaptığımız günün akşamı, İsveç devlet televizyonunda PKK/PYD/YPG terör örgütünün eş başkanlarından birisi olan Salih Müslim'in mülakatının yayınlanmış olması, bu süreçle ilgili bakış açısını ortaya koyan sıkıntılı durumlardan biri. Burada terör nedir, terörizmle mücadele nasıl yapılır, terörün tanımı nasıl yapılacak, bununla ilgili İsveç ve Finlandiya ne tür adımlar atacak, ne tür yasal hayat mevzuat düzenlemeleri yapacaklar bununla ilgili bizim somut beklentilerimiz var." diye konuştu.
Türkiye'nin bu konudaki pozisyonun son derece net olduğunu vurgulayan Kalın şöyle konuştu:
"Türkiye'nin terörle ilgili endişelerini giderecek adımlar atılmadan bu sürecin ilerlemesi mümkün değil. Bu çerçevede hem İsveç hem Finlandiya tarafından beklentimiz, bizim kendilerine sunduğumuz bilgiler ve belgeler ışığında, taleplerimiz doğrultusunda nasıl bir yol haritası izleyecekleri, ne tür somut adımlar atacaklarına dair bir geri dönüş almak. Ancak bunu gördükten sonra sürecim bundan sonraki safahatıyla ilgili ne zaman, ne şekilde, hangi düzeyde bir toplantının yapılıp yapılmayacağına o zaman karar vereceğiz. Dolayısıyla sürecin bundan sonraki seyri, Finlandiya'nın ve İsveç'in bizim sunduğumuz bilgiler, belgeler ışığında ortaya koyacağı tavra bağlı."
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, İsveç'ten ambargonun kaldırılacağına yönelik sinyallerin geldiğinin aktarılmasının ardından yeni adımların beklenip beklenmediği sorusuna karşılık ise bunun iyi bir işaret olduğunu, bunu olumlu bir gelişme olarak not ettiklerini ve memnuniyet duyduklarını söyledi.
Bunun yeterli olmadığını da ifade eden Kalın, "Çünkü ambargoların kaldırılması meselesi bizim gündeme getirdiğimiz konulardan sadece bir tanesiydi. Bu yönde olumlu adım atmalarını memnuniyetle karşılıyoruz ama özellikle terörün siyasal alanları kullanması, finansmanı, propaganda faaliyetlerine devam etmesi, örgütsel yapısını bu ülkelerde devam ettirmesi konularında daha somut, daha net bizim beklentilerimizi karşılayacak adımların atılmasını bekliyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Ukrayna'nın tarım ürünlerinin deniz yoluyla ihracı için nasıl bir formül oluşturulacağının sorulması üzerine, dün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile yaptığı telefon görüşmesinde bu konunun etraflı bir şekilde ele alındığını ifade etti.
Kalın, "Biz zaten bir müddettir Dışişleri Bakanlığımız ve diğer kurumlarımızla birlikte Ukrayna tarafıyla, Rusya tarafıyla ve Birleşmiş Milletlerle bu konuda bir müzakere süreci yürütüyoruz." dedi.
Ukrayna ve Rusya'dan gelecek tahıl ürünlerinin, ayçiçeği yağının ve gübrenin uluslararası piyasalara ulaştırılması konusunun büyük önem arz ettiğini, aksi halde bütün dünyanın büyük bir gıda kriziyle karşı karşıya kalacağını dile getiren Kalın şöyle konuştu:
"Dün sayın Cumhurbaşkanımız yaptığı görüşmede iki lidere de bu konuda Türkiye'nin kolaylaştırıcı bir rol oynamaya hazır olduğunu ifade etti. Hem Ukrayna hem Rusya tarafı da olumlu cevap vererek bu süreci Türkiye üzerinden yürütmek istediklerini ifade ettiler. Sayın Putin, 8 Haziran'da ülkemizi ziyaret edecek olan Rus Dişleri Bakanı Sayın Lavrov'a bu konuda gerekli talimatları vereceğini, heyetinde bu konuyla ilgili kişilerin olacağını ifade etti. Müzakerelerin burada Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu'nun ev sahipliğinde yapılacağını ifade ettik. Dolayısıyla önümüzdeki hafta, bu ziyaret sırasında da bu konunun detayları daha netleşmiş olacak. Türkiye olarak bu çalışmayı bir an önce başlatmak için hazırız."

Bu konuda teknik olarak müzakere edilmesi ve karara bağlanması gereken bazı hususların bulunduğunu dile getiren Kalın, "Bütün bu konular, önümüzdeki 1-2 hafta içerisinde Türkiye'de yapılacak toplantılarda karara bağlanacak ve ondan sonra da dünya gıda krizinin önlenmesi noktasında Türkiye çok önemli bir görev üstlenmiş olacak." değerlendirmesini yaptı.