İstanbul Büyükçekmece'de 7'nccisi düzenlenen ve iki gün sürecek olan "Uluslararası Beytülmakdis Kadın Öncüleri Forumu" yapılan açılış konuşmaları ile başladı.

Program açılışında bir konuşma gerçekleştiren Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, özgür bir Kudüs'ün hem Müslümanlar hem de diğer dinlerin mensupları için güven ortamı oluşturacağını, hayatını Filistin davasına adayarak Mescid-i Aksa'da murabıtlık yapan kadınları gıpta ile takip ettiklerini söyledi.

 

İslam tarihindeki öncü kadınların varlığı bizim için bir mesajdır

Kudüs şair merhum Nuri Pakdil'in 'Yürü kardeşim ayağına bir Kudüs gücü gelsin' dizelerinin yer aldığı şiiri hatırlatarak konuşmasına başlayan Bakan Yanık, "Gerçekten Kudüs gücü çok sıkıştığımızda, çok ihtiyaç duyduğumuzda aradığımız güç. Çünkü Kudüs, bir direnişin, vazgeçmemenin adıdır. Şurası bir gerçek ki dünyada milyonlarca insan ayaklarında Kudüslü günü hissederek yaşamaktadır. Bu öyle bir güç ki Hazreti İbrahim'den itibaren birçok peygamberin de yürüyüşüne eşlik etmiş bir güçtür. Dünya tarihi hakkı savunan ve gözetenler ile gücü ve hukuksuzluğu savunanların arasındaki mücadelenin tarihidir aynı zamanda. Hazreti Âdem'den bu yana hakkın karşısında yer alan temelsiz ve boş anlayışlarla mücadele eden, doğruyu öne çıkaran insanlar bulunur. Adaletten, doğruluktan ayrılmayan, hakkı yerine getiren insanlar var oldukça inşallah dünya içinde umut var olmaya devam edecek. Allah, Hazreti Âdem'i eşi Hazreti Havva ile birlikte yarattı. Hazreti Havva annemiz cennette ve dünyada Hazreti Âdem'in yoldaşıydı. Sonra gelen peygamberlerde, tebliğ etmekle yükümlü oldukları ilahi kelamı yayarken, onları destekleyen kadınlar hep yanlarındaydılar. Hazreti Asiye, Hazreti Sare, Hazreti Meryem, Hazreti Hatice, Hazreti Aişe, Hazreti Fatıma ve diğer validelerimiz. İslam'ın ilk inananı bir kadın olan Hazreti Hatice validemizdir. İslam'ın ilk şehidi bir kadındır, Hazreti Sümeyye. İslam için canını feda eden ilk kişi bir kadındır. Bu bize göre içinde büyük bir mesaj barındırır. Kuran'ı Kerim'de bahsi geçen diğer hanımları da düşündüğümüzde yiğit ve cesur kadınlar bize sabrı, tevekkülü, azmi ve mücadeleyi öğretmiştir. O günden bugüne uzanan bu bilinç, düşünce ve aksiyon ashabın kadın bekçilerini doğurmuştur." diye konuştu.

"İnsanlığın huzuru özgür Kudüs'e bağlıdır"

Yanık, "Hayatını Filistin davasına adayan ve Mescidi Aksa'da nöbet tutan, murabıt kadınların büyük mücadelesini, özgü ve gıptayla takip etmekteyiz. İnanıyoruz ki peygamber efendimizin miraca yükseldiği bu kutlu yurt gerçek özgürlüğüne kavuşmadığı sürece insanlık da rahat etmeyecektir. Tarih boyunca bu böyle olmuştur. Kudüs huzur bulduğunda sadece Müslümanlar değil Museviler de Hristiyanlar da hatta diğerleri de huzur bulmuş, güvenlik ve esenlik içinde yaşamışlardır. İnşallah Mescidi Aksa o hak ettiği huzura, sükûna kavuştuğunda bütün insanlığında huzur ve selamete erdiğini hep birlikte göreceğiz. Filistinli kadınların yürüttüğü özgürlük mücadelesi sadece bugünün mücadelesi değildir. Yüz yıldır Filistinli kadınlar bu toprakların İslam kimliğini, Müslüman kimliğini kaybetmemesi için çabalıyorlar. 1882-1903 yılları arasında Filistinli köylü kadınların Yahudi yerleşimcilerin işgaline karşı yürüttükleri mücadeleyle beraber başlayan süreç bize gösteriyor ki Filistin'de hep murabıt kadınlar vardır. Sonrasında da sürekli olarak bu mücadeleyi, bu direnişi, çok onurlu, çok kararlı, vazgeçmeyen, cesur direnişi sürdürdüklerini gördük Uluslararası tüm kuruluşların sessizliğine rağmen, en büyük çatı örgütü olan Birleşmiş Milletler'in sessizliğine rağmen bu direniş ve bu mücadele şükürler olsun ki aralıksız devam ediyor. Filistin ve Mescid-i Aksa mücadelesi dünyada vicdanını yitirmemiş herkesin destek verdiği bir mücadeledir. İsrailin işgal ettiği topraklarda yaptığı her kanunsuzluk ve hukuksuzluk, işgal ettiği topraklarda yaptığı her zulüm, her hukuksuz eylem dünyanın dört bir yanında direniş meşalelerini yakmıştır ve bundan sonra da yakacaktır inşallah." şeklinde konuştu.

"Mescid- Aksa'nın donanımlı, cesur ve öncü kuşaklara ihtiyacı var"

Kudüs direnişinde öne çıkan birçok ismin olduğunu ancak 23 yaşındayken ABD'den gelerek Filistin'in haklı mücadelesinin yanında dururken tank ile ezilen Rachel Corrie isimli genç aktivisti hala hüzünle hatırladığını, Türkiye'de verilen kurtuluş mücadelesi gibi Filistin'deki mücadelenin de başarıya ulaşacağını vurgulayan Yanık, son olarak şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye'de yıllar önce kurtuluş savaşında yine kadınlar en ön cephedeydiler. İsmini dahi bilmediğimiz nice kahraman kadının omuzunda kurtuluş mücadelemizi verdik ve şükürler olsun ki kazandık. Aynı dayanışma bugün de ülkesi için değişik platformlarda o mücadeleyi veren Filistinli kadınların mücadelesinde devam ediyor. İnanıyoruz ki Mescid-i Aksa'nın murabıtları, bu direnişin öncü isimleri geleceğe emin adımlarla yürüyebilmek için donanımlı, cesur, öncü kuşaklara ihtiyacı var. Seçkin ve entelektüel kadroları olan toplulukların varlığı medeniyetimiz için büyük bir zorunluluktur. Bu kadrolarda hem eylem hem aksiyon hem de eğitim vardır. Öncü kuşakları olmayan toplumların geleceğe emin adımlarla yürümesi mümkün değildir." (İLKHA)