Tarım Ve Orman Bakanı Vahit Kirişci yaptığı açıklamada, Türkiye’nin buğday sorunu olmadığını hatta belli yerlerdeki yağışlardan dolayı rekolteyi etkileyen hususlar olduğunu söyledi.
Fakat Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez, Bakan Kirişçi ile aynı görüşte değil:
"Buğday sorunumuz yoksa Toprak Mahsülleri Ofisi neden sürekli buğday ihaleleri ile yurtdışından yüksek fiyata buğday alıyor?Ben sorularıma devam ediyorum. TÜİK rakamlarına göre buğday üretiminde 20 milyondan 17,6’ye düştüysek aradaki farkı nereden karşıladık? Bu yıl kuraklık ve başka sorunlar var ve rekoltemizin artmaması halinde artan nüfusa göre yerli üretim ile talebi karşılayamıyorsak o zaman bizim üretim sorunumuz yok mu? TÜİK verilerine göre buğdayda yeterlilik yüzde 94 ise, bu nasıl bir yeterlilik? TÜİK verilerine göre biz kendi kendimize artık yetemiyoruz. Biz TÜİK’in yalancısıyız. Kendimize yeterli haldeyken son iki üç yıldır kendimize yetmiyoruz. Yanlış politikalar devam ederse kendimize yetersizliğimiz de devam edecek. Ama ortalama beş yıllık üretim planlaması ile yeniden kendimize yeterli hale geliriz. Fakat gerçekten üretim maliyetleri çok yüksek.''
Buğday üretimi 80'li yıllarda nüfus ile doğru orantılı olarak yeterli olduğunu ifade eden Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez'e göre, yıllar içinde Türkiye nüfusu artmasına rağmen üretimi aynı kaldı.
İklim koşulları ve de girdi maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle bu yıldan da çok umutlu değil Suiçmez.
''Türkiye 80’li yıllarda düzey olarak yirmi milyon ton üretim yaparken, bugün 85 milyon nüfusu ile aynı üretimi yapıyor. Dolayısıyla buğday üretimimiz azaldı. Geçen yıl kuraklık nedeniyle, TÜİK verilerine göre 17.6 milyon ton üretim var. 2022 yılında nispeten yağış olmasına rağmen; doğu ve güneydoğuda kuraklığın devam etmesi, kışlık buğday ekiminde yeterli gübre atılmaması ya da çok az atılmasının yanısıra don ve dolu zararları da eklenince üretim 19 milyon ton üstüne çıkmayacak. Tarım Bakanlığı ise 20 milyon üstü üretim bekliyor. Üretim miktarının artmaması ciddi bir sorun. Yeterliliğe baktığımızda ise üç yıl öncesinde yeterlilik yüzde yüz üstüydü, en son yüzde 94’te.''
Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez, buğdaydaki arz açığı nedeniyle başka ülkelerden buğday almak zorunda olduğumuzun altını çiziyor.
''Biz buğday arz açığımız nedeniyle buğday alıyoruz ve almaya da devam edeceğiz. Rusya-Ukrayna en önemli ülkeler, Hindistan’ın ihracat yasağı başka pazarları gündeme getiriyor. Örneğin Amerika, Kanada gibi. Ama nakliye masrafları nedeniyle çok daha pahalıya gelebiliyor. Şu anda Hindistan ile görüşmeler yapıldı ama kendisi yasakladı. Bizim azalan rekoltemizi yurtdışından daha yüksek fiyatla alma kısır döngümüz daha yüksek fiyatla alma durumumuz devam edecek. Tarım uzun soluklu bir sektör. Eğer siz buğday üreticisini destekleyip, önümüzdeki yıllarda üretimde tutamazsanız bu yüksek ekmek fiyatı olarak tüketiciye yansıyacak.''
''Bizim en büyük sorunumuz destekler, çiftçinin önünü açan destekler vermiyoruz''
Suiçmez'e göre Türkiye'nin tarım eylem planı kağıtta kalıyor ve çiftçinin önünü açan destekler verilmiyor.
''Önümüzü görmemiz için iki örnek var. Hindistan çiftçisini koruyarak on yıllık bir program hazırladı. Aynı şeyi Rusya yaptı. Biz yapmadık. Dün Adana’da ilk buğday hasadı yapıldı, yedi bin TL oldu ki bu daha da artacak. İlaç, tohum, gübredeki zam ortada ama TÜİK hep baskılıyordu. Ama mart ayında gübredeki artışı yüzde 228 olarak gösterdi. Bu kadar pahalı mazot ve gübre ile küçük üretimci üretimden çekilir. Böylece de çok daha zor bir tarım krizi var önümüzde. Bizim bir dönem kendimize yettiğimiz ama şuanda yetemez hale geldiğimiz buğday, arpa, nohut, ayçiçek gibi temel ürünlerde yeterliliği sağlamamız gerekir. Bizim şuanda buğday üreticisi ne kadar buğday satacağını bilmiyor, bizim ekmek sorununu çözmemiz gerekir. Bizim en büyük sorunumuz destekler, çiftçinin önünü açan destekler vermiyoruz.''
Önümüzdeki yılların çok daha sert geçeceğini dile getiren Suiçmez, halihazırda bir kıtlığın yaşandığı düşüncesinde.
''Eğer siz bir ürünü tane ile alıyorsanız bu aslında bir kıtlık. Üretici boyutundan baktığımızda ise bu yüksek girdi maliyetlerine maalesef destek verilmedi. Bütçeden yeterli kaynak yok denilen bir ortamda TOKİ konutlarına 30 milyarlık para ayrılıyorsa ben ihmal olduğunu düşünüyorum. Tarım eylem planımız kağıt üzerinde.''
''2021 yılında 2,3 milyar dolar ile en çok ithal edilen ürün buğday oldu''
Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Tarımsal Ekonomi ve Politika Geliştirme Enstitüsü’nün ocak ayı Tarım Ürünleri Piyasa Raporu’na göre; dünya buğday tüketimindeki artışın, üretimden daha fazla olması nedeniyle 2021/22 üretim sezonunda bitiş stoklarının bir önceki sezona göre %4 azalarak 278 milyon tona gerileyecek.
Türkiye’de ise kendi kendine yeterlilik derecesi %100’ün üzerinde olan buğday, bazı yıllarda ekim alanlarında azalma ya da verim kayıpları nedeniyle %89 seviyelerine kadar geriledi.
Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu’nun 2021 Dış Ticaret Verilerine göre ise; 2,3 milyar dolar ile en çok ithal edilen ürün buğday oldu.
Raporda en fazla ithal edilen ürün olan buğdayın en fazla ithal edildiği ülkeler ve ürünün toplam ithalatındaki payları ise şu şekilde sıralandı: Rusya (%73,9), Ukrayna (%17,4) ve Moldova (%4,3). En fazla ithal edilen ürün olan buğdayın %91’inden fazlasının şu anda savaş halinde olan Rusya ve Ukrayna’dan ithal edilmesi; ayrıca Rusya’dan yapılan toplam ithalatın (3,9 milyar dolar) %42,7’sinin buğday ithalatı olması dikkat çekti.
EURONEWS